- Kategori
- Şiir
Küstüm çiçeği susarken
İki renktir yaşam: Siyah ve Beyaz
Can suyu sanmıştım seni,
Kuruyan köklerime,
Eski sancılardan uzak bir iklim getirecektin.
Seninle tanımadığım bir coğrafyada,
Tanışık olmadığım
Ama hep özlediğim, hep aradığım
Bir şafağa kerametti gözlerin.
Hüznün bir bakışa bu kadar yakışacağını söyleselerdi,
Gülerdim.
Bir umuda niyetti gözlerin,
Ya ben gözlerine bakamadım
Ya sen hiç görmedin.
Kapıların aralıktı bazen
Ama her çaldığımda zehir bir kilit kanattı öfkemi.
Sandığın değil
Bitirdiğin yerde buldum seni.
Kırılgan gülüşlerinde kokladım küstüm çiçeklerini,
Yüreğimin tarlalarında kök vermene kıyamadım,
Evrenin bahçelerine gömdüm
Ecelsiz bir ölüme benzeyen gidişini…
Yörüngesiz iki yürektik biz,
İkimiz de kendi yalnızlığına musallat,
Birbirini kanatan ve öldüren bir inat
Yerleşmişti gözbebeklerimizin kendilerini ele vermeyen dehlizlerine.
Ne ben el uzattım
Ne sen uzandın ellerime,
Kör ebe bir suskunluğa haczettik yaşanılası bir ömürü,
Şimdi küflü bir törpü
Söküyor, parçalıyor doğmadan batan bir günü…
Hangi türkü sağaltacak bu acıyı?
Hangi kirli sevişme örtecek,
Nefessiz bırakan bu yalnızlığı,
Şimdi hangi sarhoşluk uyuşturacak
Kanayıp duran bu yarayı?
İçime özlemle yazdığım satırları
Ve mecbur bırakılan bu kangren unutmayı…
Ve giderken,
Kilitliyorum ömrüme vefayı,
Yağlı ilmek gibi boğazıma dolanan bu elvedayı,
Helal et hakkını,
Helal et hakkını…
MEHMET SABRİ DEMİRCİ