Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '20

 
Kategori
Felsefe
 

LAİK MİSİNİZ?

 

Türkiye’nin özellikleri sayılırken vurgulanan özelliklerinden biri mutlaka laiklik ilkesidir. Laik bir cumhuriyettir denir. İlke bu kadar sevilmesine, takdir edilmesine rağmen doğru-dürüst bir tarifinin yapılmaması dikkat çekicidir. Ne medeni kanunda ne de Türk Ceza kanununda tarifi yapılmamıştır.

Dindar insanların üzerinde bir kılıç gibi sallanan 163.madde de bu laiklik dışı hareketleri cezalandırmak üzere TBMM de kabul edilmiştir. En acısı da bu kanunu DP hükümeti zamanında çıkarılmış olmasıdır. Neyse bu kanunun fotokopisini avukat arkadaşımdan istemiş, elime geçince de bir solukta okumuştum. İfadeler öyle esnek seçilmişti ki evinizde mevlit okutsanız yada Cuma günü bir cami imamının yaptığı konuşma dolayısıyla yargılanıp, hapse atılabilirdiniz. Bu duygularımı paylaştığım avukat arkadaşım,

-Bizde uygulanan Fransa tipi laiklik demişti. Tabi elim boşa çıkınca bu ne demek, bir araştırayım dedim. Dünya genelinde üç tip laiklik uygulamasından bahsediliyor. Birincisi Anglo- Sakson tipi laiklikmiş, dine karşı daha ılımlı duygular besleyen bu ülkelere örnek İngiltere ve ABD dir.  İkincisi Fransa tipi laikliktir ki burada din devletin baskısı altındadır ve ancak devletin izin verdiği kadar nefes alabilmektedir. Çünkü uzun yıllar boyunca ülkede din adamları giyotine gönderilmiş, kiliseler sürekli yağma edilmiştir. Üçüncüsü eski Sovyetler birliği tipi laikliktir, burada da devlet yönetiminde dinin ismi bile geçmez.

Laiklik uygulamalarını öğrenince ülkemizde olanları daha iyi anlamaya başladım. Sokaklarda,

- ‘’Bu ülke laiktir, laik kalacak’’diye bağıranların aslında ne demeye çalıştıklarını, neden kanunlarımızda herkesin anlayabileceği bir laiklik tarifinin yapılmadığını öğreniyorsunuz. Dine karşı mesafeli duran insanlardan saygı beklemek ülke gerçeklerini bilmemek anlamına geliyor. Çünkü gördüğüm kadarıyla bu tipler saygı ekersem, saygı görürüm anlayışını değil, dindarlar ne kadar özgür olursa, biz o kadar rahat olamayız görüşünü hayat felsefesi yapmışlar.

Bu gün şükür etmek lazım ki 163.maddenin garipliğinden kurtulmuş bulunuyoruz. Ama bunu bile 141 ve 142. maddelerin karşılıklı kaldırılmasına borçlu olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. En temel insan haklarından sayılan inanma ve inandığı gibi yaşama ilkesi eğer konu İslam’sa kolaylıkla göz ardı edilebiliyor. Hangi coğrafyada yaşanırsa yaşansın dini özgürlüklerin karşısında tek bir millet olduğunu hatırdan çıkarmamak gerekiyor.

Yine de ülkemizin hassas fay hatlarından biri olan laiklik konusuna daha serinkanlı şekilde yaklaşılması taraftarıyım. Yapana yaparlar değil, milli birlik duygusuna uygun davranılması mantıklı olacaktır diye düşünüyorum.

 
Toplam blog
: 85
: 54
Kayıt tarihi
: 25.07.20
 
 

herkese iyi günler dilerim,Isparta doğumluyum,  emekli öğretmenim.TDF Dağcılık eğitimi aldım.Doğayı..