Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '07

 
Kategori
Siyaset
 

Kuzey Irak, ırak değil !..

Kuzey Irak, ırak değil !..
 

Her gün şehitler ardı ardına geliyorken, asker ne yapıyor ? Asker bu sefer çok kararlı, kuzey Irak sınırına yığınak yapıyor. Bundan 15-20 gün öncesine kadar Genel Kurmay “sınır ötesi harekat yapılmalı” derken tavrını ortaya koyduğunda, ilgili mercilerden tam tersi sinyaller gelmişti. Tüm bunların üstüne, aşiret reisi Barzani; “Türkiye ile savaşacak gücümüz var”, “sınırlarımıza girenlere gereken cevap verilecektir”, “Türkiye’den korkmuyoruz” gibi ardı ardına gelen bir sürü demeçler geldi. Bunları hep beraber okuduk, kimine kızdık, kimine güldük geçtik… Ama her zaman Barzani ve çapulcuları diken olmaya devam etti. Adam Diyarbakır’ı alırız, sizi vururuz derken kendinden çok emindi. Ama gözden kaçırdıkları bazı ince detaylar varı. Şeytan da ayrıntı da gizli değil midir ?

Aynı zamanlarda, hatta buna eş zamanlı demek daha doğru olur, başta ABD yetkilileri, Türkiye’nin sınır ötesi bir harekat yapamayacağını, yapması durumunda bunun çok büyük bir kayıp olacağını söyledi. Ne demek istedi diye de birileri ellerini çenelerine dayayarak deve kuşu gibi düşünmeye başladı. Kimileri açık açık ABD bizi tehdit ediyor dedi, kimileri destekler gibi konuştu, kimileri de bir kez daha kin ve nefretini ABD’ye karşı kustu. Arkasından yine aynı zamanlarda AB’den beklenen açıklama geldi: Türkiye Kuzey Irak’a girerse, yani sınır ötesi bir harekat yaparsa AB üyeliği tehlikeye girerdi. Türkiye’nin düşmanı bir tane değil ki ? Kuzey Irak’taki oluşumdan pay almak isteyen ama hareketi aslında Türkiye’ye karşı yapmak olan Yunanistan ve Rumlar, Kuzey Irak’ta, hem de Erbil ve Süleymaniye kentlerinde temsilcilik açmak için aşiret reisi ile ve Irak devletinin resmi temsilcileriyle toplantılar yaptılar, el sıkıştılar. Bu hareket, Kuzey Irak’taki bir Kürt oluşumunu destekliyorum, hatta Kürdistan devletini daha şimdiden tanıyorum demektir ve kendilerince Türkiye’ye gol atmaktır.

Asker inatla bir sınır ötesi harekatta ısrar etmek ve hükümetten siyasi bir karar çıkartmasını isterken, tam da tersine oyalayıcı tavırlar sergileyen hükümet, askerin istediği izine, bir salahiyet dilekçesi istedi. Bize yazılı olarak başvursunlar, biz de değerlendirelim dedi. Kendileri ile bile sürekli çakışan Başbakan ve taifesi, her seferinde “Genel Kurmay bana bağlıdır “, “asker bizim memurumuzdur” diyebiliyorken ve sistematik olarak bu doğruyken, şimdi de kalkıp, emri altında olan bir kurumdan ne dilekçesi istiyor. Ya izn verirsin, ya vermezsin. Ama en azından kaçak güreşmezsin !. Öyle değil mi ? Sonra kaldı ki, eğer seçim öncesi bir sorumluluk almak istemiyorsan, hala aktif olan bir meclis var, getirirsin meclis gündemine, vekillerin onayına sunarsın (kaldı ki bu kez kimse oylamadan kaçmaz ve rahatlıkla çoğunluğu bulursun), yeterli oy bulamazsan, izin vermezsin, yeterli oyu bulursan izni verirsin ve çıakr bunu açık yüreklilikle vatandaşa açıklarsan. Neden verdiğini de söylersin ki, vatandaş ta sana inansın. Kaldı ki bu milli bir meseledir ve ülkenin güvenliği söz konusudur.

Piyasalardan mı korkuyorsunuz? ABD yada AB’den mi ? Bakın günlerdir, asker dağları bombalıyor, sınır ötesine girip çıkıyor? Doğu’da ve güneydoğu’da kırmızı sınırlar belirlemiş ve güvenliği en yüksek seviyeye çıkartmış, her an tam bir sınır ötesi operasyona girebilirken ve orada asker vücut vucuda çarpışırken, piyasaları en üst düzeyde etkileyebilecek bir kurum olan Tüsiad’tan bile “ülke güvenliği, ekonomiden önce gelir” diyebiliyorken, piyasalar tepe taklak olmamışken, şehit cenazeleri her gün üçer, beşer geliyorken, gün askerin yanında durma günüdür. Gün Türkiye çıkarlarını düşünme günüdür. Eğer bugün askerin ve vatandaşın yanında olmayacaksanız, bundan sonra olmanız ne sizin menfaatinize olacaktır, ne de vatandaşın.

Vatandaş, her gün şehitlere ağlamaktan bıktı. Çocukları birer birer şehit düşen gariban anaların göz pınarları kurudu, babalar “elimize silah verin dağlara çıkalım” diyor. Asker, “geri dönmem ben girerim, bütün inlerini dağıtırım ama yalnızca siyasi erk bunu adını koysun” diyor. Birileri de hala oturmuş başka hesap kitap yapıyor, bir taraftan muhalefete, bir taraftan askere “şehit cenazelerini siyasi istismar yapmayın” diyor. Ne istismarı efendiler? İnsanların, muhalefetin siyasi istismar yapacak hali mi kaldı ? Bu iş çocuk oyuncağı mı ki, bunu siyasi malzeme yapıp, oy toplasınlar. Böyle düşünen bir parti olacağını sanmıyorum ama şunu biliyorum ki, sağıyla soluyla tüm partiler de bu duruma çok üzülüyorlar ve buldukları ilk fırsatta, ilgili mercilere yükleneceklerdir. Daha dün gerekirse Türkiye’yi vururuz, onlarla savaşacak gücümüz var diyen Barzani, şimdi “ biz savaşmak istemiyoruz, her türlü diyaloga açığız” diyor.

Daha dün “ Türkiye sınır ötesi bir harekat yaparsa, çok büyük kayıp olur” deyip tehdit eden Abd, bugün “Türkiye belli bir oranda sınır ötesi harekat yapabilir, pkk terörü bitirilmelidir” diyebiliyorsa, peşmerge komutanları bile “ Türkler hiç böyle gelmemişlerdi, bu sefer çok farklı” diyebiliyorsa bu resimleri ve mesajları iyi okumak lazım. Bu ordunun ve askerin kararlılığı ile alakalıdır. Bunun için üst düzey stratejist olmaya gerek yok. Sağ duyu ve objektif olmak yeterli…

Ben de askeri hiç bu kadar kararlı görmemiştim. Bu sefer gerçekten çok kararlı.. Onlar bu karalılıklarını, şehiletlerden ve anaların göz yaşlarından alıyorlar.. 1 Mart tezkeresinde, zafer kazandığını bağıran meclistekiler, hatta ondan öncekiler, geleceği görebilselerdi, bugün Türkiye’ye küstahça dil uzatan Barzani’ye TC damgalı (hatta ben Türkiye vatandaşı olduğunu bile sanıyorum) kırmızı pasaport verenler, iyi hesap yapsalardı, bugün Erbil’de , Süleymaniye’de Türkler katledilmeyecek, askerlerimizin kafasına çuval geçirilmeyecek ve bir aşiret reisi, Türkiye gibi bir ülkeyi tehdit etmeyecekti.. Gazetecilerin, parti liderlerinin ve bazı belediye başkanlarının bile rahatlıkla gidip görüşebildiği pkk'lıları nasıl oluyorsa Abede bulamıyor ? Bu biraz garip değil mi ?

Demek ki, resimleri iyi görememiş, analizleri iyi yapamamış biriler var aramızda…

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..