Kutsal Yolculuk ve Veda

İnsan hayatında bazı virajlar/dönüm noktaları vardır. Çocukluktan yaşlılığa değin bir çok yerde ve zamanda bu virajlarla karşılaşırız. Kimi zaman iki seçenek, kimi zaman ikiden fazla seçenek arasında tercih yapmak durumunda kalabilir; hayat alışkanlıklarımızda zaman zaman değişiklikler yapabiliriz…

İnsan olmak demek geçmişi muhasebe ederek geleceği planlamak ve öngörmek demektir. İnsanlığın gereği budur. Yoksa yaşadıklarımızın hiçbir kıymeti olmaz ve sürekli aynı hatalar ve yanlışlar devam eder durur.

İnsan dediğimiz canlı sadece yemek/içmek/cinsel ihtiyaç gidermek/uyumak döngüsüne tabi değildir. Elbette bu ihtiyaçlarını da görecektir ancak bunun yanında düşünecek ve sentez edecektir. Onun için okuyoruz, onun için fikir ediniyoruz. Öğrendiklerimiz ve edindiklerimiz hayatımızda olumlu değişiklikler yapıyorsa değerlidir. Boşa giden emekler enerjiyi alıp götürmenin dışında bir şey bırakmaz insana…

İşte düşünebilen, düşündüğünü ifade eden, sentez ve analiz yeteneği ile geçmişte hem kendi hem de başkalarının yaşadıklarından dersler çıkaran insan buna göre kendi hayatının programını yapar, planını uygular. Bu şüphesiz daha iyi yaşam imkanlarına sahip olmak ve daha rahat hayatını idame ettirebilmek içindir.

Uzatmayayım, kısaca insan hayatında çeşitli dönüm noktaları olur, olmalıdır da. Kendince sentezlediği ve pratiğe döktüğü bilgi birikimi, görgü alt yapısı ve kültürel değerler ile inanç temelinde zuhur eden kimi kutsal doneler yardımıyla kendi yaşantısına yön verir. Bunu yaparken dilerse çevresinden/bilenlerden/tecrübelilerden yardım alır dilerse kimseye ilişmeden yolunu çizer.

***

Naçizane bendeniz de kendi inisiyatifim ve düşüncem neticesinde bir karar almıştım. Olayın gelişimi kimi ani tesadüflere denk gelse de temelde bu niyet ve arzu yattığı için absürd bir durum söz konusu olmaksızın niyetim doğrultusunda harekete geçmiştim. Yakın zaman içerisinde kutsal topraklara yolculuğu arzu ediyor ve bir gün giderim inşallah diye uygun dönemi bekliyordum.

Yukarıda belirttiğim kimi ani güzel tesadüfler neticesinde bu dileğim gerçekleşmek üzere. Allah’tan bir mani olmaz ise önümüzdeki Salı (17 Kasım) Hac için yola çıkacağım. Uzunca bir müddet orada kalacağım için yazı yazacak bir ortamım olmayacak. Zaten bu şartlarda kalkıp yazı yazmaya çalışmak abesle iştigal olacak.

Bir aydan fazla bir süre olmayacağım, buna düz hesap Aralık sonuna kadar diyelim. Malumunuz yol uzun, süre uzun, yer uzak. Gidip dönmemek de var. Bir çoğumuz tanışmıyor olsak da HAKKIZI HELAL edin. Benden yana hepsi HELAL olsun. Tekrar görüşene değin Allah’a emanet olun. Sevgi ve sağlıcakla…

Murat HACIOĞLU