Laf Bilmezlik 4

Basının karşısına çıkan her dinî yetkili veya bir başka, büyük koltuklarda oturan koca kafalar, Türkiye’den bahsederken sürekli; halkının “% 99’u Müslüman olan Türkiye” ifadesi kullanırlar. Bre kuş beyinliler, ne biçim Müslümansın, % 1 bile olmayan azınlık kesimin sloganını yapıyor çoğunluğa tahakküm ettiriyorsun. “Milliyetçiyim” diyenler! Bu ne biçim milliyetçilik?! Bu ne biçim ülkesini sevmek, dinini sevmek, milletine bağlı olmak?

Bakınız, Türkiye’den bahseden yabancı bir ülke “İslam ülkesi” diye bahseder. Tıpkı bizim, % 60’ı veya 70’i Müslüman olan bir ülke için kullandığımız ifade gibi. Müslüman Mısır % 90 Müslüman, Sudan % 60’ı, Suriye % 85’i ve Nijerya % 48’i Müslüman, % 34’ü Hıristiyan, % 34’ü ise Animist olmasına rağmen, böyle bir ülkeden bile bahsedilirken Müslüman ülke diye ifade ediliyor dünya kamuoyunda. % 99 ile % 60’ı yan yana bir koyun bakalım. Bu ne aptallık! Bu ülkenin din adamı bile bunu yaparsa -ki bu ülke yıllarca din adamlarının aptallarından çekti ne çektiyse- sonucu siz düşünün.

Bakınız AB başkanı Van Rompuy’in ifadelerine: “AB'nin, Türkiye'yi içine alarak genişlemesi geçmişteki genişlemelerle kıyaslanamaz. Avrupa'da aynı zamanda Hıristiyanlığın temel değerleri de olan mevcut evrensel değerler, Türkiye gibi büyük bir İslam ülkesinin girişiyle kuvvetini yitirir.”

Şimdi, acaba Türkiye halkının Müslümanlığını rakamla ifade etmek isteyenlerin niyetleri nedir diye sormak gerekmez mi? Bunlar neyi gerçekleştirmek arzusundadırlar ki niyetlerini böyle açığa vuruyorlar? Bu sözlerle hangi amaçlarını ifade etmiş oluyorlar, bilmek isterim doğrusu.

İyi niyetli olduklarını düşünsek bile, en nihayet, toplumun önünde konuşurken ağzımızdan çıkan sözün ne olduğunu binlerce kez ölçüp biçmek lazım gelir. Söz kurşun gibidir; ağızdan çıktı mı bir kere, nereye varacağı iyi hesaplanmalıdır. Aksi halde vereceği zararların bazen telafi edilmesi imkânsız olabilir.