Labirent Filmi

Daha ilk sahnesi ile beni izle diyor, ardından  gelen jenerik iyi bir film izleyeceğinizin

sözünü veriyor…
 
  Kelimenin tam anlamı ile eli yüzü düzgün patlama sahneleri, mekanları, hikaye örgüsü
ile sıkılmadan izlenilecek bir film olmuş. Tolga Örnek ve teknik ekip başarılı bir iş
çıkarmışlar, bize de tebrik  etmek  düşer.

 Oyunculuklara gelince Timucin Esen‘den,  Meltem Cumbul’a  ve  filmin en dikkat
çeken  oyuncusu Ozan Bilen'e kadar sorgulanamaz bir performansla oynamışlar.
Yan karakter seçimleri de çok isabetli olmuş.

 Filminde hiç mi oturmayan taş yok, eleştirecek olursak daha büyük bütçeli Hollywood
filmlerinde de yığınla mantık hatası buluruz; ama görmezden geliriz. Labirent Filminde
görmezden gelemeyeceğim birkaç sahne de yok değil. Reyhan'nın (meltem cumbul), Fikret'e
(Timucun Esen) olan ilgisini evdeki çoluklu çocuklu sahnede seyircinin gözüne sokulması,
aceleye getirilmiş Mardin sahneleri, İstanbul'da hücre evi dinlemisi yapılırken
Reyhan ile Fikret'in  muhabette dalıp, hücreevi ve fondaki sesin unutulması, Fikret'in
(Timucun Esen) İngiliz ajan İle Rasim'in (Ozan Bilen) pazarlık konusu olduğu sahnede
Baba (The Gotfather) Filmi'nin O meşhur repliğinin birebir filme uyarlanması.
 
 Baba Filminde şöyle idi; 'Eğer oğlumun başına bir kaza gelirse veya bir polis onu
vurursa ya da kendisini hücresinde asarsa, hatta kafasına yıldırım bile düşse bu
salondaki bazı kişileri suçlarım,  ve o zaman affetmem demişti'. ( Marlon
Brando )

 Küçük sıkıntılarına rağmen film en başta verdiği sözü tutmuş iyi bir filmi seyretmenin
verdiği hazla bizi uğurlamıştı.


Talip Karamahmutoğlu

EĞER İZLEMEDİYSENİZ;

Hücre 211(cella 211)2009 İspanya
Gördüğüm En Güzel Kadın 2010 İtalya
Black 2005 Hindistan