Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '07

 
Kategori
Tarih
 

Kuzey Irak'a dikkat!

Kuzey Irak'a dikkat!
 

Türkiye seçimlere daldığından dolayı kuzey Irak’tan gelen tehlike ve tehdidin vahametini algılamaz oldu. İnsan beyninin bir özelliği böyle işte! Hangi alana yoğunlaşmışsa dikkatleri, gözü ondan başkasını görmez artık. Diğer alanlardaki gelişen yakın tehlikeler önce tehdit haline dönüşürler; sonra kırmızıçizgiler olurlar; arkasından yangının alevleri tenini yalamaya başladığında ancak uyanırsın ama genellikle de o zaman epeyce iş işten geçmiş olur. Kurtuluş Savaşı’nda da böyle olmamış mıydı?

10 yıl boyunca cepheden cepheye ölüme koşan, Çanakkale gibi birkaç savunma savaşının dışında genellikle emperyalistlerle yerli işbirlikçileri feodal-komprador ihanet çetelerinin keyfi uygulamaları, şan ve şöhretleri için kırılan Türk milleti, Birinci Dünya Savaşı yenilgisinin ardından kabuğuna çekildikten sonra ne zaman ayağa kalktı?

Önce idam sehpasına çıkar gibi Mütareke imzalandı.

Sesi soluğu çıkmadı…

Ardından yurdun çeşitli yöreleri birer birer, birer bahaneyle işgal edilmeye başlandı.

Gıkı çıkmadı…

Payitahta Düveli Muazzama’nın çelikten filosu geldi; Dolmabahçe’de toplarını saraya çevirerek demir aldı.

Bin yılın yorgunluğu belini doğrultmasına engel oldu; kös dinledi…

Sonra, 15 Mayıs 1919 sabahı, saat 7.30 sularında, İtilaf Devletleri filosunun gözetiminde, bazı çevrelerinin deyişiyle “gâvur” İzmir’i gâvurların, Yunan askerlerinin işgali bıçağın kemiğe dayandığı andı. “Sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı”nın “bir şafak vakti…” değiştiği andı. İşte o zaman, “…bir şafak vakti karanlığın kenarından onların ağır ellerini toprağa basıp doğruldukları zaman”dı. İzmir’in işgalidir ki, Türk milletine işin vahametini kavrattı; Kemalist önderliğin etrafında toplandı ve o ağır krize karşı yanıtını devrim olarak verdi.

Kuzey Irak yöresinde de güç dengeleri çok hızlı değişmektedir.

Buradaki gelişmeler uluslar arası düzlemde ülkeleri ve devletleri fazlaca ilgilendirmeye başladı. Dünyanın gidişatı konusunda etken olan güçlerle bu gidişatı anlamaya çalışanlar kuzey Irak’a son zamanlarda ilgilerini artırdılar. Kısacası Kuzey Irak son zamanlarda uluslara arsı kamuoyunu çok fazla ilgilendirmektedir. Özellikle de ABD’yi…

Ordumuzun Irak sınırına son aylarda yaptığı 300 bin civarındaki asker, tank ve top birlikleriyle hatırı sayılır orandaki yığınak bölgede güç dengelerini birdenbire altüst etti. Üstüne üstlük bir de ordunun hükümetten azade kendi inisiyatifini kullanarak yaptığı İran’la ortak eşzamanlı tatbikatlar gibi girişimler bölgede Kürt ve ABD güçlerini iyice tedirgin etmiş durumda.

Son günlerde Beyaz Saray’da sınırda yaptığımız bu yığınak konuşuluyor. ABD, bizim bu yığınağımız ve olası sınır ötesi operasyona karşı birliklerini kuzeye kaydırmayı tartışmaktadır. Beyaz Saray’daki bu toplantılara Bush, yardımcısı Cheney, Rice, Gates, Ulusal Güvenlik ekibinden üst düzey yetkililer ile Irak’taki Amerikan kuvvetlerinin komutanı Petraus ve Pentagon’dan üst düzey askerler katıldı. (The Guardian gazetesi- Ulusal- 10 Temmuz 2007)

Reuters’e göre, “ABD’nin kâbusu” olan Türk ordusunun olası sınır ötesi operasyonu küçük çaplı bile olsa, TSK’yi Peşmergelerle ve ABD güçleriyle çatışmaya sokma tehlikesi taşımaktadır. Ayrıca bu ortam İran gibi diğer bölge ülkelerini de ateşinin içine çekme olasılığını barındırmaktadır. (age)

Eğer Türkiye kuzey Irak’tan gelen tehditlere karşı hazırlıklı ve uyanık bulunmazsa ateş bacayı sardığında çok ağır bir bedel ödemek durumunda kalabilir.

Kuzey Irak’tan gelen tehditlere karşı sıradan askeri önlemlerle karşı durulamaz. Topyekûn bir seferberlik gerekmektedir. Bütün milli güçleri harekete geçirmek gerekmektedir. Tabii ki, öncelikle evin içini düzenlemek ve milli hükümeti kurmak gerekmektedir. Bu hayati bir önlemdir. Türkiye kaçınılmaz olarak bu noktaya varacaktır.


 
Toplam blog
: 17
: 1215
Kayıt tarihi
: 04.04.07
 
 

Emekli bir tarih öğretmeniyim. Osmanlı tarihi konusunda çeşitli defalar seminerlere (hizmet içi kurs..