Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '18

 
Kategori
Psikoloji
 

Kuşu Göremeyenler El Kaldırsın!

Kuşu Göremeyenler El Kaldırsın!
 

Her oyun ve her masal aslında yetişkinliğe hazırlar insanı...
 
"Buraya bir kuş konmuş" oyununu bilenler bilir. Küçük bir çocuğun elini elinize alırsınız. Başparmağından başlarsınız, katlamaya. "Bu tutmuş" dersiniz önce, işaret parmağını katlarken, "bu pişirmiş", orta parmakta "bu sofrayı hazırlamış", yüzük parmağını katlarken "bu da yemişşşşş" dersiniz, ses tonunuzu çocuğun heyecanını artıracak şekilde. Sonra da serçe parmağını ekleminden katlayıp, kendi elinizin işaret ve orta parmağını çocuğun tuttuğunuz elinden koluna doğru yürüterek "bu da hani bana...hani bana...kalmadı sana" deyip, omuza vardığınızda, gökyüzünü gösterip "bak bak kuş" dersiniz, çocuk inanıp kafasını yukarı kaldırdığında da kuşu göremez, şaşırır ve boynunun altından gıdıklayıp karşılıklı kıkırdarsınız.
 
Oyun bir mesaj veriyor. Diyor ki; hayatta, eğer bir kuşu tutmayı beceremediysen, üretim süreçlerinde aktif olarak rol almadıysan, işe emek vermediysen, ee fırsatları da kollamayı bilemediysen kaderin serçe parmağın gibi olur. Bırak kuşu yemeyi, göstermezler bile. Dua et boynunun altından bir gıdı alsınlar, oyundaki gibi. Yurdum insanındaki engin hoşgörü sende de varsa, "garip kuşun yuvasını Allah yapar" der, haline şükreder oturursun. Ha bir de bu oyunda bir kere rol alamadıysan, unut gitsin, bir daha deneme bile şansını. Kuşu tutanı önceden tanımıyorsan, üretim süreçlerinde rol alanlardan biriyle olsun önceden tanış değilsen, sofraya oturup yiyenden sakın medet umma.
 
Oyun çoktan kurgulanmış anlayacağın...
Özellikle yaşı 20'den büyük olanlar daha iyi hatırlayacaktır, bu oyunu. Y ve Z kuşakları biliyor mu bilmiyorum. Onlar için bambaşka-en azından daha yaratıcı ve adil- bir oyun kurgusu olacağına inanmak ve ummak isterim. Keza bebekliklerinden android telefonları kullanma yeteneğiyle doğan Z kuşağının pek de, avucunun ortasında bir kuş olduğuna inanacaklarını sanmıyorum. Onlar bizlerden farklı olarak eminim kendi sanal kuşlarını yaratacak ve oyunlarını da kendileri kurgulayacak.
 
Bugüne dönersek, etrafınıza bir bakın, farketmemiş olabilirsiniz, yetişkinler bu oyunu birbiriyle sürekli oynuyor.  Eğer, oyunda siz sürekli dışarda kalansanız, bunu farkedebilirsiniz. Ya da kuş sayısını başarı ölçeğiniz kabul edin. Daha kolay. Bakın kişisel tarihinize, kaç kuş tuttunuz, tutmasanız da kaçı sofranıza hazır geldi veya hiç kuş gördünüz mü?
 
Sürekli bu oyunu farkeden ve oyunda kalabilenler var. Oyunda hiç olmamış ve olmayacaklar da var. Bir de oyunu farkeden, arasıra oynamaya yeltenen ama kuşu bile göremeyenler var. Bunlar da "ağzıyla kuş tutsa yaranamayanlar"
 
Oyunda kalabilenler var ya işte onların unuttuğu bir şey var: Oyunu aslında herkes biliyor ve herkes görüyor ve oyunu bitirmeye, küçücük bir çocuğun ilk domino taşına dokunup, "kral çıplak" diye haykırması yeter de artar bile ...
 
 
Toplam blog
: 17
: 98
Kayıt tarihi
: 22.12.14
 
 

1995 yılından bu yana yerel ve ulusal medyada çeşitli pozisyonlarda çalıştı, 1997 yılında kendi t..