Lav silahı ve cephanelik meselesi

Askeri bir alanda arama yapmak ancak askeri birimlerce mevcuttur, bunda görülüyor ki askeri bir alana müdahele etmek ordunun yetki ve görev alanına müdaheleden öte yetkilerin pasifize edilmesi demek değil midir, askeriyeninde savcısı hakimi vardır gerektiğinde soruşturma kovuşturma yetkisine sahiptir, askeri bir alanı sivil bir alan olarak gösterip müdahele etme emrini kimler vermiştir?

Bu durum oldukça düşündürücüdür, gerçek su yüzüne çıktığında ki yakın zamanda çıkacaktır sat komando eğitim alanında arama yapmaya yetki verilebilir mi, verilse dahi ordu bu silahlar ordu personelinin mühimmatıdır dediğinde birilerini karalayanlar yüzlerine peçe gerip mi sokağa çıkacaklar bunu anlamış değilim.

Ortada bir görev ve yetki ihlali söz konusudur, siyaset yargı ve ordu üçgeninin bir ayağı zafiyete uğramış bundanda anlaşılıyor ki birilerini rahatsız eden ordu siyasi alanlardan pasifize edilmeye çalışılıyor, çünkü Atatürkçü laik, Cumhuriyet ilkelerine bağlı kişiler haksız karalamalarla suçlanıyor ve terör operasyonlarında ise hedef saptırılıyor.

Lise mezunu bir kolluk görevlisine, hukuk okumuş bir savcının yetkisi üzerinde yetki verilemez, verilirse de bugünkü yaşanan olayların acı ve üzücü boyutları daha da vahim bir hal alacaktır, bu durum ise kamu vicdanında rahatsızlık yaratmaktadır.

Aklın olmadığı yerde mantıkla hareket etmek, karanlıkta bocalamaktan öte birşey değildir, hukuki değerler hakkındaki kararlarıda bağımsız görev yapan hukuk adamları vermelidir, bağımsızlık olmadıkça kamu alanında yapılan iç acıtıcı icraatler siyasi diktatöryadan başka birşey değildir.

Karanlığı yok etmek adına, yanan mumlara bir mum daha ekleyecek kişiler, çok üzüntü vericidir ki yanan mumlarıda söndürmekte karanlıkların efendisine uşaklık etmekten öte gidemediler.