Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kuşlar...

Kuşlar...
 

Dışarıdan gelen sesleri pek dinlemem normalde. Hayat, daha çok iç sesime izin verir ve o yazdırır bana herşeyi. Bu gece öyle olmadı. Bu gece sahile yakın mekanlarda olmanın verdiği huzurla dokundum klavyenin tuşlarına.


Önce bir kaç damla gözyaşı esti eskilerden. Yıllanmaya yüz tutmuş acıların hatıraları geçti yüzümün hüznünden. İyi geldi aslında, arındı biraz içim. Pas tutacakmış gözyaşı pınarlarım. Canlandırdı bir şarkı eski aşklardan kalan. Burktu hafif hafif içimi. Akıverdim olduğum yerde anılara. İç ses değildi ama içerden akıttım ne varsa. Dudaklarımı titreterek ağlattı beni. İyi geldi bu hüzün kısa da olsa.


Hiç niyetim yoktu yazmaya. Taa ki balkon kapısını açıp da dışardan gelen o melodiyi duyana dek. Geçtiğimiz bir keyif akşamında şaşırmıştım ilk. Sise ara vermiş bir gecenin alacakaranlığında sohbete dalmıştı aklım. Bir kaç anı paylaşıldı annemi paylaştığım can yoldaşımla. (Şimdilerde o paylaşılıyor üç güzel meleği tarafından. Hoş paylaşamayacak kadar bebekler henüz ama deniyorlar şanslarını.) Onunla nadirce yaşadığımız gece saati sohbetlerimizden birinde, öyle bahsederken eskilerden birden kulağım çalındı sessizliği yırtan o muhteşem melodiye. Ne kadar da ahenkli bir sesti. Sanki yıllardır duymamışım o su gibi içime akan kuş seslerini. Huzura götürdüler beni herşeye rağmen.


Şimdi de aynı huzurun içinde çıkıyor tüm bu cümleler. İstanbulun göbeğinde, sabahın beşinde, son iki saattir dinlediğim muhteşem kuş sesleridir benim içime akan. Sanki kalbimin en derinine inip de tüm sıkıntılarımı, acılarımı söküp alırcasına güzel şarkılar söylüyorlar bana. Yanlış okumadınız. Tam anlamıyla bir konser dinliyorum ben. Arada bas karga sesleri karışsa da araya, sanki bülbülmüşcesine şımarıp şarkılar söylüyorlar dışarıda.


Canım ilk kez hiç bir şey yapmadan sadece onları dinlemeye o kadar hazırmış ki, alıkoyamıyorum kendimi. Sustukları anda korku sarıyor içimi. Sanki gitmelerinden korkuyorum kuşlarımın. İçimde kanat çırparlarmışcasına şımarık halleriyle şarkılarını bana ithaf ediyorlar.


Ne kadar özlemişim sesin sessizliğini. Huzurun ve yaşamın nasıl birbirine yakıştığını. Şu muhteşem sesin benim ağrıyan kalbime, artık bana yetmeyen aklıma, koşmaya çalışırken yürümeyi unutan ayaklarıma, herşeye uzanmaya çalışan ellerime ve hep yok saydığım ruhuma nasıl derman olduğunu, bildiğim tüm kelimelerle anlatamıyorsam hala, kifayetsiz kalırım tüm bu cıvıldaşan kuşlara...

Aylardan Aralık, günlerden Cumartesi...


Huzur kapımı çalıyor açıyorum, içeriye sadece kuşlar giriyor...


Kuşlarla bir şarkıdan kalan hüzünleri silen ben, aşkla anlattıkları bu melodilerde kayboldum...


Özlemekten mütevellit yaşadığım herşeye selam olsun...


En çok da kuşlara...

 
Toplam blog
: 33
: 611
Kayıt tarihi
: 05.05.09
 
 

Yazı genelde beni rahatlatır... Ancak yazabiliyorsam... Bazen içimde düğümlenir herşey... Bazen de ç..