Kusurlu bir yazı...

KUSURUMA BAKMAYIN... Önce kendime, sonra yaptığım işe, en son da SİZE (burada ki son İLK tir aslında) duyduğum SAYGI GEREĞİ sizle paylaştığım, bırakın satırı, geçin cümleyi bir kelimeyi dahi en doğru ve yerli yerinde kullanma çabası, düşük tempolu bir klavye kullanımıyla birleşince, belkide sizin 15 dk. yazdıklarınızı ben 2- 3 saatte ancak yazabiliyorum. Takdiri zat-ı şahanelerinize ait olmak kaydıyla, bu EN İYİYİ ortaya çıkarabilme çabası bende, fiziksel olarak değil ama zihinsel yorgunluk yapabiliyor. O nedenlede bazı yazılarımı bölmek zorunda kalabiliyorum. Gerek yazılı, gerekse de sözlü paylaşımlarda dostlarımı yönlendirmek yerine, onların kendi çözümlerini yine kendilerinin bulmalarına yardımcı olmaya çalışıyorum. Bunu yaparkende doğru bildiğim şu düşünceden yola çıkıyorum. BEN SÖYLERSEM REDDERSİN, SEN BULURSAN SAHİPLENİRSİN. Ayrıca benden duyduğun kalıcı olmaz. Sen düşünüp bulursan onu yaşam tarzı olarak benimsersin. Ve ihtiyacın olduğu her yerde kullanırsın. BİZ GÖNÜL SOFRAMIZI EN SAF, EN DOĞAL, EN SAMİMİ, EN DÜRÜST ve de SİZE EN FAYDALI OLACAĞINI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ YİYECEKLERLE BEĞENİNİZE SUNUYORUZ. Damak zevkinize uyan , size allerji yapmayan çeşitlerden arzu ettiğiniz kadar alabileceğiniz gibi, eşinize dostunuza paketde yapabilirsiniz.

Diyebilirsiniz ki, tamam olana kadar bekletin. Hepsini birden yayına verin. Güzel, güzel de. Yazdıklarınızın biran önce okunmasını, dogru olduğuna inandığınız ya da paylaşmakla okuyucuların faydalanacağını düşündüğünüz duygu ve düşüncelerinizi, en kısa zamanda yayına verme isteğini ertelemenin zorluğunu, en iyi, SİZ DEĞERLİ BLOG YAZARLARI bilirsiniz. Ben bu durumu, yaptığı alışverişi biran önce evine yetiştirmek isteyen babanın duygusal aceleciliğine benzetiyorum.
İyi de bunları niçin yazdın diyenlerin merakını giderme adına, şu husuları açıklamayı, o düşüncede ki dostlarıma duyduğum saygının bir gereği olarak görüyorum.

Birincisi, okuma keyfiyetinin şahsınıza ait olduğunun bilinciyle, bu davranışımın okunma kaygısına yönelik bir eylem olmadığının altını çizmek için. İkinciside, yaşam felsefem. Altına imza attığım her işi mükemmel yapma isteğinin gereği olarak, yazının farklı noktalarında değişik fikir ve düşüncelerin, o anda netleşerek sizlerle payalşılır hale gelmesiyle yazının planlanandan daha uzun olması.
Emeğinize duyduğum saygının gereği olarak okuduğum her yazınıza YORUM yapmam, karşılık beklemek amacıyla değildir. O benim içimden gelen vede KENDİME YAKIŞTIRDIĞIM BİR HAREKETTİR. Siz hiç yorumlamasanızda BEN SİZİ YİNE SEVERİM. Çünkü siz yazmakla YÜREĞİNİZİ ORTAYA KOYUYORSUNUZ. Ve de satır aralarında o güzel yüreğinizin melodik sesini duyurdukçada, MUTLULUĞUMU BİR KAT DAHA ARTIYORSUNUZ.

HEPİNİZE, YANINDA SESLİ DÜŞÜNEBİLDİĞİNİZ, ÇIKARSIZ DOSTLUKLAR ve SAĞLIKLI YAŞAMLAR DİLİYORUM....... SAYGILARIMLA
Özümün SÖZÜ: AŞTAN ESİRGEDİĞİN ÖZ, SOFRADA OLUR SÖZ.
Not; Bu yazı 3 saat 47 dakikada tamamlanmıştır.