Kutsal bir evlilik teklifi

Uzun zamandır, sözlerin beni bu kadar etkilediği bir dizi sahnesi ilememiştim. Çok hoşuma gitti. İçinde neler saklı? Evlenme teklifinin kutsallığını anlatan ekmek kelimesi ile birleşmesi. Baba olurum eve ekmek getiririm. İçinde dünyalar sığdırılmış. Aileden söz ediyor, çocuklardan, geçimden. Nafakadan. Baba olup evin yükünü taşımaya istekten. Aşktan, sevgiden, güzellikten.

Güzel adam, güzel kız. Gözlerde aşk var. Yüreklerinde sevgi var, vicdanlarında şefkat var. Bir evlilik teklifi ancak bu kadar kutsallaştırılabilinir.

Bana evet dersen baba olurum eve ekmek getiririm.

Bu güzel diziyi izlenleriniz varsa Çalıkuşu’ndan söz ettiğimi anlamışsınızdır.

Tek yürek halinde oynanan bir dizi.

Oradaki babayı sevmeyen, takdir etmeyen onda sesinin tonunda, tınında huzur bulmayan varmıdır?

Ya anneye ne demeli? O oynamıyor bence o gerçek hayattayım bunlar benim çocuklarım, bu kadife sesli ve yürekli adam eşim, bunlar kalfalarım yaşadıklarımda çilem diyor herhalde.

Konu bildik, konu bıkkınlık. Doğru. Ne olacağını bildiğiniz hatta defalarcea bildiğiniz nerede ise:

“Yok burayı biraz daha abartıp iki üç bölüm yapabilirdiler” diyeceğiniz kadar aşına…

Doktor Selim, oralardan geçiyorken uğramamış o odönemlerde yaşamış, madrabaz bir adam. Arını, namusunu, insanlığını yitirmiş, kendi gibi baba dediği ne idüğü belirsiz kalleş biri ile yaptığı birbirinden sinsi planları.

Dul Neriman entrikaların kadını ve diğerleri. Hepsi bir konuda anlaşmışlar demişlerki, biz oynamıyoruz. Biz o döneme ışınlandık hop oradayız.

Fahriye Evcen, nasıl bir güzelliktir Yarabbi bu genç kızdaki.

Burak Özçivit, yakışıklı kelimesi onu tanımlıyor mu bilmiyorum ama dahası ne olur bilmek zor!

İllede Mehmet Özgür…

Muhteşem Yüzyılda Lütfi Paşa’da bu kadar sevimsiz, kötü olan oyuncu izleyiciye nefatif enerjisini bolca ileten bu tipleme, nasıl iyi oyunculuk ki bu dizide pozitif bir enerji sevgi melekleri her tarafta boy gösterebiliyor.

Demekki oyunculuk böyle bir şey.

Böyle bir şeyse!

Neden her dizide, her ünlü oyuncuda, her tipleme değil!

Star dediklerimizde böyle bir elektriği alamıyoruz, böyle düşünemiyoruz. Bunun sırrı nerede?

Bunun sırrı baba olup eve ekmek getirmekte!

O sözleri söyleyen o babanın oğlu dedirtiyor insana, dizi bile olsa, rol bile yapsalar.

O bir doktor diyoruz, kutsal bir mesleği var, Selim’in her ne kadar bunun tersini hissettirmek için elinden geldiğince, yeterince ispata çalışsada ve bunda da çok başarılı olsada!

Burada bu dizide, şimdilerdeki Çalıkuşu izlenildiğinde ders alınması gereken çok şeyler var.

Lütfen dikkat edin.

Bıktığınız Çalıkuşu olarak düşünmeyin.

Bir aile var, eski zamanlar var, insan ilişkileri var.

En önemlisi olağan üstü bir aşk var.

Kıyılayaman sevgili var.

Vazgeçmişlik yok.

Bana evet dersen diyor, neler yapacağını anlatıyor.

Sana müthiş bir hayat yaşatacağım, sana hanlar hamamlar alacağım, seni kraliçem yapacağım, pembe panjurlu evimiz olacak! Demiyor.

Ben aile babası olacağım.

Seveceğim, kollayacağım, gözeteceğim, iyi bakacağım. Sana ve çocuklarıma şefkat göstereceğim. Ben baba olacağım, değil mi ki babayım:

Sizlere kol kanat gereceğim. Tüm dertlerinizi üstleneceğim. Merhametli olacağım, vicdanımın olduğunu hiçbir zaman unutmayacağım. Sana ve olacak çocuklarımıza gülümsemeyi ve gülmeyi öğreteceğim. Ben varken hiçbir şeyden korkmayacaksınız, ben hepsi ile savaşacağım. Sen tek bana evet de, izin ver benim baba olmama.

Baba oldukça kutsaldır, baba olduğunun farkına varanlara…

Böyle güzel yüreğe izin verilir bence…

Nazan Şara Şatana