Lazimo

“Hayatı tespih yapmışım sallıyormuşum”

Bu işi Tayfun Soydemir   yapmış;  şarkının sözlerini hem yazmış hem bestelemiş. Pek de güzel olmuş; ben bu eseri yeni fark ettim.

 Hayat beni, tespih yapmış 7- 24 sallarken; sanatsal faaliyetlere yeterince vakit ayıramıyorum.

Hayat: Merhamete gelip, sallama eylemine ara verdiğinde; dillerle haşır neşir oluyorum.

Tüylü çocuklarım boya kapına patilerini daldırıp yalamaya çalıştıklarından ötürü, resim yapamaz oldum.

Yaralayan dilin; mutluluk bahşeden, bilgilendiren gizli kalmaya mahkûm edilmiş yeteneklerinde şifa arıyorum.

İngilizceymiş, İtalyancaymış şimdilik benim için arka planda çünkü ülkemdeki diller pıtrak pıtrak açılıyor.

 Öncelik onların; tanışmalı el sıkışmalıyım.

Var sayalım Karadeniz’in Finduklusuna yolum düştü, organik pazarda alış verişe çıktım ve ben tek kelime Lazca bilmiyorum.

Pazarcı bacım “Lazimo” dedi ben de bakakaldım ayıp olmaz mı?

Bacım bana Laz olduğunu söylediğinde; Lazca “bendeniz Türk” diyemediğimi düşünmek…

Başlangıç yaptım ve Lazcada -Ü,Ö,I- seslerinin olmadığını öğrendim; öğrenmesine de –Ü- sesi olmadan, kendime nasıl TÜRK diyebileceğim.

Heval: Olmalı tüm diller; ayakta hayatta kalabilmeleri için Heval.

“Söylesene söyle inanayım mı”

İnan Tayfun Soydemir inan

Gelmişine geçmişine saymadan inan

Tüm diller masum ve değerli.

Kullanıcılar hata yaparlar daha sonra ERROR verir; kullanıcının elinde esir olan diller.

Lazca Kürtçe Çerkezce: Canım diyebiliyorsa Türkçeye; narin duygusal asil dil başını nasıl çevirebilir aksi bir yöne?

Diller birbirlerine âşıklar; yapı taşları, ortak harfleri var.

“Aşktan ölen tekrar ölmez, kırılan kalp tekrar sevmez diyorlar”

“Söylesene söyle inanayım mı”

İster inan ister inanma; bu gece zehir gibi bir soğuk var dışarda…

Alev Meisel

15 Aralık 2013 Pazar İzmir