Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '19

 
Kategori
Kitap
 

Lady Chatterley’in Aşığı

Bizimkisi aslında trajik bir çağ,bu yüzden bu çağı trajik olarak kabul etmeyi reddediyoruz. Tufan gerçekleşti, kalıntılar arasındayız, küçük yerleşimler kurmaya, küçük umutlar edinmeye başlıyoruz. Oldukça zor bir iş: geleceğe doğru düz bir yol yok; fakat engellerin etrafında dolaşıyor ya da onların üzerinden atlayıp geçiyoruz.Yaşamak zorundayız, dünyanın kaç kere battığının önemi yok. / David Herbert Lawrence                                                                                             

    Viktorya dönemi geride kalmış, I.Dünya savaşının ardından insanlar düzenlerini oluşturmaya başlamış, herkes kafasında geçmişi silmeye çalışırken; dönem geçmiş eserlerde hayat bulmaya başlamıştır.

     Yaşadıklarını kalemine ustalıkla aktaranlardan biri David Herbert Richards Lawrence. Eserleri genellikle kadın erkek ilişkileri ve ahlaksal dersler üzerine kurulu olsa da hiçbir zaman erkekleri üstün tutmamış ve karakterlerinin haklı olduğu yönlerini sonuna kadar savunmuştur. “Lady Chatterley’in Aşığı”’nda da bu tarafsızlığını gösterir bize.

“Bu kuru söz kalabalığı, sana dokunamadığım için. Seni kollarıma alıp uyuyabilseydim, bunca mürekkep şişede de durabilirdi. Birlikteyken gene erdemli kalabilirdik. Ama bir süre ayrı olmamız gerekiyor, gerçekte böylesi de daha iyi. Ah, kesinlike güvenebilsek geleceğe… Ama benliklerimizin büyük kesimi bir arada, bir süre bekleyerek, en kısa bir zamanda buluşmak üzere birbirimize doğru yol alıyoruz. John Thomas, Lady Jane’e iyi geceler diler, biraz boynu bükük ama gönlü umut dolu”.

    Connie Reid, alışılmışın dışı bir karakter olarak çıkar karşımıza. Clifford Chatterley ile evlidir, fakat evliliklerinden kısa bir süre sonra I.Dünya savaşında görev almak için evi terk eden Chatterley, eve belden aşağısı tutmayan bir eş olarak geri döner. Adam asla asilliğinden ödün vermez ve savaşın izlerini silmeye başladıkça daha da hırslanır ve kendini kitaplara, yazmaya ve daha çok para kazanma isteğine kaptırır. Connie ise cinselliğini bastırmaya çalışsa da başarılı olamaz ve zamanla anne olmak isteği, bazı kapıları aralamanın ve hatta açmanın zamanı geldiğini ona hatırlatır.

   Connie bir süre sonra eve bir yardımcı alır, fakat Clifford kadına hem ters davranır hem de ona bağımlı olduğunun farkında olduğundan fazla eziyete cesaret edemez; kadın ise eşini Clifford’un madenlerinden birinde kaybetse de ona sempati duyar. İlginç bir şekilde bir dediğini ikilemez.

  Connie artık kendine zaman ayırmaya başlamıştır ve ormanda yürüyüş yaparken ailenin mülklerinin koruyuculuğunu yapan Oliver Mellors ile karşılaşır. Mellors’la bir süre zaman geçiren Connie artık dayanamaz ve birlikte olurlar. Connie, Oliver’dan hamile kalır fakat Oliver kovulur ve başka bir yerde işe başlar ve roman bir bilinmezler yumağı ile sona erer.

    Lady Chatterley bu kadar kolay mı kendini kaybetmiştir, yahut kocası eşinin hamileliği yüzünden mi aşığını kovmuştur? Cevap hayır olarak verilebilir. Lady uzun süre karşı koymuş, eşine ihanet etmek istememiş fakat eşi ona karşı hiçbir his göstermediğinden dolayı belirli bir noktadan sonra artık eşinin tam zıttı olan Oliver’a aşık olmuştur. Eşi ne kadar para hırsıyla dolu, endüstri çağının tüm etkilerini, gücünü kullanmaya meraklıysa; Oliver da o kadar onun zıttıdır. Clifford ise eşine soylu bir adamdan çocuk sahibi olabileceğini söyleyecek kadar ileri gitmiş fakat eşi fakir, rütbesiz bir adamdan hamile kalınca adamı işinden çıkarmakla yetinmiştir. Lady, her ne kadar hislerini kontrol altına almaya çalıştıysa da geleceğini gözünün önüne getirmiş ve her gününün aynı monotonluk ve eziyetle geçmesine dayanamamış fakat eşini de öylece ortada bırakmamış ve ona belki de kendinden bile daha iyi bakabilecek bir yardımcı bulmuştur.

   Yazar eserlerinde haklı ile haksızı her daim karşılaştırarak ve gerekçeleri ile anlattığından dolayı belki de suçlayacak bir taraf bulamayız. Herkes kendine göre haklıdır ve sebepleri vardır. Clifford eşine başka adamdan çocuk sahibi olabileceğini söylerken bile okuyucu onu suçlamaz. Kendine uygun, soylu bir kandan gelen çocuk ancak onun varisi olabilir. Connie fakir bir adamla birlikte olurken soylu ama kime göre, neye göre kavramını bize vermeye çalışır. Aşığı onun gözünde mükemmeldir, zorlayıcı olsa bile gerçek bir erkektir, kocasının aksine ona gerçek duyguları yaşatandır, tattırandır. Eğer kocası bir gazi olmasaydı da her şey yolunda olsaydı evlilikleri nasıl olurdu diye sorgular kendini okuyucu. Oliver’ı görseydi aşık olur muydu, olabilir miydi? Eşi bu derece kibirli olur muydu ya da kitap daha farklı hangi konuları ele alırdı?  diye düşünür.

  Yetişme tarzı bu kadar farklı olan iki insanın mutlu olma olasılıkları bugün bile tartışılan konulardır ki yazar 20.yüzyılın başlarında bunu ele almış ve kitaplarında dönemine ters gelse bile bu konuları cesaretle anlatmıştır. Kitap, bir dönem yasaklı listesinde yer alsa da daha sonra bu yasak kaldırılmış ve klasikler arasında yerini almıştır.

 

 
Toplam blog
: 57
: 280
Kayıt tarihi
: 18.07.15
 
 

1992 yılı İstanbul doğumlu. İlkokulu İstanbul'da okudu, ortaokulu ve liseyi Edirne'de bitirdi. Kara..