Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '09

 
Kategori
Spor
 

Kusursuz kanat akını uzmanı Galatasaray...

Kusursuz kanat akını uzmanı Galatasaray...
 

Ligimizin en iyi kanat akınları geliştiren takımı kuşkusuz Galatasaray. Bir taraftan Arda, diğerinden de Keita sağlı sollu ceza sahasına ortalar keserek bugün Kewell’e çok şık asistler yaptı. Kewell’ın küçük bir adımla sayılmayan golü futbol adında çok güzeldi.

Önceki akşam Mustafa Denizli’nin çift sarı karttan neden atılmadığını sorguladığı Ozan İpek’in elle oynamalarının bir benzerini Arda’nın üstelik gol atarak yapmasına rağmen herhangi bir kart görmemesi ilginçti. “Neden sarı kart görmedi” diye sormuyorum elbette, Ozan İpek’i kendimize bu kadar dert edinmemizin altını çizmek istiyorum.

Galatasaray maça Kewell’ı santrafor bölgesine koyarak başladı. Kewell ilk yarı belki de bir maç boyu bir takımın girebileceği kadar pozisyon buldu, ancak biri hariç (o da sayılmadı) ya değerlendiremedi ya da zamanlama hatası yaptı. Galatasaray’ın üç futbolcu ile hücum ederken Gençlerbirliği takımı sekiz kişiyle bu üç kişiyi kontrol altına alamadı.

Galatasaray’ın taktiği maç boyu hiç değişmedi. Gençlerbirliği kenar yönetimi olsun, takımı olsun Galatasaray’ın bu tek yönlü ancak yaratıcı futbolcuları yüzünden öldürücü taktiğine önlem almak bir yana tek bir orta yapılmasına engel bile olamadı. Galatasaray, Gençlerbirliği ceza sahasına tam 44 adet orta göndermiş ki, bunların Keita’nın ayağından olanlar adrese teslim niteliği taşıyordu.

Kewell Ali Sami Yen’de kendisi gol attıktan sonra çalınan Boney M’in parçasını öylesine çok seviyor ki hiç boş geçmiyor. Gol atmak bir futbolcuya bu kadar çok yakışır. Hani “keşke attığı ilk gol sayılsaydı” diye düşünmekten alamıyor insan kendisini. Gol öncesinde Keita’nın çizgiye kadar inmesi kuşkusuz olası bir ofsayt ihtimalini de ortadan kaldırdı. Bir takım için ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu her maçta tekrar tekrar gösteriyor Kewell.

Burada Elano için bir paragraf açacağım. Bir futbolcuya “kontenjan futbolcusu” tabiri bu kadar yakışır sanırım. Galatasaray takımının sahadaki senatörü gibi çıkıyor, öyle fazla mücadele etmiyor, örneğin adam kovalamıyor, pres yapmıyor; eğer bir serbest vuruş, korner olursa gidip kullanıyor. Gol öncesinde Keita’ya verdiği pasta olduğu gibi servisler yapıyor. Maça katkı yaptığı tek pozisyonun gole dönüşmesi de Mustafa Denizli’nin çok sevdiği “futbolda bu da var” şeklinde özetlenebilir. Galatasaray bu maçı Gençlerbirliği ile değil de özellikle dünkü Bursaspor ile yapsa bu Elano’ya tahammül edilebilir miydi sorusunu sormanın tam yeridir.

Galatasaray çok pozisyon bulmasına ve maçı kazanmasına karşın sahaya yayılmalarında bir sıkıntı olduğunu söyleyebiliriz. Yukarıda eleştirdiğimiz Elano’yu kanat ortalarında ceza sahasına sokmayı denese belki de Kewell yalnız kalmaz, ilk yarıda maçı kendisine çevirir, taraftarına da dokuz doğurtmazdı.

Galatasaray’ın ofsayt hastalığı da devam ediyor. Bir takım üç dakika içinde üç pozisyon verir ve üçü de yanlış ofsayt taktiğinden olursa ve bir hafta önce yine benzer bir sorun yüzünden 2-0 geriye düşmüşse artık bu bir rahatsızlık haline gelmiş demektir. Üstelik neredeyse bütün hataların üzerinde toplandığı futbolcu Caner’in yardımcı hakeme yaptığı itirazlar kendisinin maçı ne kadar bilerek, bilinçli oynadığının bir göstergesiydi. Galatasaray ofsayt taktiği uygulamasını bilmiyor ve beceremiyorken ısrarla devam ettirmesi anlaşılan teknik ekibin bir tercihi olsa gerek.

Gençlerbirliği takımı oyuncuları maç boyu yüzleri kendi kalelerine sırtları da Galatasaray kalesine dönük oynadıkları için hücuma bir türlü çıkamadılar. İlk yarı çok silik bir görüntüdeydiler, ikinci yarının 55. Dakikasından sonra biraz hareketlendiler ve biraz da Galatasaray savunmasının kademesizliği yüzünden çok ciddi ataklar geliştirdiler ki, Kahe’nin kaçırdıkları Thomas Doll’ü bile çileden çıkardı.

Ankara takımını daha önce Fenerbahçe karşısında izlemiştik, bundan çok daha kötüydü. Demek ki, takımda biraz kıpırdanma vardı ama o maçı nasıl 3-0 kaybetmiştiyse Galatasaray da çok farklı kazanabilirdi karşılaşmayı. Gol öncesinde hem Keita’nın rahat orta yapmasına izin verdiler hem de golü atan Kewell’ı markajsız bıraktılar. Üstelik bu maç boyu devam etti.

Bu galibiyet Galatasaray’ın ilk yarıyı lider kapatmasına yetebilir. Ancak Galatasaray artık daha az gol atıyor olması ciddi bir sıkıntı.

Kuddusi Müftüoğlu maçın genelinde iyi bir görüntü verdi. Yorumların hemen hepsinde doğru kararlar verirken, yardımcıları da oldukça formdaydı. İlk yarıya hiç uzatma eklemeden bitirmesi tribünlerden ve Rijkaard’dan tepki gördü.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..