Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '13

 
Kategori
Özel Lezzet Durakları
 

Leman Kültür

Leman Kültür
 

Özgün... Ben çektimmm


‘’Su akar güldür güldür…’’

‘’Gel de yar, beni güldür…’’

Kuşadası’ndan düştüm yola. Yol boyunca, sarsıntıdan tüm bedenim tıngır mıngır olsa da. Turkuaz mavisi suların aktığı, zümrüt yeşili dalların kucakladığı, altın sarısı vadilerden geçerek, soluğu aldım Aydın’da.

İyi ki de almışım.

İş güç halledeyim derken! ‘’ Bak! Abla, seni öyle bir yere götüreceğiz ki bayılacaksın’’ Dediler. Nitekim de bayıldım. Ayıltmak için tüm Aydın oldu seferber! Şaka bir yana…

Leman Kültür’de verdik mola…

Aslında Leman Kültür ağı varmış da, hatta İzmir’de bile Alsancak ve Bornova’da, ben kalmışım bihaber. Neyse, Murat Efe’den de söz aldım. Götürecek oralara da beni, en kısa zamanda.

Geldik… Leman Kültür’e… Daha içeri girer girmez beni sımsıcacık sardı havası.  ‘’Artık gözümüz AYDIN’’ sloganıyla karşılandık. Havuzun kenarında, rahat mı rahat koltuklara kurulduk, bin bir edayla.

Gençler, ellerinde kocaman bir dergi ile dikildiler karşımıza. Meğer menü imiş! Menüyü alınca insan eline, kocaman bir gülümseme yayılıyor yüzüne. Hele de sayfaları çevirmeye başlayınca değmeyin keyfime. Gülme sesleri ve ardından kahkahaların dayanılmaz cazibesi. Karşı konulamaz ki…

Ben, ilk önce işin bu yönünü seçtim. Sipariş verecek hal kalmadı. Menü, bana baktı ben menüye, kahkahalar evrene. Servis kâğıtlarını, peçeteleri falan saymıyorum daha. Her biri ayrı bir eğlence tufanı.

‘’Buyurun efendim… Ne arzu ederdiniz?’’

‘’Ben bu menüye el koydum!’’

‘’????...’’

Hafif şaşkınlık ve ardından yüzlerinin en gülen haliyle, gülümseyen çalışanlar. Ve sessizce kabulleniş.

İsteseler de geri vermeyecektim ki!

‘’Hadi gelin bakalım gençler, şu menünün arka kapağına da imzalarınızı alayım. Hatıra olsun.’’

Kesin demişlerdir içlerinden! ‘’Kadın deli mi ne?’’

Tabii, siz bunları okuyunca benden feyz alıp da aynını yapmaya kalkışmayın! İnsanları, kamyonla menü dağıtmak zorunda bırakmayın! Yandın gülüm keten helva.. Leman Kültür,ben gibi çıkarsa birkaç müşteri daha! Sermayeyi kediye mi yüklersin, pantere mi? Ben bilmem! O senin sorunun.

Muhteşem bir mekân. Her köşesi özenle düzenlenmiş. Elbette ben büyük bir merakla, mutfak dâhil, hani laf söz aramız da başka yerler de dâhil olmak üzere her bir köşe bucağı teftişe çıktım. Yüssss üstünden yıldızlı yüssss puan.

Mor menekşe misali, mor köşe dikkatimi çekti. Kendini kral ve kraliçe hissedenler oturuyorlarmış. Kalsın…! Dedim. Ben, henüz prenseslik mertebesindeyim. Havuzun yanındaki koltuklar pek bi rahattı. Orada oturmayı yeğledim. Ve… Beni bu güzel mekâna getiren arkadaşlarıma da teşekkür ettim.  Görüyorum!!!!! Bu yazıyı şimdi okurken gülüyorsunuz… Kurtulduk sanmayın! En kısa zamanda yine yanınızdayım…

Hay bin kunduz! Fotoğrafçıyım diye geçin ortalıklarda, fotoğraf makineni alma yanına… Gerçi teknoloji sağ olsun. Telefonun kamerası yetişti imdada ama. Birkaç kare yakaladım hiç değilse. Hiç yoktan iyidir diye söylene söylene. Ekledim yazının altındaki galeriye… Bakarsınız!

Menüye döneyim yine. Zira ben takıldım işin o yönüne. Halen menü gözümün önünde. Ve her elime aldığımda engel olamıyorum dökülen kahkahalara.

‘’En yakın Tostum’’

‘’Selam Dünyalı biz yumurtayız’’

‘’Muhteşem Yüzyıl Mihrimah Sultan Omlet’’

‘’Yumurtanın en saf hali’’(Kandırılmaya en uygun olanı demek ki! )

Arkadaşınıza ‘’Hadi gel, Leman Kültüre gidip bir yumurta kandıralım! ‘’ diyebilirsiniz.

‘’Yasaksız cezasız sigara böreği’’

‘’Yoğurtlu gözleme bacım’’ ( Bacım, elin işte gözün oynaşta etrafı gözleme! Aç şu börekleri de yiyelim!)

Daha daha neler neler. ( Maydanozlu maydanozsuz, sarımsaklı sarımsaksız köfteler.)

‘’Hammm börgırlarrr’’

‘’La La Mexica Dikkat, yanma… ‘’(Bilumum et… Koyun budu, tavuk kalçası, balık yanağı… Ne ararsan…)

‘’İçelim, içelim… Güzelleşelim abi!''

Biralar miralar, yanında kızarmış patatesler, pizzalar. Ay pardon… Malt içeceği… Özenle seçilmiş şerbetçioğlu otundan mamul.

(Aman dikkat! Bozulmasın aralar. Bu aralar 21.59 a kadar, ne aldınız, ne içtiniz, ne ısmarladınız kar. 22.00den sonra başlar yasaklar. Yasaklar… Beğenmez iseniz tonlarca biber gazı var. Yersen!)

Benden anlatması bu kadar. Eeee daha ne duruyorsunuz? Bi koşu gidip görün. Eminim ki bekliyordur sizi de o güleç yüzlü gençler ve birbirinden nefis tadlar.

Şimdilik hoşça kalın.

Sevgiyle ve neşeyle kalın…

 

Ayşen Arslangiray

 

 

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..