Lades

Akşam yemeğinde kızarmış tavuk vardı. Yanında koca bir tabak dolusu turşu. Tavuk sevmesem de seçme şansım yok. Bu yorgunluğun üstüne bide yemekle uğraşacak durumda değildim. Elimi hiç tavuğa uzatmadım bile. Ekmek fırından yeni çıkmış sıcacık. Turşuyu da severim... Arada sevgilimin ağzıma dayadığı tavuk butlarına karşı çıksam da yemek zorunda kalıyordum. O kadar iştahlı yiyordu ki...kocaman tavuğun nasıl bittiğini anlamadım. Birden kolunu uzattı elinde iki çatallı kemik;

-Hadi ladesine girelim...

-Olur.. girelim.

Çatalın diğer ucundan tuttum.

-Neyine?

Bir an iki gün sonra yarım ağızla götürürüm dediği konser geldi aklıma. Konuşmuştuk aslında götürecekti. Ama pek istekli değil. Sadece ben kırılmayayım diye. Üstelik işine geldiğinde kullanacak, ’ben seni üzmüyorum, istediğin yere götürüyorum’ en son duymak isteyeceğim bir söz. Hemen atak yaptım;

- Konser gecesine dedim.

-Hımmm iyi tamam. Kaybedersen hesaplar senden.

-Ok.

Son zamanlarda stresli iş temposu bende fazlasıyla unutkanlığa yol açmıştı. Ama bunu unutmamalıydım. Aradan biraz zaman geçti benimki girişimlerde.

- Anahtarı alırmısın canım .

-Tabi hayatım..aklımda

Arada vay unutmamış diye mırıldanıyor. Tv seyrederken bir yandan çayımızı yudumlayıp, bir yandan lades yapmanın peşindeydik.

-Aklımda

-Aklımda

.....

Gecenin ilerleyen saatlerinde kanepeye uzandık birlikte. Sohbet ediyoruz , gülüyoruz karşılıklı dokunuşlarımız bizi sevişmeye sürüklemişti . Öyle bir duruma geldik ki üzerimizde sadece iç çamaşırlarımız kalmıştı. Sutyenimi çıkardım. Ona doğru en yakın bir yere koyması için uzattım...Elini uzatana kadar hiç aklımda yoktu aslında..

- Ladesssssssss

-Neeeeeeeeeeeee

-Olmaz kurallarda sevişmede kandırma yok.

-Öyle bir kural yok.

Hala sutyen elinde afallamış durumdaydı. Bir an elindeki sutyene baktı.

-İnanmıyorum ya hem de neyle lades yaptı olmaz geçersiz.

Kahkahalarım odayı dolduruyordu. Bir yandan da dalga geçiyordum.

-Alnımın hakkıyla kazandım hiç konuşma.

Bütün gece dırdır landı....bir sutyene lades olmaz ya

-Hayatım boyunca sutyen görmek istemiyorum. Ya ben seni zaten götürecekti güzelim.

-Hımmm biliyorum sadece beni kırmamak için. Ama şimdi ben tadını çıkaracağım gecenin.

-Rezervasyonu lades masası olarak alayım mı?

Birkaç gün sonra koşarak yanında soluğu aldım. Ladesin tadını çıkarmak vardı.

-Aşkım şu lades olayını bir metin olarak yazdım. Bir reklam şirketine sundum, çok beğendiler.

-Hımmm bide para kazanacaksın benden vay . Tamam akıllı bir kadınsın da bu kadarı pes.

-Hayır tatlım birlikte kazanacağız.

-Nasıl yani. Bana kıyamıyorsun kazandığın parayı benimle paylaşacaksın. Bir kez daha gurur duydum seninle.

-Bence de bir tanem gurur duy. Ön anlaşma yaptım şirketle. Bu reklamı biz yarattık biz oynayacağız . Bu demek oluyor ki hem oyunculuktan, hem de….

-Ne! delirdin mi sen. Manyak mısın kızım ya. Nasıl böyle bir şey yaparsın.

Kahkahalarım bütün odayı dolduruyordu. Şaşkın bana baka kaldı. O sinirlerinin en üst safhasında gezinirken, tadını mı çıkarıyordum, yoksa yaralarımı mı kanatıyordum acaba. Kahkaham gözyaşına dönüştü damla damla..

-Evet canım deliyim, manyağım. Bütün yaşattığın acılara rağmen seni hala seviyorum diyebildiğim için. Sevgim onurumun üstüne geçip, beni aldatmalarına rağmen başım dik ben onu seviyorum, sevapları ve günahlarıyla yanındayım diyebildiğim için. Her çağırmanda, her şeye rağmen koşarak yüzümdeki tebessümle sana geldiğim için. Ve sevgim için ödenecek hiçbir bedelden korkmadığım için. Seni severken kaybettiklerime dönüp de tuhlar la bakmadığım için. Deliyim, manyağım, aptalım.

Şaşkındı söyleyecek söz bulamıyordu. Sadece sıkı sıkı sarılıp usulca;

-Ben sana kıyamadığım için, sana verecek fazla bir şeyim olmadığı için öyle davrandım. Yorul git yeni bir yaşam sür diye.

-Vermen gereken sevgin ve sadakatın. Sensiz geçen dünlerim hatırlanası bir şey değil, sensiz yarınlarda öyle olacak inan. Yanında olan zamanlarda yaşıyorum….