Kuşadası’nda 23 Nisan gecelerinde şiirde aşk, şölen vardı. Büyük Atamız’a saygı.

Hangi ozan hangi türküyü yaksa, söylese orası bir derya, bir gönül olur. Hangi şair şiirinden geçirse, o hayat ki, güzellikleri  bulur. Hangi şehirden geçiyorsa şair, hangi şehre gözlerini bırakıyorsa yazar, sazın dilinden dökülüyorsa ah o türküler, ah o şarkılar, ah o şiirler.  Ah o öykülerin ayakları, ayak sesleri duyuluyorsa bil ki, o şehirde yaşanır. Bil ki o şehirde aşk var, bil ki o şehirde yangın külleri kızarır, bulutları yakar. Denizin eteklerine dek iner şarkılar, şiirler, öyküler, romanlar. O şairlerin içindeki istiridyeler, inciler dökülür birden.. O şehirde yaşanır…

 

Kuşadası 23 Nisan’da şiirle, türküyle, şarkıyla çınladı. Gece duymak, sesini dinlemek gerekliydi. Dolunayı yaktı gece ve şiir. Yıldızları yağdırdı, gümüşsü aşkları. O şairlerin dilidir, hayatıdır, bıraktıkları. Gündüzü geceye çağıran, aşk vardır. İmgeleri, betimlemeleri özgürlükleridir.

 

Şevki Kayaturan bu yoğun programı ortaya koydu. Pek çok şair, ozan, pek çok yazar buluştu. Program ne çok yoğun, emek de olsa programın sonrasında ulaşılan mutluluk, güzellik vardır. İşte o keyif, dinlenmek bambaşka bir duygu olur. O program her çemberi ile içinde döndü, başını döndürdü o yıldızların.

 

Program Ada Class’ta gerçekleşiyor, teşekkür etmelidir. Çünkü sahibi şiir-sanat  ile hayatını ve otelini buluşturmuş. Ne çok özeldir, böylesi duygular. Gülen insan. İçinde incisi mi insan!…Yöneticilerine, personeline teşekkür ediyoruz, çünkü mutlu etmek için durmadan çırpındılar. Biliyorlar ki, o buluşmayı gerçekleştiren o kadar insan bir şehrin gerçek dostları, sevenleri, kucaklayanları, aşklarıdır.

 

Şairlerin o gökyüzüne taktıkları şiirlerine bakın! Ne de tutulası gelir. Uzayın bir yerine asılı kalır dilleri, sözcükleri yağar. Yıldızlar gibi birden salkım saçak yağar. Gümüşsü bir aşkla.

 

Ozanlarda öyle takıldı mı, Anadolu’ya. Gönüllere akar, dolanır yüreklere. Coşkulu ırmaklara gider sesleri. Şarkılar titretir sanatçıyı. Öyle titrek ki, perdeleri aç, alkış tut, sen de söyle dilinde dolaşsın şarkılar, hayatın içinden geçsin.

 

Programın sunumu güçlü, ses, güzel insan sevgili Salih Aydoğdu’dan çıktı. Eşi Rabia Aydoğdu ile sanatları, hayatlarını buluşturmuşlar. Hüseyin Zeybek Didim’den sevgili dostlarım şiirleri, candanlıkları ile bambaşkadır. Şevki Kayaturan o programın gerçek yönetmeni, yöneticisi.

 

Burdur’dan televizyon program yapımcısı Abbas Şenel sevgili dostlarım, güzel insanlar aradı. 23 Nisan programı içerisinde Burdur’da programa çağırdı, davet ettiğini söyledi. Her şeyi ile ne çok gönülle istedi, gidemedim.

 

Geçen hafta telefon açtı. Hafta sonunda İstanbul’daki dostlarımız, can gönüllerimiz Salih Aydoğdu ve eşi Rabia Aydoğdu ile birlikte davet etti, gidemedim. Ancak konuştuk, belki de benim planladığım bir süreçte söz verdim, gönül verdiğim iştir, bir gün Burdur’da birkaç gün süreli birliktelik, ver elini Burdur diyeceğim. Üç şey var beni çeken. . Abbas Şenel programı, Azime Korkmazgil Ağlasun, Fakir Baykurt’a ait izler.

 

Kuşadası Şiir Şölenleri çok muhteşem geçiyor. Gerek Şevki Kayaturan’ın eşliğinde, gerekse önceki yıllarda Şükrü Öksüz’ün eşliğinde.

 

Şiirlerle örülü bir dantel gibi oluyor şehirler. Yazarları sokaklarında, kıyıda bekleyen yolcu gemisi bir portresinde. Öte tarafta 23 Nisan’ı hayata, inadına katan o güzel çocuklar. Biz Atatürk çocuklarıyız diyorsa…Şairler, yazarlar şiir öykü, deneme uçuruyorsa içlere, gönüllere.

 

Teşekkürler programın gerçek emekçilerine. Kültür, sanatın olduğu her yer, güzel dünyaya açılan hayat demektir. Korkup kaçan tutuk düşünceler, kaybolan sisler, bulutlar. Türküler, halaylar, şiirler, düşünceler, hareketler kucaklar dünyayı, aşkları. Anadolu kokacaktır, tüm sisli yerler. Güneşe çıkacak o gün tüm insanlık, tohum ektiği yerden fışkıracaktır, umutlar.

 

Yeni şiirler için yeni aşklar, yeni umutlar, yeni adımlar, yeni düşünceler gerekli. Halk için buluşacak eller, gönüller gerekli. Halkın bağrından çıkan sanat… Bir dünya maviyle, şiirle, gönülle buluşsun…Şiir dünyayı kucaklayacak.