Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '09

 
Kategori
Siyaset
 

Lanet olsun, demokrasimizi yıpratmak isteyenlere!

Lanet olsun, demokrasimizi yıpratmak isteyenlere!
 

Türkiye, ellili yıllarda demokratik hayata geçti. Aradan geçen altmış yılda bir türlü "geçiş dönemi"ni yaşayıp tam ve gerçek bir demokratik standarda erişemedik..

Neden?

Çünkü, demokrasimizi sürekli yıprattık. Tam ayağa kalkacağı zaman bir "darbe" ile yeniden yerlere yuvarladık. Çoğu zaman sahipsiz kalan bu taze fidan, ne zaman yeşerecek olsa, birileri gelip dallarını yapraklarını kırıp döktüler.Demokrasimiz böylesine "darbeli" olunca, ne kendini koruyabildi ne de kendine inananları...

Demokrasiyi koruma adına öne çıkıp söz söylemek isteyenlere karşı daima "ordumuzu yıpratmayalım" söylemi çıkarıldı. Halbuki, demokrasiyi "darbeleyen" ordu içindeki cuntalardı. Ordumuzu yıpratmayalım, söyleminin arkasında "cuntalarımızı yıpratmayalım" söyleminin yattığını pek az kişi anladı.

Oysa, darbeler iki ucu sivri mızrak gibiydi. Hem vurulanı hem vuranı deliyordu. Aslında, orduyu yıpratanlar aynı zamanda demokrasiyi de yıpratanlardı.

Darbeleme ameliyesi neredeyse her on yılda, hemen hemen aynı senaryolarla, tekrarlandığı halde, halkı "aptal" yerine koyanlar, aynı filmi yeniden ve yeniden vizyona sokmaktan geri durmadılar..Savunma gerekçeleri hep aynıydı: "Ordumuzu yıpratmayalım!"

12 Eylül'e gelirken neler yaşamıştık; unuttuk mu?

Hani, günde ortalama 25 kişi birbirini vuruyor; aynı tabancadan çıkan mermiler sabah sağcı öğrenciyi, öğleden sonra solcu öğrenciyi öldürüyordu. Bunları da unuttuk mu? Hem de "Bu kalp seni unutur mu" dizisini izleyip dururken...

Ya 1993 tarihinde o uğursuz gecede ne olmuştu? Silahsız, techizatsız otobüse bindirilen 33 vatan evladı, nasıl haber almışsa almış olan katillerce yolda çevrilip kurşuna dizilmişti..Hani, o zamanlarda, silahlı mücadelenin bir sonuç veremeyeceği ve terör sorununun barış yoluyla çözülmesi "açılımı" konuşuluyordu!!

Kalbimiz unutmuyor da, kafamız ne çabuk unutuyor!!

Şimdi de genç demokrasimiz, olgunluk yaşına girerken ortaya çıkan cinayete bir bakalım; Hain eller, bu defa da, karakollarına bir kilometre mesafede 7 silahsız genci kurşuna diziyor.. Bu durum bize bir şey hatırlatmıyor mu?

Nasıl oluyor da, geçen 25 yılda kırk bine yakın insan bu "terör belasına" kurban verilmişken, şimdi şehit edilen 7 civan "Demorratik açılım" yüzünden ölmüş oluyor!!! Hangi akıl buna inanıyor; hangi kalp bunu kabulleniyor?

Bu şehitlerin "demokrasi yüzünden" değil, bilakis "demokratik açılımın" önüne geçmek için öldürülmüş olduğunu anlamak için ne kadar "zeki" olmak gerekiyor?

Bütün bunlar ortadayken, hala şehitlerimizi demokratik açılıma mal ediyorsanız, iyi niyetli olamazsınız! İyi niyetli olan bir kişi, bunca yaşanmış tarihe rağmen "demokratik açılımı" değil, ülke demokrasisine kastedenleri lanetler...

Lanet olsun, hain, katil provokatörlere!...

Lanet olsun, halka ve onun evladına kastedenlere!...

Lanet olsun Şeytana ve onun askerlerine!...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..