Kuşak Çatışmasını en az yaşayan oğlum

Canım oğlum,

Anne ve baba ile çocuklar arsında yaşanan çatışmalara ve gelenekçilik ile yenilikçilik sürtüşmelerine biz “ kuşak çatışması “ demekteyiz. Yani her anne ve baba ile çocukları arasında yaşanan sürtüşmeler kuşak çatışması diye anılır.

Sevgili oğlum,

Çocuklarını gerçek manada seven anne ve babalar ile, anne ve babalarını gerçekten anlayan ve anne ve babanın kendilerinin gelişmesi için nasıl bir çaba harcadıklarını bilen çocuklar arasında kuşak çatışması en az olur.

Canım oğlum,

“Biz hiç kuşak çatışması yaşamayız” diyen insanlara inanmam. Anne ve babalar ile çocuklar arasında az veya çok kuşat çatışması mutlaka yaşanır ama , anne ve babalarla çocukların arasında sevgi , ilgi ve gerçek manada büyüklüğe yönelik durumlarda bu çatışma en az düzeyde olur. Seni gerçek manada seven, seninde bizleri gerçek manada sevdiğine inanan insanlar olarak bu çatışmanın en az düzeyde olduğuna inanmaktayım.

Canım oğlum,

İnsanlar çatışmak için değil, birbirlerini anlamak, sevmek, işlerinde birbirlerine yardım etmek için yaratılmışlar. Birbirini seven insanlar mutlu olurlar. Ama bazen hayata baktığımız zaman insanların bir kısmı, çalışacak güçleri ve imkanları olduğu halde “ babam , annem var bana bakıyorlar çalışmasam da olur” diye düşünmekteler. Bu da tabii çatışmalara , insanların sürtüşmeklerine sebep olmakla. Ama gücü yettiği kadar çalışan ve birbirini gerçek manada sevenler bu çatışmaları yaşamamaktalar ya da çok az yaşamaktalar.

Sevgili oğlum,

Bizler anne ve babamızla da kuşak çatışması yaşadık ama o kadar kırıcı ve şiddetli olmazdı ve bizler gene de babamızı annemizi sevmeye devam ettik. Çünkü onların bizim varlığımızı, gelişmemizi istediklerini , bizi gerçek manada sevdiklerine inanıyorduk. O yüzden de çatışmadan çok anlama, sevme hakimdi yaşantımızda.

Canım oğlum,

Kuşak çatışmasının daha çok sevginin olmadığı, anne ve babaların gerçek manada çocuklarını sevmediği, onlar ile ilgilenmediği, derslerinde yardım etmediği, sosyal çalışmalarına katılmadıkları ortamlarda olduklarına inanmaktayım. Gerçek manada sevenler zaten dışarıda bir hayat aramazlar ve mutluluğu çocukları ile bulurlar . Bende mutluluğu sende bulmaktayım. Ailemde bulmaktayım.

Canım oğlum,

Çocuklarının ihtiyaçlarını çok iyi bilen, maddi ve manevi ihtiyaçlarını da aynı oranda severek , gücü oranında karşılayan, ama bunu yaparken de aşırıya kaçmayan anne ve babalar çocukları ile kuşak çatışması yaşamazlar diye düşünmekteyim.Çevreme baktığım zamanda bunu görmekteyim zaten .

Canım oğlum ,

Diyalog kurmasını bilen, gençleri de kendisi gibi adam yerine koyarak , onlarla eşit olduklarına inanarak, anne ve baba gibi değil , ağabey kardeş gibi iletişim kuran ve bunu da zaman zaman değil, her zaman yapan, çocukları arasında da ayırım yapmadan bunu yapan insanlar her zaman mutlu ve huzurlu olurlar. Ben kuşak çatışması olmayan bir ortamı böyle anlamaktayım. Bunu sadece kuşak çatışması olarak değil, insanların birbiri ile çatışmamasının sebebini de gerçek manada sevgide görmekteyim.

Sevgili oğlum,

Çocuklarına sevgi gösteren , akrabalarını da sevmesini öğreten anne ve babalar yaşlanınca da sıkıntı çekmezler. Ne yazık ki, insanlar bazen akrabalarını sadece maddi endişeler, maddi çıkarlar ile daha küçük yaşta bazı akrabalarına düşman etmekteler. Çocukların bazı akrabalarına düşman edilmesi , bazı akrabaları severken , bazıların sevmemelerine ön ayak olmalarını da ben kuşak çatışması olarak algılamaktayım. Ama onlara sorsan çocuklarını bazı akrabalarına düşman etmediklerini ve onların çocuklarını sevmediklerini söylerler.Bu kuşak çatışması olmasa da genç kuşakları kendilerini hakiki manada seven akrabalarına düşman etmektir.

Sevgili oğlum,

Bazı gençlerde var ki , anne ve babalarını üzmemek adına bir akrabalarını seviyorlarsa da , sırf anne ve babamıza ters düşmeyelim diyerek sevdiklerine gitmezler. Anneleri babaları ile çatışma yaşamamak uğruna kendi duygularını ve sevgilerini gün ışığına çıkarmaktan çekinirler. Halbuki anne ve baban ile sürüşmek ne kadar kuşak çatışması sayılsa da anne ve babalarımızın yanlış duygu ve düşüncelerine karşı çıkamıyorsak bu sefer de kendimizi inkar eden insan konumuna düşeriz. Bu yüzden “anne ve babalarımız kızar mı yoksa kızmaz mı diye düşünmeden onlara yanlış yaptıkları zaman yanlışlarını da göstermek yürekliliğini göstermelerini de tavsiye etmekteyim.

Canım oğlum,

Bazen görmekteyim ki, anne ve babalar çocuklarını sadece çalışan bir robot gibi yetiştirmeyi gerçek manada evlat yetiştirmek sanmaktalar. “Evimiz var arabamız var:. Oğlum kızım çalışıyor, işleri de var . Ben çocuklarımı iyi yetiştirdim” diye düşünmekteler. Onlara ben şu soruyu sormaktayım” Milliyetçi geçinen insanlarsınız. Ev var, araba var , hatta iki ev de var. Çocuklarınız iş sahibi. Ama siz halanızın çocuklarını çocuklarınıza sevdirebildiniz mi? Bayramlarda çocuklarınız sizin halanızın teyzenizin oğullarına bayramlaşmaya gider mi? Ondan da vazgeçtim, yolda görünce selamlaşırlar mı ?” Cevabınız “ Yok” ise o zaman ben derim ki “Sizde kuşak çatışması var. Siz değerleri, milli ve manevi değerlerimizi çocuklarınıza anlatmaktan aciz kalmışsınız. Halanızı , teyzenizi anlatamamışsınız . Akrabalık bağlarını sadece işinize gelen akrabalarınızla geliştirmişsiniz ne yazık ki “ diyememem mi ?

Canım oğlum,

Senin de bunların bilincine daha çok genç yaşta ulaşmış olmandan memnunluk duymaktayım. Sen de artık bilmektesin ki , bazı insanlar sadece bu dünyada ev araba sahibi olmak için yaşar ve ev ve arabaları ile kibirlenerek havalara girerler. Bunu da büyüklük sanırlar ki bunun farkına varamayacak kadar da zavallılardır çoğu . Farkına bile varamazsın. Bir gün sana işleri düştükleri zaman pişkince “seni seviyorum” derler. Kendi kendileri ile çelişir, çatışır ve pis gülümsemelerle de bunları örtmeye çalışırlar. Kuşak çatışmasından değil de ben bu tür insanların hayatı boyunca kendileri ile çatışmasından , milliyetçi olduklarını iddia edip de servet yığmalarına şaşarım. Fikirleri ile eylemleri arasında çatışma olanlarda bence kuşak çatışması yaşayanlardan daha itici gelir bana .

Canım oğlum,

Kuşak çatışmasından başladık , kendi ile çatışan, eylemleri ve sözleri ile çatışan ve kısacası toplumun değerleri ile çatışan insanlara kadar geldik ve onların tutarsızlığını kuşak çatışması kadar tehlikesine değindik Zaten sen bunları bilmektesin ve ben sadece sana hatırlatmaktayım canım oğlum. Yaşadıkça bunları sen daha iyi göreceksin. İnsanlar ne kadar boş çatışmalar peşindeler.

Sevgili oğlum,

Kuşak çatışmasını en az yaşayan sen ve ben mutluyuz. Sende bilmektesin ki insanları kuşak çatışmasından çok davranış ve sözleri ile yaşadıkları çatışmalar yıkar ve bunun farkına varamaz çoğu. Çünkü onlar her zaman haklıdırlar.

Canım oğlum, Sana seneler önce yaşadığım bir anımı anlatayım. Bir yaşlı akrabamızla konuşuyorduk da adam dedi ki “ falanca iyi insandır” . Ben dedim ona “ neden?” bana dedi ki “evi var arabası var evi arabası olan insandan iyi adam mı olur” Sence evi arabası olan insan mı iyidir ?

Al sana bir de mantık çatışması çık içinden işin

Canım oğlum,

İnsanımız işte böyledir. Çatışmayı sever . insanları anlamayı , sevmeyi sevmez.

TURAN YALÇIN-TOKAT