Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '10

 
Kategori
Tarih
 

Lebounion Meydan savaşı

Lebounion Meydan savaşı
 

aleksiad


Macar tarihçi Lazlo Razonyi, Bizans’ın 1091yılındaki siyasi durumunu Osmanlı’nın İstanbul’u almadan önceki günlerine benzetir.

1091’deki Bizans’ın durumu şöyledir; Anadolu’daki sınırı Pendik’de, Avrupa’daki sınırı Edirne’de bitmektedir. Anadolu’da Türkiye Selçuklu Devleti ve Çaka Bey, Avrupa’da da Peçenek ve Kumanlar ile çevrilidir. Yani tamamen Türklerle çevrilidir.

Bizans’ın başında Aleksios Komnenos vardır. Bu İmparatorun uyguladığı siyaset sayesinde Bizans’ın ömrü üç asır daha uzayacaktır. Bizans’ın ömrünü uzatan da tam bir batılı entrikası olan “Türk’ü Türk’e kırdırmaktır.” Türk olarak tam bir milli şuura sahip olamayışımızı bu dönemde de çok acı bir şekilde göstermişiz.

Bizans İmparatoru Türklerle çevrili 11.yy.dan ilk çıkış kapısını, Kuman Başbuğları Tugurkan ve Börek’in yardımları ile aralayacaktır. Kuman ve Peçenek Türklerinin bazen tek tek, bazen ortaklaşa yaptığı baskıdan aralarına nifak sokarak kurtulmuştur.

Lebounion Meydan Savaşında (1091) Bizans ordusu kuman ordusunun desteğinde Peçenekleri tarihten silmiştir. Savaş neredeyse Kumanlar ve Peçenekler arasında geçmiş, Bizanslılar seyretmişlerdir. Kumanlar kardeşleri Peçenekleri tam bir kıyıma uğratmışlardır. Savaşın tam yeri konusunda fikir ayrılığı vardır. Meriç civarında veya Enez yakınlarında olduğu düşünülüyor.

Savaşı en iyi anlatan kaynak, Bizans İmparatorunun kızı Anna Komnena’nın yazdığı “Aleksiad” isimli tarih kitabıdır. “Aleksiad-Malazgirt Sonrası” adıyla dilimize kazandırılan eser tarihimizin önemli kaynaklarından sayılır. Esere göre, Lebounion Meydan savaşından önce 1087’de Peçenekler, Oğuz ve Macarlardan oluşan bir orduyla Bizansı’ın karşısına çıkmış, Başbuğları Çelgü bu savaşta ölmüştü.

Lebounion Meydan Savaşında Peçenekler, müttefiği Çaka Bey’in zamanında gelememesi üzerine ağır bir yenilgi almışlardır. Anna Komnena, eserinde Kumanların komuta ettiği Bizans ordusunun hilal şeklinde dizildiğini anlatıyor. Bu diziliş, bildiğimiz klasik Türk savaş taktiğidir.

Anna Komnena eserinde savaşın kanlı yüzünü şöyle aktarıyor; “İki ordu çarpışmaya başladığında görülmedik kıyım yaşandı. Peçeneklerin kılıçtan geçirilmesi öyle korkunçtu ki, sanki tanrı bu halkı terk etmişti. Bütün bir ulus kadınlarıyla çocuklarıyla tümüyle yok edildi.” Peçenek adı tarihte bundan sonra pek geçmeyecektir. Peçeneklerden kalanlar Vardar boyunda, Yunan Makedonyası’nda Megleno Ulahları ile Sofya çevresindeki Şop Bulgarları olarak yaşayacaklardır.

Bizans İmparatoru çemberin birinci halkasından kurtulmuştu. Şimdi diğerlerinde idi. Sıra Çaka Bey’e gelmişti. Çaka Bey, Türk tarihinin ilk denizcisi, ilk Türk donanmasını kuran Serdar diye bilinir. Türkiye Selçuklu Sultan’ı I. Kılıçarslan, aynı zamanda Çaka Bey’in damadıdır.

I. Kılıçarslan, Bizans İmparatoru’nun oyununa kanıp kayınpederinin kendini ortada kaldıracağını düşünerek ona büyük bir tuzak hazırlar. 1097 yılını ilk aylarında Çaka Bey, Bizans’a karşı ittifak yaptığı damadı I. Kılıçarslan ile Çanakkale dolaylarında birleşirler. Damat, kayınpederini gayet sevecen ve sıcakkanlı karşılamıştır. Oturup beraber yiyip içerler. Çaka Bey sarhoş olmuştur. Damadı onun bu zayıf anını beklemektedir. Kılıcını çıkartır ve kayınpederine saplar. Çaka Bey, büyük Türk denizcisi orada ölür.

Bizans İmparatoru başarmıştır. Bir düşmanını daha ortadan kaldırmıştır. Hem de bunu diğer düşmanına yaptırmıştır. Bu düşmanlar kardeş, akraba olduklarını, gerçek düşmanlarının kim olduklarını unutmuşlar, birbirlerini yemişlerdir.

I. Kılıçarslan, hata yaptığını sonradan anlayacaktır. Bizans İmparatoru Türkiye Selçuklularına saldıracak, başkentleri İznik’i yedi hafta kuşatmadan sonra ele geçirecektir. Türk esirleri arasında I. Kılıçarslan’ın eşi, Çaka bey’in kızı da vardır. Bizans Çaka Bey ölünce siyasi karmaşa yaşayan İzmir ve çevresini de ele geçirir.

Tarihimiz birbirimize düştüğümüz, düşürüldüğümüz olaylarla dolu. Yazık. İçimiz cız ediyor öğrenince bunları. Kendimizi çabuk kaybediyoruz, geçmişi çabuk unutuyoruz. Öğrenmiyoruz da! Ders de almıyoruz. Bugün hala bizi bize düşman etmeye çalışanları, bizi bize kırdırmaya çalışanları görmezden geliyoruz.

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..