Lefkoşa Sanat Tiyatrosu'ndan haberiniz var mı ?

Lefkoşa Sanat Tiyatrosu’ndan haberiniz var mı? Onlar da birçok tiyatrocu ve tiyatro kurumu gibi kendi yağıyla kendi ciğerini kavuranlardan. Kurumda çalışanların önceliği tiyatro yapmak olsa da tiyatro yapabilmek için herkes başka işlerde çalışmakta ve bu kazançlarından tiyatroya katkı koyarak tiyatroyu ayakta tutmaktalar. Kendilerine ait bir sahneleri yok. Provalarını kendi ev ortamlarında gerçekleştirmekteler. Oyunlarını olur da bir gün izlemek isterseniz; Lefkoşa’nın surlar içinde her adımı buram buram tarih kokan dar sokaklardan yol alıp, yaşamsallığını inadına koruyan cumbalı evlerin kendine hayran bırakan duruşları arasından geçerek gidebilirsiniz.  Çünkü onlar oyunlarını yolun sonundaki Arap Ahmet Kültür Evinde sahnelemekteler. Geceliği yüz lira vererek kiraladıkları salona oyunu izlemeye on kişiden az kişi gelirse yandıkları gündür. Ki, böyle olduğu geceler de olmuş. Son oyunları ‘Ben Feuerbach’ oyununa iki kez gittim. İlkinde oyunu izlemeye gelen benimle birlikte dört kişi vardı. Oyunu özür dileyerek iptal ettiler. Oyunu izlemeye gelen bizler için bu büyük bir hayal kırıklığıydı. Onların ise kendilerine göre haklı sebepleri vardı; dört seyirci, onar liradan kırk Türk Lirası ödeyeceklerdi. Oysa ekip, o gece oyunu oynasaydı salona yüz Türk lirası vermeleri gerekecekti. Ekibin aldığı bir kararla oyun iptal oldu. Ancak iki gece üst üste oyunu iptal etmemek gibi bir gerekçeleri varmış, oyun ertesi gece on beş kişilik bir seyirci gurubuna oynandı. Ancak benim başka programım vardı izleyemedim. Ertesi haftaya son oyuna yetişip, izleme şansını yakaladım. Daha sonra, gelecek sezonun ‘Ben Feuerbach’ oyunu ile açılacağını öğrendim. Bu yüzden daha sonra sizlerle bu oyunla ilgili yazımı paylaşmayı önemsiyorum. Birkaç oyunlarını izleyebildiğim Lefkoşa Sanat Tiyatrosu, kendilerine göre; Arap Ahmet Kültür Evi’nin bulunduğu yeri nedeniyle amaçladıkları seyirciye ulaşamıyorlar. Bu da bir sebep olabilir ama göz ardı edilen başka şeyler de var bence; oyunu tanıta bilmek; organizasyon yapabilmek; seyircisini tanıyarak repertuarını oluşturmak gibi… Her işletmede olduğu gibi burada da iş gelip maddi kazancın olanaklarına dayanıyor. LST’nun oyunlarını On kişilik seyirci gurubu ile izlediğimi bilirim. Onlar da üniversite çevresinden ve ya tiyatrodaki oyuncu ve görevlilerin tanıdık ve yakınlarıydı… Belediyeye ait bu kültür evinde prova yapma imkanı kendilerine verilmediğinden yakınan Lefkoşa Sanat Tiyatrosu oyuncularından Ali Şaşkara inadına tiyatro yapmayı seçmiş bir kişilik. Her türlü zorluğa rağmen yeni bir oluşumda, yoktan var olmanın verdiği mucizevi mutlulukla sanat icra emek için Lefkoşa Sanat Tiyatrosu’nu seçtiğini söylüyor. Tiyatro sanatı adına taşıdığı kaygıları, ve hayattan beklentileri bambaşka. 

1 Mayıs 2008’de özel bir tiyatro olarak kurulan Lefkoşa Sanat Tiyatrosu (LST) Genel Sanat Yönetmeni Halil İbrahim Demir’den aldığım bilgiye göre On Sekiz kişilik bir kadro ile çalışmakta. Dokuz kişinin kalıcı olduğu kadro bireylerinin diğerleri değişkenlik göstermekte. YDÜ Sahne Sanatları Fakültesi, Tiyatro Bölümü öğrencilerinin, bir deneme sahnesi olarak kullandıkları kurum (LST) için Halil İbrahim Demir, Lefkoşa Sanat Tiyatrosu’nun özel, profesyonel bir tiyatro olduğunu söylemekte. Kuruluşunda üç kişinin adı geçen; Diren Özdoğal, Erdem Oktar ve Halil İbrahim Demir… Tiyatronun sahibi Diren Özdoğal, YDÜ Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümü Oyunculuk Ana Sanat Dalından mezun olduktan sonra bir yıl şansını İstanbul’da denedi. Ancak bir yıl sonra Adaya geri döndü ve şimdi askerliğini yapmakta. Aynı bölümden, aynı yıl mezuniyetini alan iki oyuncu Ali Şaşkara ve Suzan Polat da oyuncu kadrolarında. Erdem Oktar alaylı bir oyuncu olarak Lefkoşa Sanat Tiyatrosu’nda çalışmakta…

Lefkoşa Sanat Tiyatrosu sezonu kapattığı haberini verdiği bugünlerde, içinde bulunduğu maddi ve manevi sıkıntıları aşarak değilse azaltarak sezona başlamanın beklentisi içinde… Kıbrıs Türk Tiyatrosunda bir ilk olarak ‘bar’ tiyatrosu yapan Lefkoşa Sanat Tiyatrosu oyuncuları, bar ortamında doğaçlama tiyatro tekniğini kullanarak, bara gelen konuklara keyifli dakikalar yaşatmaktalar.

Yeni bir oluşumun ve her şeye rağmen, inadına tiyatro yapabilmenin sarsılmaz inancını taşıyan Lefkoşa Sanat Tiyatrosu kadrosu yaşadıkları süreci, çalışma şekillerini, sorunlarını ve neden tiyatro sanatını seçtiklerini anlattılar ancak bana verilen sayfanın sınırları içinde yazımın devamıyla gelecek hafta buluşmak umudu içinde sizlere iyi pazarlar diliyorum.