Kutlamalar iptal, sosyal deprem devam!

Son bir yılda ulusal bayram kutlamaları ile ilgili etkinlikler, çeşitli bahanelerle vevesilelerle bir bir iptal ediliyor…

Önce,  geçen yıl Aralık ayında, Atatürk’ün Ankara'ya gelişinin 91. yıldönümü kutlamaları çerçevesinde geleneksel olarak her yıl düzenlenen ''Garnizon Koşusu'' iptal edildi. Gerekçesi de Genel Kurmay Başkanlığı tarafından “kendilerine koşunun yapılacağı güzergâhın tahsis edilmemesi” olarak açıklandı. Yapılamadı (yaptırılmadı).Tek sebep, trafikte yaşanacak sıkıntılardı. Bu kadar basit bir sebep yani.

Ardından artan terör olayları bahanesiyle, Genel Kurmay Başkanlığı tarafından her yıl düzenlenen ve gelenekselleşmiş  30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonlarının tamamı iptal edildi. Tüm yurtta coşkuyla kutlanan bir bayramdı, yapılamadı (yaptırılmadı).

Şimdi de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları Van depremi ve terör şehitlerimiz bahanesiyle iptal edilecekmiş. Tüm törenler kaldırılmış. Bütün geçit törenleri, resepsiyon gibi kutlama etkinlikleri Başbakanlık genelgesiyle iptal edilmiş. 

Elbette kayıplarımıza ülke olarak çok üzüldük, kahrolduk. Tüm Türkiye aylardır gözyaşı döküyoruz. Arka arkaya gelen şehit haberleri sonrası bir da Van depremi acılara acı kattı. Ancak biz böyle acıları daha önce de yaşamıştık. Daha önceki depremlerde daha fazla kayıplar vermiştik. Teröre daha önce de nice insanlarımızı kaptırmıştık.

İlk defa yaşanmıyor ki bunlar. Belki bundan sonra da yaşanacak. Yaşadığımız her acının sonucunda ulusal bayramlarımızdan vazgeçmek zorunda mı kalacağız? Üstelik bu kutlamalar eğlence mi? Birlik beraberliği çağrıştırıp, tek yumruk olduğumuzu göstermez mi?

Her ne yaşarsak yaşayalım ulusal bayramlarımızdan vazgeçemeyiz.Cumhuriyet bayramı bizim en büyük bayramımızdır.

Çünkü Türk halkı Cumhuriyeti, bütün varlığı ile canıyla, kanıyla, tam bağımsız bir Türkiye uğruna aç, susuz, çıplak ayaklarıyla düşman üstüne korkusuzca yürüyerek kazanmıştır. Bu nedenle de, Cumhuriyetimizin 88. yıl dönümü, yurdumuzun dört bir yanında, tüm coşkusuyla kutlanmalıdır.               

Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik, uygar ve çağdaş cumhuriyeti korumak için and içtik.

Yeryüzündeki hiçbir güç bu cumhuriyeti yıkamayacaktır. Ne Amerikan emperyalizmi ne AB kapitalizmi, ne işbirlikçi güçler ne de irticacı gericiler kimle iş birliği yaparlarsa yapsınlar cumhuriyeti yıkamayacaklardır.

Cumhuriyet’imizin 88. Yıldönümü hepimize kutlu olsun.

Şükran Demirtaş