Kut'ül amare gerçekleri..

Sayın okurlar ; Kut’ül Amare,  Irak ‘ta Dicle nehri kıyısında,

 

Şattülarap  (Fırat ve Diclenin birleştirdiği yer) kanalı ile birleşen Basra Körfezi’nin kuzeyinde, Bağdat’ın 170 kilometre güneyinde olan bir kasabadır.

 

Birinci dünya savaşında İngilizlerin burada General Towsend kumandasında, çağın modern silahlarıyla donatılmış, 30 bin kişilik güçlü bir ordusu vardı.

 

Bu tarihi ve coğrafi bilgileri bilerek yazıyorum.

 

Babam  Küt’ul amare ‘da Sakallı Nurettin paşa –Halil paşa ( Enver paşanın dayısı ) Komutasında çarpışmış bu paşaların kurmayı olan bir binbaşı idi. Halil Paşa General Townsend  teslim olunca Atı –tabancısı – kılıcı –dürbünü gibi şahsi eşyasını; atı kendine almış diğerlerini de yanındaki kurmay subaylarına bir anı olsun diye dağıtmıştır.

 

General Townsent’in kılıcı bugün benim evimde salonumda duvara asılı duruyor.Babam bu savaştan yaralı olarak çıkmıştır.

 

Şimdi gelelim asıl konuya..14 yıldır iktidarda olan AKP, bu yıl birdenbire Kut’ül Amare Zaferi’ni hatırladı.

 

“Bize tarihimizi unutturuyorlar!” diye feryadı figan bağırıyorlar!

 

23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim gibi Türkiye’yi Türkiye yapan milli bayramlarda kutlamaları iptal eden AKP iktidarı, 100 yıl önceki Kut’ül Amare zaferi için bu yıl gösterişli kutlamalar yaptı.Amaç malûm…

 

Her fırsattan faydalanarak Atatürk’ü ve Cumhuriyet’in kazanımlarını unutturmak istiyor ve uydurdukları olaylarla ülkede ayrım yapıyorlar!

 

Geçtiğimiz nisan ayı, Kut’ül Amare Zaferi’nin 100’üncü yıldönümüydü. Bu, gerçekten önemli bir askeri zaferdi ama, sonuçları itibarıyla ülkemize hiçbir fayda sağlamayan bir galibiyetti. Bunu bilin.

 

“Kut’ül Amare Zaferi’ni unutturuyorlar!” söylemi tamamen cahilce bir ifadedir. Türkiye’de 1952 yılına kadar bu zafer kutlanıyordu, 44 yıl ise kutlanmadı.

 

Neden? Asıl nedeni bunu anlatacağım.

 

7 Aralık 1915 ile, 29 Aralık 1916 tarihleri arasında yapılan Kut’ül Amare kuşatmasında Halil Paşa ( sonradan )komutasındaki Osmanlı kuvvetleri, İngiliz ordusunu perişan etmişti. Binlerce ölü ve yaralı veren İngilizler, 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 askerle  teslim olmuşlardı.

 

Savaş sonunda General Towsend de esir edilerek İstanbul’a götürüldü.

 

(Halil paşa Enver paşanın kardeşi idi.İyi bir komutan olduğunu,  yalnız çok rakı içen, gündüzleri dahi masasında rakı kadehinin olduğunu babam söylerdi.)      Bu savaşı

İngilizler “İngiltere tarihindeki en aşağılık şartlı teslim” olarak anarlar.

 

Türkiye Cumhuriyeti bu zaferi 1952 yılına kadar kutladı, sonra bıraktı. Neden?

 

Çünkü ; o tarihte Türkiye, NATO’ya üye oluyordu. İngiltere’nin desteğine ihtiyacı vardı. Başbakan Adnan Menderes’in başkanlığındaki  hükümet, NATO’da müttefikimiz olacak İngilizleri gücendirmemek için Kut’ül Amare Zaferi’nin artık kutlanmaması kararı aldı.

 

O savaşa ilişkin bilgiler de tarih kitaplarından çıkarıldı.

 

Bunun karşılığında İngiltere hükümeti, Türkiye’nin NATO’ya girmesini destekledi. Olay bundan ibarettir. Bu kadar basit..

 

AKP’liler “Biz, Demokrat Parti’nin devamıyız” dediklerine göre, Kut’ül Amare Zaferi’ni unutturan kendileridir ama utanıp sıkılmadan Atatürkçü’leri suçlamaya kalkıyorlar.

 

Bir şey daha söyleyeyim..

Binlerce şehit ve yaralı vererek elde ettiğimiz; Arapların askerlerimizi arkadan hançerlemesine rağmen Kut’ül Amare Zaferi’nden sonra  bu kent ne oldu?

 

Okuyun….

 

(Babam ; “Araplar haince hep bizi arkadan vurup ,İngilizlere yardım ettiler Araplar kadar hain –pis millet yoktur.” derdi.

 

İstanbul’daki Saray Hükümeti’nin emriyle o bölgenin tamamı İngilizlere geri verildi.

 

Yani, muhteşem galibiyet acı bir yenilgiye dönüştü!

 

Bunu bu savaşı bilmeyenler için yazıyorum. “Bize unutturdular” diye ciyak ciyak bağırarak anlatılan zaferin yaşandığı topraklarda, daha sonra gölgemiz bile kalmadı!

 

 

 

ozcanvural33@hotmail.com