Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

30 Kasım '18

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kutu Açıldı

Kutu Açıldı
 

Kasım gitmeden size bir soğuk yapayım dedi ve soğuğunu çıkardı torbasından. Kışlık yorganların ortaya çıkma vaktiydi. Çıktı. Dolap açılınca içlerinin tozları alındı, yeniden yerleştirildi. Yıllardır ara ara açtığım aynı şekilde yerine koyduğum bir bisküvi kutusu, bir başka büyük, eskiden şık şimdi solmuş bir kutu daha var, kapağını atmışım fazla gelmiş olmalı, onlar daha detaylı açıldı. Açtırma kutuyu söyletme kötüyü değil, güzelleri saklamışım. İçinde kötülüklere şahit defterlerin bulunduğu kutu biraz daha dursun yerlerinde.

Karton kutunun içinde güzel şeyler var, yeni nesil cümlelerden biri olan "Anı biriktiyorum" lafından hiç hoşlanmıyorum. Yaşarsın anılar kendi birikir zaten. Kişinin kendini bir havalara sokmak için söylendiğini düşünüyorum. Notlar yeniden okundu bazılarının fotoğrafları çekilip yollayanlara hatırlamaları için gönderildi. Gelen cevapları okumak güzeldi. Kuzenlerime yolladığım asker mektuplarının kopyaları, cevapları, Nilüfer'in karakalemlerinin üzerine benim kelime karalamalarım, o zamanlar yaptığımız sohbetler, ayrı şehirler... Yazılarımı okuttuğum Tijen ve onun notu. Bir sevgililer gününde iş yeri masamda bırakılan güller ve üzerindeki not. Canım Gülsevin Hanım ya. Yeğenimin ilk resim defteri, kızlarımın ilk defterleri, karneler, pasolar, kimlikler, büyük kızımdan orta halli küçüğünden takdir belgesi iliştirilmiş karneler. İlk kesilmiş saçları,...

Büyük kızım çıktı geldi, gözleri doldu "Ay anne af edersin daha geçen gün bizim için ne annem ne babam bir hatıra saklamamış demiştim. Bunu karşıma Karma çıkardı." dedi. Hayır saftirik bunları ben sakladım ben çıkardım karma değil dedim. Bu kelimeden de hoşlanmıyorum "karma" zaten karmaşık olan ruhları iyice karmakarışık yapmaktan başka bir şeye yaramıyor diye düşünüyorum. Bakındık ve ayırdık iki kardeşe ait olanları. Anne bu karneleri kızıma göstermesem iyi olur diyor. Gözlerimiz dolu gülüşüyoruz.

Çıngıraklı Sarı Yılan dım bir zamanlar. Çok sevdim bu lakabı. Büyük Yılan Küçük Yılan diye severdim onları bir zamanlar kimse onlara dokunamasın diye. İçinde sadece sevgi barındıran.

Bir mektup geçti elime; kargacık burgacık bir yazı,

 

ANNECİM; (GİZMONDAN SANA)

Ne zamandır sana mektup yazmıyorum! Genelde hep kavga ettiğimizde, hatamı anlayıp, özür dilemek için yazıyordum! Ama napim her kavgada sen haklı oluyorsun! Neyse Allah bozmasın, nazar değmesin şu an aramız çok iyi.

Ben artık hiçbişiyi kafama takmıyorum! Küçük yılanın, Gizmon kocaman bi yılan oldu! Artık kucağına bile sığmıyorum ama olsun en azından o kucağın bana ait olduğunu biliyorum ve bu yaştan sonra bi velet doğuracak halin olmadığına göre hep o kucak bana ait kalacak! (Hayat bir değil iki tane yolladı.)

Artık ufak bir şeyi kafama takıp, zırlamıyorum!  Hata yapmamaya özen gösterip bu sayede karşılaşacağım sorunlarla da ilgilenmek zorunda kalmıyorum. Senin bende sonsuz bi sevgin var bu yüzden senin üzülmene dayanamayacağım için hep adımlarımı dikkatli atıyorum. Sen hayatta yeterince üzüldün. Daha fazla üzülmeni istemiyorum! Sen bana hep küçüklüğümden beri dersin ya "Sana Çok Güveniyorum." diye bende senin bu güvenini boşa çıkarmamak için hep mücadele ettim ve etmeye de devam ediyorum!

Kritik bi yaşımda olduğum için bana çok özenli, üzerimde durarak davrandığını biliyorum! Ama inan bunlara hiç gerek yok, ben hep çevremdeki kötülüklere bakarak iyilikleri örnek almayı biliyorum!

Senin hayatın nasıl gidiyo anneciğim? Sende bana mektup yaz olurmu? Çünkü eminim ki senin de içini döküp, bişilerini paylaşmaya ihtiyacın var!

Artık arkadaşlarımla da çok iyi anlaşabiliyorum. Çünkü senin sayende doğru arkadaşlar seçmeyi öğrendim. Simge, Bensu, Ceren hepsi ablamdan farksız, hepsi çok mantıklı ve yanlarında mutlu oluyorum, geçirdiğim zamanda çok şeyler kazanıyorum onlarla...

Bu arada yarın Bensu, Ceren, ben Göztepe'de buluşup, bişiler yapcaz zaten sanada söylemiştim. 5:00'te falan gelirim sonrada ananecime gideriz, onuda çok seviyorum ve dedemle onun için üzülüyorum çok yalnızlar!

Neyse Annecim benim hayatım böyle, seninki nasıl? Eğer yorgun diilsen eline bir kağıt bi kalem al ve ben uyurken bana bi mektup yaz!

 

                                                                       Hadi

                                                                       Seni Çoook

                                                                                  Sefiom

                                                                       Bye Bye!

                                                                       İyİGECELER

                                                                       BİTANEM!

                                                                       GİZEM                      

 

 

Not:Bu mektupta ki imla hatalarıyla nasıl takdir alıyordu bu kız? Ünlem işaretini de yeni işlemişler galiba her yere koymuş. Canım ya.

 

Bir süre BİRİKTİRDİĞİM ANILARI paylaşacağım buradan:)

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..