Laiklik olmadan cumhuriyet olur da...

Biz adam olmayız !

Basma kalıp bir söz gibi görülse bile gerçeklik payı yadsınamaz.

Son günlerde gündeme düşen İspanya taraflarından başlayan malum türban tartışmalarının fitilini ateşleyen Başbakan konuşması hala tazeliğini koruyor. MHP’nin de sözüm ona AKP’nin elinden “türban silahını” alma temelli yaklaşımı da ortada.

Bugün kü gazetelere düşen haberlere göre AKP, MHP anlaşmış!

Demokrasinin olmazsa almazı laiklik ilkesinin içini boşaltan bu girişim Cumhuriyetin, demokrasinin belli inanç ve görüşlere göre tavizler verilerek yaşatılamayacağın ayrımına varamayacak kadar öngörüden yoksunluğun izdüşümüdür…

20 Milyon insanın açlık ve yoksulluk ile boğuştuğu memleket sathında ne kadar da önemli değil mi dostlar türbanı temcit pilavı gibi ocağa sürmek!

Biz adam olmayız!

Nüfusunun yarısı genç bir ülkede iş ve ekmeği çoğaltmak için projeler üretmek yerine sür temcit pilavını ocağa!

İşsizliğe çare bulamıyorsan akıllara pranga vurmanın en kolay yolu türban. İslâm’ın beş şartını bilmiyor ama türbanı herkes, dünya öğrendi çok şükür mü demeli politik bir hamle ile bilmem ki. Gerçek!

Dünyanın en yüksek faizini öderken “gık” çıkmıyor liberal yarı aydınlardan ve cemaat önderlerinden ama iş türban denilince sanırsın kıyameti kopuyor keneleşenlerin!

Son otuz yıla ipotek koyduğuna göre iyi bir şey bu türban.

Artık ben de anladım en sonunda. Bir kere yoksulluğu, efendim, işsizliği enflasyonu, faiz düzenini (!anladınız değil mi), ülke kaynaklarının borsa faiz sarmalı ile yerli yabancı sermayeye sunulmasını, ihalelerdeki cin fikirliliği (örneğin TMSF’nin yaptığı medya ihalesinden sonra basın şirketlerindeki yabancı payının yükseltilmesi ile ilgili çabaları), özelleştirmenin üleşmeleştiği, ve en önemlisi tek otoritenin belirleyiciliği http://www.milliyet.com.tr/2008/01/23/son/sonsiy29.asp?prm=0, 4208214153 , farklı seslere tahammülsüzlüğü, apartman yöneticiliği dahil “bizden olsun” demokrasiciliği, … türban dikkatlerden öteliyor! Gölgeliyor!

“Anayasa yapılana kadar çözülmeli.” “Diyoruz ki bir an önce bu olsun. Bu zaten yeni anayasa çalışmasını engelleyecek bir şey değil"

http://www.milliyet.com.tr/2008/01/23/son/sonsiy28.asp?prm=0, 42128349“Biz burada olumlu bir yaklaşım içerisindeysek otururuz biz ’şu maddeyle bunun çözümüne inanıyoruz’ veya ’her iki madde’ veya ’3 madde’... Bu Türkiye’de bir sorunsa ve gerilime neden oluyorsa bu gerilimi ortadan kaldırmak da herhalde siyasi iktidarların ve yasama organlarının bir görevidir. Eğer yasalar bu işe müsaade ediyorsa gerilim olmazdı bugüne kadar. Demek ki yasalarda bir boşluk var. O zaman bu boşluğu gidermek suretiyle buruda bir adım atılması gerekiyor. Şimdi bu konuda da buna parlamento içinde olumlu yaklaşan iki siyasi parti var. Durum böyle olduğuna göre oturup konuşarak burada mutabakat sağlanır ve bu mutabakat çerçevesinde de adımları atarız. Bu anayasal değişiklik olabilir kanunda değişiklik olabilir her ikisi de olabilir, ne gerekiyorsa bu yapılır."

İşsizlik, iç borç, dış borç, ekonomik kriz vs, vs hikaye.

Biz adam olmayız, ama; adamlık şart mıdır, değil!

Türban her başarısızlığı örter, görünmez yapar!

Gelecekte atılabilecek gazete manşeti örnekleri ile bitirelim bu günlük.

“… üniversitesinde polis eşliğinde derslere giren öğrencilere kimliği(!) tespit edilemeyen kişilerce saldırıldı.” “Oruç tutmayan öğrenci bir grup öğrenci tarafından dövülerek öldürüldü.”(Geçmişte yaşanmış örnekleri gazete arşivlerinde bulunuyor.) “Kız öğrenci başını örtmüyor diye okula gidemiyor.” “Haremlik selamlık otobüslerden sonra, THY’de trend'e uydu.”

...

“Gizlice Anıtkabir ziyareti yapan öğrenciler tutuklandı.” (2023 Ankara.)

…

25/01/2008 Ankara, Türkiye.

Fotoğraf Milliyet.