Laiklerin son çırpınışları!

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın türban yasağının kaldırılmasının getireceği sıkıntılar konusunda hükümeti ve öneriye destek veren MHP’yi uyaran açıklamalar yapması laikleri bu konuda umutlandırdı. Ancak nafile! Düğmeye halk 22 Temmuzda bastı. Hükümet, anayasanın bir maddesinde yapacağı değişiklik ile türbanı hayatlarımıza ebediyen sokacaktır.

Yalçınkaya, üniversitelerde türbanı serbest bırakmanın üniversiteleri cemaatçi, ırkçı, ayrılıkçı güçlerin laik ve üniter yapıya aykırı faaliyetlerinin alanı haline getireceğini söyleyerek aslında mevcut durumu açıklıyor. Cemaatçi örgütlenmeler, özellikle özel üniversitelerde, zaten çok etkin çalışıyorlar, bunun için türban yasağının kalkmasına gerek yok ki.

Yalçınkaya türban serbestliği önerisini ortaya atan AKP ve destekçisi MHP’yi, üstü kapalı da olsa, uyarıyor. Bu faaliyetlerin laik cumhuriyete zarar vereceğini ve bu durumda sorumluları cezalandıracak yetkilerin anayasa tarafından savcılara verildiğini hatırlatıyor.

Ancak, kim takar?

Adam %47 oy almış, dahası son yapılan anketler de halkın bu desteğinin artarak devam ettiğini gösteriyor. Günümüz dünyasında halka rağmen bir şeyler yapmak imkansızdır. Başbakan bunun farkında olduğu için türban konusunda bu güne kadar sabretti. Önce, bir anket yaptırarak halk desteğinden emin oldu, sonra da düğmeye bastı.

Ne yaptırılan o anketin zamanlaması, ne de açıklamanın İspanya’dan yapılması tesadüf değil. Hele ki başbakanın türban serbestliğini “özgürlükler noktasında” sözü ile desteklemesi tamamen Avrupa Devletlerine gönderilen bir mesajdır. Malum, Avrupa’da “özgürlükler” deyince akan sular duruyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi türban yasağını destekleyen bir karar vermişti. Başbakan mahkemenin türban kararını aşmanın hesaplarını yapıyor. Erdoğan, Avrupa devletlerinden beklediği desteği bulursa kafasındaki bu sorunu da çözmüş olur.Her şey düşünülüp planlanmış! CHP’nin zayıf muhalefeti ve laik cumhuriyetin elde kalan son kalelerinden biri olan Yargıtay’ın çabaları işe yaramayacaktır. Türban önce üniversitelerde, sonra da devletin bütün kurumlarında serbest olacaktır. Bekleyip göreceğiz.