Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '19

 
Kategori
Öykü
 

Leblebi Tozu

Çok sıcak ama güzel bir sıcak...

İnsani dışarı çekecek kadar... Yürümek ve hep yürümek...
Manavların, baharatçıların olduğu sokaktan geçiyorum... Yaz meyveleri göz kamaştırıyor. Favorim olan papaz erikleri göz kırpıyor "ye bizi" diye... Beş liralık erik alıp kemire kemire yoluma devam ediyorum...

Eskicilerin sokağına geliyorum. Seyyar eskiciler son zamanlardaki favorim. Arabalarında yok yok. Bir pipo dikkatimi çekiyor. Kadehin içinde sahibini bekler gibi duruyor. Kadehle iç içe geçmişler yaşanan hayatların geçtiği gibi. Belki o kadehten şarap içen dudakla, pipoyu tüttüren dudak arasında bizim dahi hayal edemeyeceğimiz bir hikâye vardır...

 Bir tarot kutusu görüyorum içi bos... Kartları yok içinde, kim bilir diyorum belki de o kadar çok hayata yön verdiler ve o kadar çok umut dağıttılar ki en sonunda yorgun düşüp kendileri dağıldılar başka başka dünyalara... Eriğimi bitirip, turumu tamamladıktan sonra vapura biniyorum...

İstikamet Eminönü...

Sahi siz hiç leblebi tozu yediniz mi? Neyse o sonraki konu...

Kağıt helvacısı "son on tane kaldı" diye helvalarını satmaya çalışırken, kıyıya yaklaşmıştık bile...

Eminönü turundan sonra kitap okumak için bir yer bulmak istiyor canim... Tekrar vapura biniyorum, Galata Köprüsünü görünce pişman oluyorum Karaköy’e yürüyerek geçmediğim için... Gülüyorum kendi kendime, közlenmiş mısırların kokusu çarptı beni diye...

Kulaklığımı takıyorum, tuşa basar basmaz “Shape Of My Heart” çalıyor. Jantimi düşünüyorum bir de leblebi tozunu... 
Deniz mavi ve sessiz, düşüncelerim deniz kadar mavi, yavrularını koruyan bir martı kadar çığlık çığlığa...
Ve martılar karşılıyor Karaköy motorunu...

Çığlıklar bitmiyor, bu sefer balıkçılar başlıyor; "abla balık ekmek 13 Lira" ... Aç değilim aslında, o an obur oluyorum yarim ekmeğin arasında... Şalgam suyu ile taçlanıyor bu gırtlak macerası da...
Ve İstanbul Kitapçısında buluyorum kendimi... 
Bir bardak cay ve bir de kitap alıyorum elime... Güzel bir esinti var... Orhan Veli okuyorum, sanki beni anlatmış diyorum;

"Simdi evime girsem bile
Biraz sonra çıkabilirim
Mademki bu esvaplarla ayakkaplar benim
Ve mademki sokaklar kimsenin değil."

 

 
Toplam blog
: 47
: 145
Kayıt tarihi
: 24.10.17
 
 

Ege'li biri... ..