- Kategori
- Deneme
- Okunma Sayısı
- 152
Lale

Osmanlılar'ın bahçelerden bir devrine ismini verip sembolleşen, bahçelerden sanat ve edebiyatımıza kadar tüm yaşantıya ilham veren, binbir renk katan lale ilk kez 1560 yılında diplomat Chislin ve Bbusbecy tarafından İstanbul'dan Hollanda'ya götürülerek tanıtıldı.
Laleyi tanıyan Avrupalı'lar hayran oldular. Hatta her asil, bu çiçeğe sahip olmak istedi. Böylece çiçeğin değeri ve fiyatı büyük bir hızla arttı. O zamanlar az bulunan bir lale soğanı 30.000 Gulden'e satıldı. Hatta öyle zaman geldi ki, ''Vive le roi'' adlı bir lale soğanı iki ton buğday, dört ton çavdar, dört kuvvetli öküz, sekiz domuz, oniki koyun, ikibin litre şarap, dört ton bira iki ton tereyağı, beşyüz kilo peynir ve bir altın kadehle değiştirildi. Zamanla Hollanda'dan tüm dünyaya yayılan lale soğanın milyonlarca çeşidi üretilmiştir. Osmanılar'ın 1712 yılında Lale Devrine girmeleri ile bu güzel çiçek bahçeleri, sarayları, koruları, doldurmaya başladı. Ekim ve Kasım ayında ekilen lale soğanlarından yüzlerce çeşidi Mart ayında bize o güzelliklerini sergiler.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Değerli Şükran Hanım,, yazınızı ve resmi görünce izninizle ben de şu bilgimi hatırlayarak sizin aracıığınızla paylaşmak istedim.Lale sadece hollanda'ya ve diğer ülkelere osmanlı'dan gitmekle kalmamış gittiği ülkelerin diline de doğu orijinli bir kelime olarak girmiştir. lale kelimesi hollanda'da "tulp", almanya'da "tulpe", ingiltere'de "tulip" ispanya'da ise "tulipan" kelimeleri ile anılmaktadır. bu kelimeler ile "türban" kelimesi arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. kelimeler arasındaki bu benzerlik lale ile turban arasındaki şekil benzerliğinden kaynaklanmaktadır. lale, şekil olarak osmanlı sarayındakilerin kafalarında taşıdıkları türbanlara benzetildiği için bu şekilde isimlendirilmiştir.Sevgi ve selamlar...
rukiye orhan 03.04.2013 17:52- Cevap :
- Değerli bilgileriniz için teşekkür ederim Rukiye hanım sevgiyle kalın. 07.05.2013 9:40