Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '07

 
Kategori
Haber
 

Kuzey Irak'ta "avantajlar" yokoluyor...

Kuzey Irak'ta "avantajlar" yokoluyor...
 

Gündelik politika içinde, gözümüzden kaçırmamaya gayret ettiğimiz bir konu…

Irak Hükümet Başkanı Maliki’nin yanında 30 avenesi ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yapılan davete, günübirlik katılması ve sonuçları…

Irak Hükümet Başkanı, özellikle Kuzey Irak’ta barınan PKK unsurlarını faaliyetlerinin önlenmesi ve "lider" kadrosunun da yakalanarak Türkiye’ye iade edilmesini sağlanması konularında görüşmek ve "mutabakat zabtı"nı imzalamak için davet edilmişti.

Temel amaç bu idi ve Hükümet Başkanı Maliki ve 30 avenesine, Irak Hükümeti ile yapılabilecek diğer işbirliği konularının görüşülmesi ve sonuçlandırılmasının sağlanması da görüşmelere "iyi niyet" çerçevesinde eklenecek idi…

Maliki geldi… Görüştü ve gitti… Sonuç?

Yapılan açıklamalara baktığımızda anladığımız, Irak’ta Maliki’nin başında bulunduğu hükümetin kendi ülkesinde de yaşadığı sıkıntıların verdiği olumsuzluğun, aynen ziyaretin içeriğine de yansıdığını görüyoruz.

Görüşmenin en can alıcı noktası olan "PKK ve unsurları" ile ilgili sonuç alacak çalışmalar ve atılacak adımlar konusunda herhangi bir ilerlemenin sağlanmadığı ortada. Bu konuda varılan nokta, iki devlet arasında yapılacak "teknik ve alt düzey" çalışmalarının devamı şeklinde açıklanabilir.

Bu sonuç Türkiye’nin istediği sonuç değil ve istediği sonucun da olmayacağı artık net olarak anlaşılmış olması gerekir. Çünkü…

Irak’taki Maliki Hükümeti, siyasi olarak Kürt gurubu hariç, tüm gurupların desteğini kaybetmiş durumda. Hükümet, artık şeklen var; ama fiilen yok. Şii bakanların istifası kabul edilmedi; ama o bakanlar hükümetten çekildi. Kaldı sadece Kürt bakanlar. Zaten Ankara’ya gelen milletvekili ve bakanlar da bunlardan oluşuyor. Bu durumda…

Maliki Hükümeti'nin, Kuzey Irak’taki PKK unsurları konusunda harekete geçmesini beklemek biraz safdillik olur.

Oysa Irak Hükümeti ve Kuzey Kürt Bölgesi, Türkiye’nin gerektiği gibi siyasi iradeyi ortaya koyamamasının kendilerine sağladığı avantajı kullanmayı gayet iyi bilmektedir.

Nedir bu "avantaj" peki?

Ülkenin genellikle Güneydoğu bölgesinin ekonomisi, Habur Kapısı'na bağlanmış durumdadır. Yine bu bölgede üretim yapan birçok üretim yeri, ürünlerini bu kapıdan Kuzey Irak’a ve oradan da iç bölgelere ulaştırmaktadır. Habur Sınır Kapısı'nın Irak tarafı olan İbrahim Halil Sınır Kapısı ise Barzani’nin gelir kapısı, ayakta durmasının esası ve olmazsa olmazıdır.

Dahası, İran sınırından da Barzani’ye geçmişte olduğu gibi bugün de yoğun bir destek sürmektedir. Türkiye olarak bu taraftan vanayı kapattığımızda, biliyoruz ki o taraftan da kapanacak vanalar var. Bizim kaybımızın yerine konması, Barzani’nin kaybını yerine koymasından daha zor.

Bir başka sıkıntı ise Irak tarafından herhangi bir destek gelmemesi halinde, Türkiye’nin Kuzey Irak tarafındaki hareket kabiliyeti oldukça yüksek maliyetli oluşudur. Bu maliyetin maddi tarafı bir yana, manevi tarafı da oldukça yüksektir.

İşte gerek Maliki hükümeti ve gerekse Barzani, bunları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktadır.

Bizim hiç mi bir avantajımız yok? Var…

Şunu çok iyi biliyorlar ki "güç" bizde. Ancak bu kararsızlığın ve gecikmenin sürmesi halinde bu avantajımızın da gün geçtikçe yok olmaya yüz tuttuğu da ortada.

Sanırım devlet ve hükümet, bizim bile görebildiğimiz bu durumu bizden daha açık seçik görmektedir.

O halde "davet" ile gelen Maliki ile varılamayan sonuç nedir?

İşte beni meraklandıran da bu…


09 AĞUSTOS 2007


 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..