Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '09

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Kuşadası'nın kuşları kayıp, amma...

Kuşadası'nın kuşları kayıp, amma...
 

İzmir'li Damla Turgul, Kuşadası Adakule Otelinin plâj güzeli seçildi oy çokluğu ile


Yıllar önce Kuşadası, ne kadar bakir bir yerdi. Turist, o zamanlar daha çoktu. Kaliteliydi. Bir tek Kısmet Otel ile, İmbat Otel vardı iş yapan. Pansiyonculuk, star otellerle at başı fiyat yarışı yaparlardı.

Duyan duydu, gelen geldi, bir gelen, bir daha dönemedi ve de kaldı. Taş üstüne taşlar dizildi sıra sıra. O canım Ömer Tatil Köyleri, o canım Club Mediterrenien’ler, bu taş yığılmalarının arasında kaldı ve nefes alamadı. Siteler, siteler sitelerle doldu da taştı kıyılar, tepeler, dağlar ve de taşlar. Zeytinlikler söküldü turizm uğruna.Yer açıldı.

Daha sonra da kıyı otelciliği başladı. Denize hemen sıfır vaziyette. Yıllar önce, 19 Mayıs mağazalarının sahibi Şefik Yaman'la, Ada’dan, İzmir’e dönüyoruz. Şefik Bey, gece vakti, bir dağ yarığını işaret ediyordu taksiden kolunu çıkararak. ‘Buraya otel yapmağa kafama koydum’ diye. Bizler taksinin içinde, gösterdiği tarafa baktık göz ucuyla. İki dağ yan yana gelmiş. Arada bir yarık oluşturmuş. Altında da deniz vardı. O kadarcık görebildikti.

Şimdi aynı yarığın bilmem hangi kesimine kurulan otel odasının müdüriyetindeyiz. Karşılıklı turizm konuşuyoruz. Bu anımızı hatırlattığımızda, ‘Azmin elinden bir şey kurtulmaz diyor. Ortaya çıkardığı beş yıldızlı ‘ Adakule’ oteline bir de asansör yerleştirmiş. Sahile kadar iniyor asansör. Daha ne olsun?!

‘Turizm’ dedik, Şefik Yaman Bey'e. Dertli o yönden. İç çekerek başını salladı ve: ‘Bir krizden geçtiğimiz doğru. Saklanmaz, çuvala sığmaz, göz önünden gitmez, yaşadıkça tesirleri görülen bir nesne bu’ diye söze başladı. Ve devamla ‘Tabi, krizlerin tesiri var. Krizden, hepimiz nasibimizi alıyoruz’ dedi.

Sorduk, gelecek yıl için turizmimizin şansı var mı? Ziraatçılardan örnek verdi ve: ‘Ziraatçının karnını yarmışlar, içinden, kırk tane ‘gelecek yıl, gelecek yıl’ çıkmış. O hesap işte. Bakacağız, göreciğiz.

Mağazacılıktan sonra, ele aldığı turizmin de hakkından gelerek saygın müesseseler arasında yerini alan Adakule kompleksi, döviz katkısı ile Türkiye’nin yüzünü güldürenlerin arasında yer alıyor.

İki dağın teşkil ettiği derin yarığın arasına inşa edilen ve tepesinde de ‘Kuşadası’nı temsil eden’ kulenin bulunması, Kuşadası’na önemli bir katkı sağlıyor .

Kuşada’nın sembolü şimdi bu Adakule. Kuşadasının kuşları, şehre bu ismi vermişti. Kalenin burçları altında yuvaları vardı. Bu yere ‘Güvercinada' denmişti, sonra güvercinler de kayboldu. Bir Kuşadalı, şehrin merkezine barınak yaptırdı da kuşları oraya topladı şimdi. Böylelikle kayıp olan Kuşadası’nın kuşlarıyla şehir, böylelikle bu isimle yeniden gönüllere kazındı.

Hazır gelmişken, adet olduğu üzere bir de plâj güzeli seçelim dedik. Oradakilerin oy çokluğu ile İzmirli Damla Turgul’u, Adakule Plâj Güzeli seçtik.

Şimdi bakıyorum da, bu kocaman iki dağın denize kadar inen yarığı arasına bu otel nasıl sıkıştırılmış. Kat kat restoranları, havuzları, terasları, yemek salonları, bir transatlantiğin çok katlı gövdesi gibi. Her kısım, asansörlerle irtibatlı. Terasından akşamlar, gün batımı ile başlıyor. Bunun seyrine doyum olmuyor. Turistler, Ege ve Akdeniz’in tam orta çizgisinde bulunan bu denizde, batan gün için ellerde kamera ile kızıllıkları resimliyorlar. Güneş Ege ve Akdeniz’de bir güzel harika çizgiler çizerek batıyor.

RESİMLER: Onay sonrası

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..