Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '11

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

Kutsal Şehir Bhaktapur

16-17 Eylul.2010 


Bhaktapur şehrine gelmeden önce yolda yine Unesco’nun dünya miraslarından biri olan Pashupatinath tapınağına uğradım. Burası 4. Asırdan kalma Tanrı Shiva’ya adanmış ölülerin yakıldığı bir tapınak. Dünyanın en kutsal tapınaklarından birisi, içerisinde hem hindu hem de budist esintileri var. Son 3 gün içinde Pashupatinath ve Bhaktapur ile birlikte Unesco’nun dünya mirasları listesinde yer alan 6 yeri birden görmüş olacağım. Nepalilere göre Lord Pashupatinath Buddha ile aynı kategorideymiş ve sevgi, everensel barış ve insanlığı öğreten bir guruymuş.

Bhaktapur şehrine saat 12:00 gibi giriş yaptıktan sonra Durbar Square’deki Shiva Quest House’a doğru yürüyordum ki etrafımda iki adam belirdi. Şehre giriş ücretini ödeyip ödemediğimi sordu. Hoppala şehre giriş ücreti de neydi?, neyse verelim dedik ve beni şehrin ana giriş kapısına götürdüler ve gişede şehre giriş ücretimi ödedim ve doğruca Shiva Guest House’a gittim ve odama yerleştim. Odam 3.kattaydı. 7200 feet yüksekliğindeki Nagarkot tepesine bakıyordu. Dışarıda cıvıl cıvıl kuş sesleri geliyordu. Hatta sanırım bir kumru odama yakın bir yerde ikamet ediyordu. Çantamı odama bıraktıktan sonra Shiva Quest house’dan çıktıktan sonra gerçekten de muhteşem bir yere geldiğimi anladım. Bence hemen bir uçağa atlayıp buraya gelin. Sihir mi arıyorsunuz, huzur mu arıyorsunuz, arada bariyerler olmadan insanlarla iletişime geçmek mi istiyorsunuz, her gün şans, zenginlik, bilgelik, denge kavramları tarafından kutsanmak mı istiyorsunuz, işini gücünüzü bırakıp her gün küçük seramonilere mi katılmak istiyorsunuz, yeni kamasutra figürlerini !!!!! mi keşfetmek istiyorsunuz, tarihi eserler içinde uyuyup, sacred bir şehirde çanlar, kuşlar ve doğanın tüm sesleri ile birlikte uyanmak mı istiyorsunuz, ....... İşte burası tam size göre.. Yazdıklarım biraz reklam kokuyor gibi gelebilir ama burası gerçekten güzel bir şehir. Adım başı bir tarihi eserle karşılaşıyorsunuz. Çok dingin bir yer. Öyle ki hemen meditasyon havasına giriyorsunuz.

Bhaktapur’da kaldığım Shiva guest house 20 kadar tarihi eserin bulunduğu Durbar isimli meydanın içinde yer alıyordu. Şu an da bu yazımı yazarken oturduğum yerden bu tarihi eserlerden yedisini net bir şekilde görebiliyorum. Hemen önümde Shiva tapınağı ( Rameshwar tapınağı) var. Bu tapınağın kapısı sabahları açıldığı için bu sabah uyanır uyanmaz oraya gitttim. Tapınağa girerken elinde içinde değişik kap ve içeriklerin olduğu bir tas taşıyan hintli bir kadın da dışarı çıkıyordu. Beni görünce tekrar içeri girdi ve kolumdan tutarak yapılması gerekenleri el işaretleri ile gösterdi. İlk önce kapı girişinin solundaki adama bahşiş verecek ve alnıma sarı karışımdan sürecektim. Sonra Shiva heykelinin olduğu yere gidip çanları alıp, Shiva’ya geldiğimi haber verecek ve Shiva’ya saygımı sunacaktım. Son olarak Shiva heykelinin etrafında bir kaç tur atacaktım. Hintli hatun benim her şeyi yaptığımdan emin olduktan sonra yüzünde sıcak bir gülümseme ile uzaklaştı.
Shiva heykeli dışında şu an oturduğum masadan görebildiğim diğer eserler ise Golden gate, Vatsala Durga Tapınağı ve Taleju çanı, Bhadri Tapınağı ve Ugrachi ile Bahairab heykelinin bulunduğu duvarı. Ugrachive Bahairab heykelinin enterasan bir hikayesi var. Bu heykeli yapan sanatçı heykelleri tamamladıktan heykel içeriğindeki varlıkların lanetinden korunmak için ellerini kesmiş. Ugrachinin etkileyci tantrik silahları ve sembolleri tutan 18 ayrı kolu var. Sembolik olarak şeytanı öldürdüğü resmedilmiş. Baharibin ise 12 kolu var. Bu iki tanrı ve tanrıça kuru kafalardan yapılmış kolye taşıyorlar.

Bhaktapurdaki bir çok tapınak kral Bhupatindra tarafından yapılmış. Bu kralı bayağı takdir ettim doğrusu. Tapınakların boyutları hikayeleri ile karşılaştırdığınızda bayağı küçük. Sanırım o yıllarda burada yaşayanlar çok ufak tefektiler. Dün öğleden sonra şehre geldikten sonra bir rehber eşliğinde buradaki tüm meydanları ve tapınakları tek tek gezdiğim için bugünümü sadece en sevdiklerime ayırmaya niyetlendim. İlk olarak yazımın başında bahsettiğim Shiva tapınağına tekrar uğradım. Sonra Tumadhi meydanındaki tapınaklara gittim. İnsanları izledim. Öncelikle tapınağın girişinde zili çalarak tanrılara haber veriyorlardı. Sonra da offering ritüeline başlıyorlardı. Tanrılara offering olarak; çicek, pirinç, alına sürülen kırmızı veya sarı tozlar bırakıyorlar ve tütsü ile mum yakıyorlardı. Tapınaklara gelen her kadının elinde ya bir kutu ya da bir tas vardı. Kutunun içinde tanrılara sunulacak offeringleri taşıyorlardı. Benim offering malzemelerm olmadığı için sadece offering alma ritüelini gerçekleştirdim. Bu ritüelde ise diğer insanların bıraktıkları offeringlerden alıp başınıza koyuyorsunuz. Ben tapınaktaki yasemin çiceklerinden alıp saçıma taktım. Tanrı Shiva’dan dengeyi, Ganesh’ten şans talep ettim ki hemen çalışmaya başladı. Nasıl mı? Ganesh’ten ayrılır ayrılmaz artık Shiva guest house’a gidip kahvaltımı yapabilirim diye düşünmüştüm ki yürüdüğüm sokakta bir kaç dilenci olmasına rağmen yerde Nepal parası buldum. Arkasından sağ tarafıma doğru yukarıdan bir kuş tüyü düştü. Acaba Tanrılar arzularımı dikkate alacaklarına dair işaret mi yollamışlardı?

Sabah kahvaltımı yaparken yan masama bir amerikalı bir bayan oturdu ve kendine cafe latte ısmarladı. Bir müddet sonra da benimle konuşmaya başladı. North Carolina’da yaşıyordu, yaklaşık bir aydır Nepal’deydi. Sakat insanlarla ilgilenen merkezdeki hocalara bilgisayar ve ingilizce dersi veriyordu. Kendisi hakkında anlattıklarını dinleyince hah dedim 2.nci bir Belinda vakası daha. Bu sefer ki Belinda’nın ismi Patricia idi. Erken emekli olmuş ve emekliliği sırasında bir üniversitede bilgisayar kursuna gitmiş. Database ve websitesi oluşturma işinde deneyim kazanmış. Yaptığı işten para kazanıp yatırım yaparak eşiyle dünyayı gezmeyi amaçlıyorken bilgisayar işinden para kazanmaya başlayınca Patricia’nın müstakbel eşi evde küçük tamiratlar yapmaya ve yeni bir traktörsatın alma projeleri geliştirmeye başlamış. Patricia bir de bakmış ki kazandığı paralar seyahat yatırımı yerine günlük hayatı nasıl iyileştirebilirize gidiyor, bunun üzerine o da sadece yardım amaçlı işler yapmak üzere amaç değişikliği yapmış. Şimdi burada Nepal’deki tüm sakatların bir database’de toplanmasına yönelik çalışmalara bulunan gönüllü bir kuruluşun bilgisayar işlerinde yardımcı oluyormuş. Nedir bu Belinda döngüsü anlamadım. Farklı yerlerde aynı profilde insanlarla karşılaşıyorum. Sadece bu ikisi değil diğer karşılaştıklarım da aynı şekilde yaşam döngülerini değiştirmiş veya değiştirme aşamasındalar. Neyse zamanı gelince bu karşılaşmalar anlamlı hale gelecektir diye düşünüyorum.

Bu arada bugün biraz rahatsızım. Dün sabah Boudnath’taki guest house’ta duş aldığım su biraz soğuktu, üşütmüş olmalıyım. Cumartesi günü Tibet’e gideceğim için hemen antibiyotik aldım. Belki bir ara tapınaklardan birine gidip tanrılara saygımı sunarken bir de sağlık talep edebilirim.

Birazdan buradan 8 km uzaktaki Changu Narayan Tapınağına gidiyor olacağım. Yürümeyi düşünüyordum ama biraz rahatsız olduğum için vazgeçtim. Taksi ile gitmeyi düşünüyorum. Changu tapınağı Tanrı Vishnu’ya adanmış bir tapınak ve Unesco’nun dünya kültür mirasları listesinde yer alıyor. Burası ile birlikte göreceğim önemli tarihi eserler bitiyor. 2 tane daha önemli yer var ama onları görmeye gidemeyeceğim. Birisi Patan şehrindeki Patan Square’de yer alan tapınaklar diğeri ise Buddha’nın doğduğu Lumbini şehri. Lumbini’ye arabayla 6-7 saatte gidildiğinden bu sefer burayı görmekten vazgeçtim.

Changu Naraya tapınağının bulunduğu köye geldiğimde yağmur yağıyordu. Köye girdiğinizde önce burada ne olabilir diye düşünüyorsunuz ve sonra bir bakıyorsunuz dünya kültür mirasları listesine girmiş tapınak ve tanrıları sembolize eden heykeller sizi karşılıyor. Bu tapınakta geçmişte Lord Vishnu yaşarmış. Lord Vişnu her şeyi yaratan tanrı. Tapınağın dört girişi var ve her kapısı farklı bir figür tarafından korunuyor. Giriş kapısında Kaplanlar ve Lord Vishnu’nun uçarken kullandığı Garuda dizleri üzerine eğilmiş Lord Vishnu’ ya saygılarını sunuyor. Diğer kapılarda ise sırayla, sarabhas, girifin ve fil yer alıyor. Çok yağmur yağdığı için bir kaç fotograf çekip Bhaktapur’a gitmek üzere beni bekleyen taksiye geri döndüm. Chagu Naraya tapınağından çıkış yolundaki doğanın manzarası çok güzeldi. Taksi şöförü, içimden geçeni anlamış olmalı ki aracını durdurarak istersem resim çekebileceğimi söyledi ve bir kaç kare fotograf çektim.

Chagu Naraya’dan Shiva guest house’a gelir gelmez odama çıkıp 45 dakika kadar dinlendim. Sonra yine Tumadhi meydanına gittim. Meydanda bir sürü okullu çocuk vardı. Hocaları ile birlikte tarihsel bir gezi yapıyorlardı. Onların fotograflarını çektim. Ve oradaki bir setin üzerinde oturdum. Oturduğum sette 2 çocuk daha oturuyordu. Nereden geldiğimi, kim olduğumu, ne kadar burada olduğumu sordular. Sonra içlerinden bir tanesi bize yardım etmek istermisin, para almak çocuklara göre değil ama sen bana Nepali-İngilizce sözlük alabilirsin dedi. Talebinin doğru olup olmadığına dair bir kaç teyit sorusu sordum ama hiç bir zaman talebin gerçekliğinden emin olamazdım. Neyse dedim içimden ve kitapçı dükkanının nerede olduğunu öğrendikten sonra çocuğun ihtiyacı olan sözlüğü aldım ve ona teslim ettim. Ertesi gün benzer bir vaka ile daha karşılaştım. İnşallah sözlükler kullanılıyordur.
Ertesi gün buradaki son günümdü. Bu sabah her zamankine göre daha geç yataktan kalktım. Yarın ki Tibet yolculuğuma kendimi hazırlamalıydım. Boğaz ağrım hala devam ediyordu. Kahvaltımı yapmak için aşağıya indiğimde Patricia’yı kahvesini içerken gördüm. Ve her zamanki gibi lafladık. Birbirimizin E-maillerini aldıktan sonra vedalaştık..

Güzel Bahtapur şehrine öğlen 14:00 gibi veda ediyor olacağım. Bu akşam 18:00 da turizm acentasında Tibet gezisi ile ilgili toplantı yapılacak. Sanırım Dalai Lama’dan bahsetmemizi ve onun kitaplarını yanımıza almamamızı ve sınırdan geçerken nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda bizleri uyaracaklar.
Bhaktapur’dan sevgiler, buraya mutlaka gelin

Nameste !!!! 

 
Toplam blog
: 615
: 248
Kayıt tarihi
: 09.11.10
 
 

Geçmişte finans sektöründe ağırlıklı olarak iyileştirme ve geliştirme projelerinin hayata geçiril..