Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '07

 
Kategori
Siyaset
 

Laiklik değil globalleşme ve ekonomi

Yoğun katılımlı ve Türkiye'nin geleceğini yakından ilgilendiren bir seçim nihayet noktalandı. Beklendiği gibi AKP yeniden tek başına iktidar olmayı başarırken, oylarını da yüzde 13 seviyesinde artırdı. Kısaca söylemek gerekirse bu oran AKP'nin seçimlerde yeni oy verme hakkına sahip olan gençlerin oylarını alması anlamı taşıyor.

Bu sonuç, muhalefet partilerinin laikliği savunan ve AKP hükümetinin antilaik olarak lanse edilmesi üzerine kurulan bir seçim stratejisinin iflası anlamı taşıyor. Dünya artık globalleşmeye ve ekonomi üzerine dayalı bir sisteme yürüyor. Bu sistemde laiklik ve milliyetçilik artık ikinci planda kalan terimler. Halkımız da bunu ispat etti zaten. Seçmenler, 2000 krizi sonrası yaşadıkları kötü günleri hatırlayarak ekonominin herşeyden önce geldiği konusunda muhalefete de güzel bir ders verdi.

Muhalefet partileri, başta CHP olmak üzere hiçbir plan ve projeleri yokken seçim stratejilerini iktidar partisini eleştirmek üzerine kurunca yenilgiye uğradılar. Sadece MHP oylarını 2 kata yakın artırdı. Bunun temel nedeni ise AKP'ye oy vermek istemeyen sağ kesimin alternatif olarak sadece MHP'yi görmesinden ve "hiç yoksa AKP'den iyidir" demesinden kaynaklanıyor. Eğer ANAP lideri Erkan Mumcu, seçim öncesi dönemde çok büyük bir hata yaparak Cumhurbaşkanı seçiminde meclise grup olarak girmeyi tercih etseydi seçimler çok farklı bir boyut ortaya çıkartırdı.

AKP'ye oy veren kesimin nereden baksanız yüzde 10'luk bir kısmı Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde takındığı tavır ile ordunun hükümete karşı uyguladığı politika nedeniyle bir tepki olarak iktidar partisine oy verdi. Eğer ANAP lideri Erkan Mumcu, partisiyle Cumhurbaşkanlığı seçiminde meclise girseydi benim tahminim AKP şu anda yüzde 37, CHP yüzde 20, MHP yüzde 10 ve ANAP da yüzde 11 seviyelerinde bir oyla yeni meclise girme hakkını kazanmışlardı. Yani Erkan Mumcu'nun tavrı AKP'ye ciddi anlamda oy patlaması yaşattı.

Seçimin tek ve kesin mağlubu CHP'dir. DP ise beklendiği gibi barajı aşamadı. DP lideri Mehmet Ağar ise onurlu bir şekilde bu sonuçlar üzerine istifasını verdi. Aynı tavrı şimdi solcular CHP lideri Deniz Baykal'dan bekliyorlar. Deniz Baykal'ın tavrının ne olacağını bugün veya en geç yarın göreceğiz. Seçim sonuçları, Türkiye'de artık solculuk kavramının öldüğünün göstergesi.

Peki şimdi en önemli konu olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ne olacak?

Benim düşünceme göre eğer AKP yeniden Abdullah Gül'ü aday gösterirse MHP ve bağımsızlar oy vermeseler de meclise girerek 368 barajının aşılmasını sağlayacaklardır. İlk 2 turda seçilmese bile Abdullah Gül, 3. turda sadece kendi partisinin oyları ile Cumhurbaşkanı seçilir. Ancak burada önemli olan husus AKP'nin yeniden Abdullah Gül'ü seçme konusunda diretip diretmeyeceği. Bu konuda karar ise Abdullah Gül'ün. Eğer Gül, bu konunun ülkenin istikrarı ve ortamın yumuşaması açısından zararlı olduğunu düşünürse yeniden aday olmayabilir. Elbette o zaman daha ilk turda MHP'nin de desteğiyle AKP kendi adayını Cumhurbaşkanı seçtirir. Ben başka bir alternatif görmüyorum. Bana göre MHP, ANAP lideri Erkan Mumcu'nun yaptığı yanlışı yapmayacaktır ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka meclise girecektir.

Son bir not da Türkiye'nin önde gelen gazetelerinin köşe yazarlarına!..

Türkiye'nin gerçeklerini görmekte ne kadar zayıf olduğunuzu hepimiz gördük. Halkın içinden gelmediğiniz ve halkın düşüncelerine değer vermediğiniz için sonuçları görmek istediğiniz gibi gördünüz. Tahminlerinizi ve AKP karşıtı politikalarınızı bu yönde yürüttünüz. Sonuçta tıpkı CHP gibi ağır bir yenilgiye uğradınız. AKP karşıtı yazılarınızı seçmenler tam anlamıyla size "yedirdiler". Artık size de geçmiş ola.

Bu seçimin ve yeni AKP hükümetinin önümüzdeki 4 yılda da topluma faydalı büyük işler başarması dileğiyle...

 
Toplam blog
: 74
: 2756
Kayıt tarihi
: 09.04.07
 
 

On yıldan fazla süredir reklam ve halkla ilişkiler sektörü ile internet ortamında medya sektöründe h..