Kuzey Irak ve Kandil'deki PKK kamplarının kökten imhası için yalnızca Hava Harekatı yetmez....

HAVA HAREKATINI KARA HAREKATI İZLEMEZSE, PKK'NIN SONU GETİRİLEMEZ...

-- ABD-Irak Savaşı'nın sonunu getiren, Hava Harekatı'nın arkasından yapılan Kara Harekatı'dır..

 -- IŞİD'in, bölgede hayatta kalmasının ve etkinliklerinin devam etmesinin nedenleri de, kapsamlı bir Kara Harekatı yapılmamasıdır...

x        x        x

Eğer devlet ve bu kampları tamamen imha etmek istiyorsa, bu kamplara yaptığı hava saldırılarını kara harekatı ile desteklemelidir... Aksi halde, bu işin sonu gelmez...

Bu kapların tamamen ortadan kaldırılması ile, ülke içindeki PKK gruplarının, araç, silah, gereç ve mühimmat gibi yaşam ihtiyaçlarını lojistik akımı da ortadan kaldırılmış olur... Böylece yurtiçindeki PKK'nın boğazı da kesilmiş olur... Lojistik destekten mahrum kalan gurupların yaşam şansları ortadan kalkar...

Askerlikte bir kural vardır; ya da ben öyle biliyorum... Savaşta kullanılan her mermi, düşmana, maliyetinden fazla zarar vermelidir... Biraz açayım; bir merminin fiyatı 5 lira ise, bu mermi atıldığında düşmana en azından 5 liralık zarar vermelidir...

Ben, TSK'nın; PKK ile mücadelesinde bu kurala uymadığını; kim bilir -- belki de siyasilerin engellemesi ile-- uyamadığını düşünüyorum...

90'lı yıllardan beri "dağları, taşları" bombalayıp duruyoruz... Bu yıllarda, bir Genelkurmay Başkanımız çıktı, "istenirse ben bu işi üç ay içinde bitiririm" dedi; ama olmadı, olamadı(1)... O yıllardan beri de, "dağları taşları" bombalamaya devam ettik... Milyarlarca dolarımız(kendi paramızla dersek trilyonlarca liramız) dağlara taşlara serpiştirildi... Dağları "ova" yaptık; "ovaları" taşla doldurduk.

Bugün, PKK kamplarına yapılan hava operasyonlarında kullanılan her bir bombanın PKK'ya verdiği zarar, maliyetinin çok çok altındadır...

Bunun nedeni de, PKK kamplarında, hava operasyonlarında yapılan uçak bombalamalarına karşı PKK'nın aldığı, bana göre, "akıllıca" bir önlemlerdir...

PKK kamplarının yöneticileri, uçaklarımızın geliş istikametine karşı inşa ettikleri siperler ya da koruganlar inşa etmişlerdir. Koruganlara giriş yerleri, uçakların geliş istikametinin tersinde bulunmaktadır. Bu koruganlar, "L", "I" ve "T" şeklinde yapıldığı için her istikametten gelen uçaklara karşı önlem alınmış olmaktadır.. Bu şekildeki koruganlar, uçakların attıkları bombaların zayiatını sıfıra indirmektedir. Bu koruganlar, devamlı siperlere koşu mesafesindedir.(2)

Uçaklarımız, bu kamplara karşı harekete geçtiğinde, PKK'nın kontrolü altındaki bölgeye gelince, buradaki örgüt üyeleri güneyimizdeki kamplara telsizle haber veriyor ve kamptaki PKK'lılar da koşarak bu koruganlara giriyor.

Belki de bu nedenledir ki, uçaklarımızın yaptığı hava saldırılarında, yetkililerimizin, kaç PKK'lının öldürüldüğü konusunda, net rakamlar veremediğini düşünüyorum... 200 olsun, 300 olsun; hatta 500 olsun. Yeterli değildir. Bu rakamlar, hava saldırılarının sayısına ve bombalamalarına göre, bana göre azdır..

Muharebede kesin sonuç süngünün ucundadır...

Madem ki devlet, "kararlıyız, PKK,  silahlarını toprağa, üstelik de bizim gösterdiğimiz yere, gömmeden ve üstüne beton çekilmeden bu iş bitmeyecek" diyorsa, vakit geçirmeden bunun gereğini yapmalı bu işi bitirmelidir.

Nasıl yapılacağını ben söyleyeyim... KANDİL   başta olmak üzere  , Kuzey Irak'taki HAFTANİN, METİNA, ZAP, GARE, AVAŞİN ve HAKURK  kamplarının hepsine birden, sabaha karşı, kapsamlı bir Hava Operasyonu düzenlenmeli ve kamp bölgeleri yumuşatıldıktan sonra, KANDİL dışındaki kamplara kara harekatı ; ve KANDİL'e de, Hava İndirme Birlikleri ile yoğun bir "Hava İndirme Harekatı" yapılmalıdır...

Bu iş ancak böyle biter; "KARARLILIK" budur... Bu durum, bugün toplanacak Milli Güvenlik Kurulu'nda gündemin baş konusu olmalıdır...

cdenizkent

----------------------- :

(1) cdenizkent, "Büyük idealler için, demokrasiden ödün vermek anlamlı görülebilir mi?", kategori: güncel, 2 Ağustos 2015 

(2) "milliyet.com.tr", "PKK, Kuzey Irak'taki dağlarda bu yöntemle saklanıyor", yayın 30 Temmuz 2015; tekrarı 1 Eylül 2015