Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '09

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Leonardo Vinci gibi ''düşünmek''

"Bir kitap okudum hayatım değişti" cümlesini "Bir seminere gittim hayatım değişti" şeklinde değiştirmek istiyorum. Koç Topluluğu Seminerleri başlığında Kemal İslamoğlu'nun ODTÜ'de vermiş olduğu bu seminer, gerçekten algılarımızı canlandırmada başarılı bir uygulama olmuştur. Özellikle sağ ve sol beyin konusunda vermiş olduğu pratiğe dayanan bilgiler bir an için beynimizde bir ışık yakmış ve bütün katılımcıları düşündüren bir noktaya getirmiştir. Seneler boyunca mantığa dayalı öğretilerin, yeni bir problemle karşılaşınca ne kadar kısır döngüde düşündüğümüzü bize göstermiştir. Yaratıcı beyin sahibi olabilmek, farklı bakış açısıyla düşünebilmek ve tam kapasiteli bir düşünme sistemine sahip olabilmek adına aydınlatıcı bir seminer oldu benim için. Bu anlatımlardan ve yapılan uygulamalardan ziyade seminerin sonunda asıl bizlere verilen kitap, bu yazının da konusunu oluşturdu. Michael J. Gelb'in yazmış olduğu Leonardo da Vinci Gibi Düşünmek kitabını kimileriniz okumuş ya da görüp de herzamanki kitaplardan diyenler olmuş da olabilir... Ama gerçek anlamda kendinizi tanıma ve sistemli bir şekilde beyninizi kullanma yönünden, yaşam boyunca klavuzunuz olacağına bahse girebilirim.

Leonardo da Vinci öncelikle bir ressam mıdır ya da dahi midir? Ta ki bu kitabı okumaya başlayana kadar kendisi benim gözümde resim alanında başyapıt eserler ortaya çıkarmış bir ressam olarak biliniyordu. Ama bir ressamdan da öte geniş zamanların dahisi olarak karşıma çıktı. Bir dahiydi çünkü beyninin her iki tarafını da mükemmel kullanmış, en sevdiği imgelerden biri olan, durgun su birikintisine atılan bir taşın yarattığı halka şeklindeki dalgacıkları, kendi yaşam felsefesi yapmıştır. Hani küçük çocuklar dünyayı ve evreni tanımak adına annelerine nasıl çok soru sorarlarsa; Vinci de bir çocuk merakıyla yaşamı boyunca sürekli sorular sormuştur. Bu kitapta belirtilen 7 adımda Deha yöntemi Vinci'nin kendince oluşturduğu prensiplerden bir derlemedir. Hatta Vinci'nin sürekli karaladığı ve notlar aldığı defteri onun sanatsal ve profesyonel iş yaşamında merkez olmuştur. Eğer siz de suya atılan taş misali yayılan dalgacıkların kendi yaşantınızda yayılmasını istiyorsanız bu kitabı bir an önce rehber edinmenizde fayda vardır.

Kitabın başlangıcında belirtilen Modern Rönesans Erkeği veya Kadını Olabilmek bölümünde, çok yönlü ve dengeli bir insan olabilmek için, sanat ve bilimden hoşlanan insanların varolması gerektiği yazılıyor ve bilişim çağında enformasyon bilgilerini doğru algılayıp, teknoloji karşısında insanın yenik düşmemesi gerektiğinden de bahsediliyor. "Her şeyi öğrenmek mümkündür" sözü ile Vinci insanoğlunun kendisini öğrenmesi neticesinde başaramayacağı hiçbirşeyin olmayacağını da söylüyor. Biraz önce bahsetmiş olduğum Yedi Adımda Deha ilkelerinden kısaca söz etmek gerekirse;

Birinci adım; Curiosita - yani sürekli öğrenme arzusu ve merakı , hayata karşı bitmek tükenmek bilmeyen bir arayış ve öğrenme için bitmeyen bir araştırma..Bu aşamada yazar size de bir takım sorular sorduruyor ve kendinize edindiğiniz bir not defterine bu soruları yazmakla kitaba katılıyorsunuz. Başlangıcı attıktan sonra bu süreç hoşunuza gitmeye başlayacaktır. Mesela kendime sormaya çekindiğim sorular bu alıştırma sayesinde kağıt üstünde birer birer ortaya çıktı ve görünür hale geldi. Bu sayede kolaylaştırıp sorunları somut hale getirebiliyorsunuz. O yüzden bir kalem ve bir kağıdın hangi mucizelere tanıklık edebileceğine şaşırabilirsiniz. Hatta bu bölümde bilinç akışı egzersizlerinden çok büyük keyif alacaksınız.

İkinci adım; Dimostrazione - bilgiyi deneme yoluyla test etme, sebatkarlık ve hatalardan ders alma arzusu. Bu bölümde Leonardo gibi düşünmeyi öğrenmek için insanın önce gözlerini açıp kendi düşüncelerini, varsayımlarını ve inançlarını sorgulaması gerektiğinden bahsediliyor.

Üçüncü adım; Senzazione- duyguları özellikle deneyimi daha canlı hale getirmenin aracı olarak görüşün ( görme, duyma, dokunma, tatma ve koklama) devamlı olarak rafine edilmesi. Bu bölümde ise duyularınızı daha keskin hale getirip, duygusal zekanızın nasıl geliştirilebileceğine tanık olacaksınız.

Dördüncü Adım; Sfumato - belirsizliği, paradoksu ve kararsızlığı kucaklama arzusu. Belirsizlik altında başarı sağlama yeteneği günlük yaşamımızın bir parçası haline gelmelidir. Hayatımızda en fazla hangi belirsizlik oluşturan sorunlar belirlenir ve bunlar somutlaştırılır. Bilinçaltımızın bize hayatta yön gösterici olduğuna ve akıllı insanların bu alana daha çok danıştıklarına şahit olacaksınız.

Beşinci Adım; Arte/Scienza - "Bütün beyin ile düşünme" yani bilim ve sanat; mantık ve hayalgücü arasında dengenin geliştirilmesi. Bu bölümde de yine Leonardo da Vinci sanat yapan bir bilim adamı mı yoksa bilim yapan bir sanatçı mı sorusu üzerinde durulmuştur. Açıkça her ikisininde Vinci'nin özelliği olduğundan bahsedilmiştir. Örneğin; kayalar, bitkiler, uçuş, akarsular ve insan anatomisi üzerine yaptığı bilimsel çalışmalar sadece kuru teknik çizimler değil, güzel, cazip, sanat ifade eden çalışmalardı. Aynı zamanda resimlerinin ve heykellerinin planları çok detaylı, özenli bir şekilde analitik ve matematiksel olarak hassastı. Ayrıca bu bölümde zihin haritacılığını tanıyacak ve oluşturacağınız bir fikri ne kadar detaylı inşa edebileceğinizi öğreneceksiniz. Zihin haritacılığı zihninizi tam olarak ifade etmeye teşvik ederken, kavrama gücünüzü de özgürce kullanmanızı sağlayacaktır. Fikirlerinizi dallandırarak sistemli hale getirebileceksiniz. Sağ ve sol beyin bu esnada faaliyete geçecektir. Bu aşamada hem iş hem özel hayatınızda zihin haritanızı oluşturarak büyük başarılar da yakalayabileceksiniz.

Altıncı Adım; Corporalite - Zarafet, her iki eli de ustalıkla kullanabilme, dengenin sağlanması. Bu bölümde yapacağınız egzersiz ve uygulamalar sayesinde vücudunuza bir dayanıklılık sağlayacak ve esnekliğinizi artırabileceksiniz. Kinestezinin vücudumuzu ve hisleri tanımada ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz. Öğreneceğiniz tekniklerle vücut dinamizminin ruh bütünlüğüne nasıl yansıdığına bir kez daha tanık olacaksınız.

Son adım; Connessione - Her şey ve olay arasında ilişkileri anlama ve değerlendirme - Sistemli düşünme. Connessione prensibi için devamlı genişleyen daire çok sevimli bir metafordur: "Taş su yüzeyine çarptığı noktada, kayboluncaya kadar büyüyen dairelerin oluşup yayılmasına neden olur; aynı şekilde hava, bir ses veya gürültü darbesi aldığında dairesel bir hareket yapar ve en uzakta olan bunu duyamaz." "Her parça bütünle birleşmeye çalışır, böylece kendi eksikliğinden kaçmaya (kurtulmaya) çalışır." Bu bölümde Vinci'nin yaşamda bağlantı kurma duygusunun çok gelişmiş olduğundan ve gözlemlerinin de aynı şekilde birbiriyle ilişkili olduğundan bahsedilmiştir. Hatta şu cümle konuyu çok doğru özetleyecektir: "Doğru şekilde ilerleyenler...doğru düşünceleri yaratabilmek için...güzel şekilleri gençliklerinde bulmaya başlamalıdırlar ve kısa zaman sonra o kimse bir güzelliğin başka bir güzellikle akraba olduğunu anlar ve her şekildeki güzelliğin bir ve aynı olduğunu öğrenir." Bütüne göre düşünme ve bütünlüğü kavrama konusunda da çok güzel çalışmalar bulacaksınız.

Kitabın sonunda ise yeni başlayanlar için Da Vinci Çizim Kursu bölümü var ki; çizme yöntemiyle ilgili güzel detaylar bulabilirsiniz. Belki bir dahi veya sanatçı olamayabilirsiniz ama inanın okuduklarınızı uygulayarak yıllar önce sakladığınız yönlerinizi ortaya çıkarabilirsiniz kimbilir...İlk önce bu kitabı almanız başlangıç için iyi bir adım olacaktır. Tıpkı yazarın kitabın girişinde dediği gibi; Beyniniz sandığınızdan çok daha iyidir.

 
Toplam blog
: 4
: 1326
Kayıt tarihi
: 01.09.06
 
 

İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema bölümü mezunuyum. İletişim ve görsel medya alanında almış olduğum..