Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Laf olsun diye şıklık yapmayalım! Lütfen!...

Laf olsun diye şıklık yapmayalım! Lütfen!...
 

Aralık, 20/07

Epey bir zaman oldu yazmayalı… Ne şiir, ne de düz yazı… Yazdıkça sağalırken hep, nedense elim varamadı bir türlü tuşlara… Kalem diyemiyorum, bu da teknolojinin getirdiği değil de, götürdüğü bir şey…

Sağaltmak için yazardım eskiden, yazdıklarım yalnızca bende kalırken… Paylaşmam çok zor olmuştu, paylaştıktan sonra da aldığım keyif de çoktu…

Zaman zaman kendimi, gelen yorumlar karşısında, çok muhteşem bir şair, iyi bir yazar olarak görmedim değil, koltuklarım da kabarmıştı, vallaha, ancak bu duygularım uzun sürmedi, gerçek biraz daha farklıydı…

Ağır olacak belki, elbet herkes aynı kefede değil, ancak, “Bak, sayfana geldim, güzel yorumlar yaptım, göklere çıkarttım, eee bir tık bile yok senden!...”

Bunlar söylendi mi? Elbette hayır!...

Nereden mi anladım? Yapmayın gözünüzü seveyim, saflık, iyi niyet de… Bir yere kadar!

Kanıyorsun alkışlara, maalesef… Ego elbette… Ne kadar yok etmek için emekler sarf etsem de…

Maalesef, görüyorsun ki, alkışlamadıkça alkışlayanları, eee güzelim, alıyorsan vereceksin, veriyorsan alacaksın durumları…

Kınamak değil bu, sistem bu… Hala ütopya peşinde koşan yaşı geçmiş yüreği ise olanca salaklığıyla anlamamakta direnen ben!...

Sevemedim rekabeti!... Kendi kendine yapılmıyorsa eğer!...

Rekabet hep, kendi kendine yapıldığında güzeldi, benim gözümde…

Belki, yanlış olan benim ama, başarının onuru sanki hep onda yatar…

Çiğ rekabetler beni gerer…

Hem de üzer…

Nedense yer almak öyle bir rekabette, küçülmüşlük hissi verir bana ki, bu hissi yaşamak yerine, varsın yapamadı denilsin, ki bilmek ve yapmamak diye bir şey vardır, geri durmak daha bir onurdur fikrimce…

Bu arada, bu konudaki deneyimlerim, lütfen yanlış anlamayın, bu site ile ilgili değildir…(Yalakalık olsun diye değil, gerçeği bu olduğu içindir açıklama gereksinimim.)

Hah işte!...

En sevmediğim şey yalakalık!...

Acayip severim hoş bulduğum bir şeyi söylemeyi, ama patronumun gömleğidir, ama hiç tanımadığım bir kadının saçıdır, ya da gencecik bir satıcı kızın gözündeki parıltıdır…

Benden beklenen şeyler değildir tüm bunlar, hatta çoğu zaman dumura bile uğratırlar, ki bence de hoşluğu buradadır!

Diğer türlüsü riyadır!...

Patronum beni sevsin diye diyemem ki “Aaaa.. ne güzelmiş gömleğiniz!”

Yapış yapış yapışır o riya üzerinize…

Dumur olsalar da, doğal tarzınızdan, akıllarına gelse de riya bulaşmış nice iltifatlar, bir… İki… Üç… Sonunda siz sizsiniz!

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..