Kutuplaşmalarda Atatürk.

Belki biraz geç yazılmş bir 10 Kasım yazısı olacak ama;bilhassa bu saatleri bekledim. Gün içinde olanlar, Van'da yaşanan felaket silsilesi derken bir 10 Kasım'ı daha geride bıraktık.

Sayfalarca Atatürk'e meziyetler düzecek cümleler kurmayacağım; ya da onun hakkında hiç kimsenin bilmediğini bildiğim de yok. Benim Atatürk konusunda Türkiye'de anlayamadığım bir ruh hali mevcut. Şu kadar yaşıma geldim; çözebilmiş de değilim.

Sanal ortamlarda 10 Kasım olmasıyla birlikte yoğun bir mesaj trafiği yaşandı. Atatürk ile ilgili videolar, sözler, anılar, fotoğraflar süsledi ekranları. Bir kısım alabildiğine Atatürk'e bağlı olduğunu iddia ederken, bir kısım da hadi canım ne olmuş yani bugün havasındaydı.

Bilmiyorum ben mi yanlış düşünüyorum ama; söz konusu Atatürk olunca ülkemizde bir kutuplaşma mevcut. Az önce dediğim gibi bir grup alabildiğine sahiplenmiş sanki sadece kendileri seviyorlar, bir kısım da tam aksine zıt duygu ve düşünceler içinde. Ben bu kutuplaşmanın nedenini anlayamıyorum. Neyi paylaşamıyoruz  Derdimiz ne diye sormadan da duramıyorum.

Berikiler

Heryer Atatürk bayrakları ve flamaları ile dolmuş taşmış. Atatürk söz konusu olunca mangalda kül bırakmıyorlar, sanki bir futbol takımını tutuyormuşcasına fanatikleştirilmiş bir durum. Atatürk'ü sevdiğini ve saygı duyduğunu göstermek için ortalığı yıkmanın alemi nedir ? Atatürk elden mi gidiyor ?

Hayır efendim Atatürk'ün elden gittiği yok. Eğer ki Atatürk'ün gerçekleştirdiği inkilaplara sahip çıkarsan, her zaman olduğu yerde kalır Atatürk,  ama sahip çıkmazsan ve günden güne eriyip giderse o inkilaplar bugün çıkar konuşmayı ve yazmayı beceremediğin anadilinle Atatürk Atatürk diye bağırırsın. Sanki laf olsun diye yapılmış "Harf ve yazı devrimi". Paşam bugünlerin böyle olacağını bilseydi herhalde hiç uğraşmaz Amerkan mandasını kabul eder, anadilimizi de İngilizce yapardı herhalde.  (Ğ)'nin neden kullanıldığını bilmeden, bütün yabancı harfleri kullanıp sonra da ben Atatürk'ü seviyorum dersen, hadi canım sen de derler adama.

Ötekiler

Tarih dersi verecek değilim lakin çok basit anlatacak olursak; Mustafa Kemal Atatürk, üstünde yaşadığımız toprakların düşman işgalinden kurtarılmasında ordularımızın baş kumandanıydı. Şu basit cümle bile bu mümtaz şahsiyete saygı duymak için yeterli değil midir ? Fransızlar için General De Gaulle, Amerikalılar için Abraham Lincoln, Güney Afrikalılar için Nelson Mandela neyse ve onlar ne kadar saygı duyuyorlarsa bizim için de Mustafa Kemal o değil midir ?

Hala çıkıp Mustafa Kemal şöyleydi böyleydi demenin manası nedir ? Churchill'e göre yüzyılın en önemli şahsiyetine saygı duymaktan neden çekinirler ? Yoksa yukarıda bahsetmiş olduğum Amerikan Manda ve himayesinin reddedilmesinden dolayı bugün ingilizce öğrenmek adına kurslara para dökmek zorunda kaldıkları için mi kızgındırlar ? Anlamak mümkün değil.

Son söz : 10 Kasım ve 29 Ekim  fertlere anlatırsan, yaşatırsan ve benimsetirsen önem kazanır, değeri anlaşılır. Mustafa Kemal "Benim naciz vücudum elbet birgün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." derken sanırım bizden beklediği ve istediği de buydu. Eğer anlatamıyorsan, yaşatamıyorsan ve benimsetemiyorsan, 10 Kasım 1 dakikalık saygı duruşu günü, 29 Ekim'de tatil günü olmaktan öteye geçemez.