La Luz/ Işık...

Bazı canlar ışıkları ile beraber dünyaya gelir, o ışığı sevgiye, vefaya, iyiliğe dönüşmüş halleri ile durmadan çoğaltarak yaşar, ışık da onlarla beraber büyür, evrene dağılır. Ve yolun kaçınılmaz sonunda o ışığın söndüğünü sananlar pek çok yanılır.

16 Temmuz 2007 Pazartesi günü saat 18.57'de Ankara semâlarına yükselen o parlak ışığın kırılarak milyonlarca ışık huzmesi halinde evrene dağıldığını görenlerden biriyim. Sevgili Bacanlı'ların ve hepimizin onbeş yıllık can ortağı ''Topak'' çok mutlu ve dolu dolu bir hayat sürdükten sonra ışıklı görevini tamamlayarak sadece fizik varlığı ile aramızdan ayrıldı. Şu tekamül seviyemizle aşamayacağımız bir uzaklıktaymış gibi görünebilir gittiği yer ama bu yalnızca dünyevî ve zavallı bir yanılgıdan ibaret. İnsan sevdiklerinin ışığını kaybedebilir mi hiç, o da biz nerede isek orada olmaya devam edecek elbet. Bu hikâyenin sonu değil, tam tersine aslında başlangıcı, çoğunun sandığı gibi sevgiyi ortasından ikiye ayıramıyor ölümün keskin kılıcı. Her zaman sormuşumdur; etrafımızda gördüğümüz hangi şey sonsuza dek kalıcı? Hem, mutlaka giderler demiştim, kalıcı değildir hiçbiri, yani gene bir ''sic transit gloria mundi/dünyanın ihtişamı böyle gelip geçici''... Bu eşsiz hikâye var ya sevgili Topak, sonuna hiç nokta konmayacak olanlardandır, asla kaldığımız yerden değil, yeni ve bambaşka bir başlangıçtan yola devam etmek üzere o parlak ışıkta diğerleri ile birlikte bekle bizi e mi? Sen bakma gözümüzden akan acılı yaşlara, o yalnızca bizim aczimizin eseri, şimdi içinde bulunduğun o sonsuz huzurda ışığına ekle sevgimizi...Daima bizimlesin, tıpkı senden önce ışığa uğurladıklarımız gibi ve bunu biliyor olmak varlığımızın en kıymetli hazinesi. Bu sebeple sana ''güle güle'' demeyeceğim, zira hiç uzağa gitmedin ki...

(Dünyevî acımızı çekip tamamlamak üzere bir süre sustuk, e tabii bu da insanlığımızın gereği. Kırılıp dökülenlerimizi toplayıp yolumuza aynı inançla devam edeceğiz şimdi, bizler bencil acılarımızla öyle fazla üzmeyiz bizi ışığı ile sarıp sevenleri, üzülüp yıkılarak gözü arkada komayız şimdilik ''gitmiş gibi'' görünenlerimizi. Hem biliriz biz; hakikât görünende değil, çoğu kez görünmeyende gizli. Bu Pazar, yani seçim günü saat 16.00'da, Kanal B ekranında yayınlanacak ''Doğadaki Dostlarımız'' programını kaçırmamanızı tavsiye ediyorum öte yandan, adres www.kanalb.com 'dur, hoş bilâhare tekrar hatırlatacağım ya. Paylaşıp bölüşenlere, ekleyip çoğaltanlara şükranla, daima sevgi ve ışıkla...)