Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '07

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Levhalar ve dilde özleşme

Birkaç gündür ev arıyorum Ankara’da. Kent merkezinde bulamayacağımı anlayınca, kent dışına açılmaya karar veriyorum, istemeyerek. Etimesgut Polis Karakolu’nda çalışan bir arkadaşımı telefonla arayarak, “oturduğu yerde ev bulunup bulunmayacağını” soruyorum. Aldığım cevap kısa oluyor: “Gel, buluruz.”

Sincan otobüsleriyle giderken, Ankara Beypazarı yolunda, 20. kilometrelerde, yolun solunda dikili duran bir levhada “ÖNÜRETİMLİ” (prefabrike) sözcükleri yer alıyor. İşte levhalardaki yazılar, o andan itibaren dikkatimi çekmeye başlıyor.

- Prefabrik veya prefabrike, Fransızca bir sözcük. Türk Dil Kurumu sözlüğünde; “Parçaları önceden hazırlanıp, konulacağı yerde bir bütün oluşturan, kurma” anlamına geliyor. Konut üretimiyle uğraşan ortaklık, “ÖNÜRETİMLİ” sözcüğünü karşılık olarak kullanmış ve bu sözcüğü büyük yazaçlarla (harflerle) büyükçe, Fransızca’sını ise, ayraç içinde küçülterek yazmış.

- Sincan’dayım ve önüme çıkan her levhayı okuyorum. Levhalarla tanışıklık kurup yabancılığımı gidermeye çalışıyorum. Arkadaşımla bir camcı ararken, bir camda sarı boyayla yazılı “CAMEVİ” yazısını görüyoruz. Bu yazıyı görene dek, “CAMEVİ” yazan bir levhaya rastlamadım fakat, “camhane” yazanı çok gördüm. Farsça bir sözcük olan “hane”; ev, konut anlamında kullanılıyor. Camevi; cam satılan yer, yani camhane. Camevi, anlamını tam olarak karşılamış.

- İşimiz rast gitmiyor ve postaneye doğru ilerliyoruz. Yolun kenarında DDY çalışanlarına konut yapılıyor. Yapılmakta olan konutun önünde bir levha duruyor. Levhada, kara (siyah) boyalı zemin üzerine ak (beyaz) boyayla “YÜKLENİCİ” yazmışlar. Bu sözcüğün müteahhit’in yerine geçmek üzere yazıldığı kesin. Neden mi, diyeceksiniz? Çünkü, levhada, “müteahhit” dışında her şey yazılı.

- Müteahhit, Arapça bir sözcük. Sözlükte, karşılık olarak “üstenci” yazılmış. Yanılmıyorsam, bu sözcüğe “YÜKLENİCİ” sözcüğü önerilmişti. Levhayı yazdıran kişi, önerilen sözcüğü benimsemiş. Bu levha, inşaatlarda gördüğüm il “müteahhit”siz levha.

- Postaneden memlekete telefon edip, dolmuşa doğru yürüyoruz, geldiğimiz yoldan. Sol köşedeki levhada, “İÇ HASTALIKLARI MÜTEHASSISI” yazıyor. İÇ”in, “dahiliye” karşılığı olarak kullanıldığı hemen anlaşılıyor. Dahiliye, Arapça bir sözcük ve “vücudun iç sayrılıklarıyla ilgili hekimlik kolu”, anlamına geliyor. İç Hastalıkları yazan levhalar azımsanmayacak kadar çok ülkemizde. Aynı ölçüde sevindirici bir durum.

- Bunlar, şimdiki oturduğum yerdeki gözlemlerim. Hayatımın diğer bölümü olan memleketim ve diğer yerlerdeki levhalara ilişkin izlenimlerim de şöyle:

- Antakya’da Cumhuriyet Caddesi’nden Köy Hizmetleri Müdürlüğü’ne doğru ilerlerken, sağda bir kontun altında “AYAKKABI ONARIM YERİ” yazıyor. Tamir, Arapça bir sözcük. Türkçe’si; onarım, onarma, anlamına geliyor. Ayakkabıcılar bu zamana kadar, ayakkabılarımızı “tamir” ederlerdi. Bundan sonra, bazıları yine “tamir” ederken, diğerleri “onaracak”.

- Levhayı okudum, diye, ayakkabılarımı şimdilik “onartmak” zorunda değilim. Ama yolda kalamam, eve gitmeliyim. Yüz metre kadar ileride “ÇAYEVİ” yazıyor. Ve levha ok şeklinde yazılmış. Çayevi’nin alt katta bir köşede olduğunu gösteriyor.

- Kentte göçtüğümüz 1960’lı yıllarda, doktor levhalarında hep “MÜTEHASSIS” yazardı. Bugün ise, “UZMAN” yazanlara sıkça rastlamak olası. Hatta “mütehassıs” yazanlara, nerdeyse rastlamamak olası. Burada da Arapça sözcüklerin Türkçe’lerinin arandığı ve kullanılmaya başlandığı kolayca fark ediliyor. Hele bugün, levhalarda, hem “İÇ”, hem de “UZMAN” sözcükleri kullanılıyor.

- Trafik Hastanesinde, Arapça, yunanca hekimlik yazılarının yanında, bir “ÇOCUK” yazısı size gülümsüyor. Tek başına, ama kendine güvenle. Oysa, yunanca “PEDİATRİ” sözcüğü de kullanılabilir. Binanın iç bölümlerin birinde, sonu “loji” ile biten levhalara inat, bir tane K.B.B. yazan levha duruyor. Belki, onları da etkiler bir gün.

- Devlet Demir Yolları Ankara istasyonuna; 1. yol, 2. yol, 3. yol, 4. yol, 5. yol, yazan levhalar asıldı. Yolcular, “PERON” yerine “yol” sözcüğünü kullanmaya başlıyorlar. Nedeni, Peron’un Fransızca olup, yanlış anlamda kullanılması. Çünkü, her peronda iki yol var. Yolların biri geliş, diğeri gidiş. Örneğin, “Tren 3. perona gelmek üzeredir” anosunu duyan bir kişi, yanındakilere, trenin 3. peronun hangi yolundan gelip nereye gideceğini sormaktadır. Çünkü, aynı anda, aynı peronun iki yoluna da karşılıklı olarak tren gelebilmektedir. Oysa peron, bizim kullandığımız “yol” değil, “yükseklik” anlamındadır. Bu yazıyı ilk kaleme aldığım günlerde; yakında görevliler, hapörlerle duyu yaparken, “Tren, 4. veya 5. yoldan hareket etmek üzeredir” diyeceklerdir, diye yazıyorum. Sağ olsunlar, beni mahcup etmiyorlar. Artık, “peron” yerine “yol” sözcüğünü kullanıyorlar.

- Ayrıca, her yemekte kullandığımız Sana ve benzeri yağların üzerinde “NEBATİ” (Arapça) MARGARİN yazmıyor, BİTKİSEL MARGARİN yazıyor artık.

Dilde özleşme; ayakkabı onarandan insan sağaltana, konut yapandan çay pişirene, cam kesenden yağ üretene kadar, toplumun her kesimince benimsenmiş bir olgudur.

- Bakmayın siz –Ankara- Ulus’ta, Milli eğitim Bakanlığı’nın, Beden TERBİYESİ Genel Müdürlüğü’nün bulunduğuna. (O zamanlar, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıydı.) (Terbiye, Arapça bir özcük. Türkçe’si eğitim. Eğitim; yeni kuşakların, toplum yaşayışında yerini almak için hazırlanırken, gerekli, bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmelerine ve kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme etkinliği, anlamına geliyor.)

- Bakmayın siz, -Ankara- Teknikokullar’da TALİM VE TERBİYE Başkanlığı denildiğine de.

(Talim de Arapça ve Türkçe’si, öğretim. Öğretim; öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme eylemi.)

- Bir gün, “Beden TERBİYESİ Genel Müdürlüğü” levhası yerini “Beden EĞİTİMİ Genel Müdürlüğü’ne (hatta YÖNETMENLİĞİNE) bırakıp, “TALİM ve TERBİYE Başkanlığı levhasıysa, “ÖĞRETİM ve EĞİTİM Kurulu Başkanlığı’na dönüşürse şaşmamak gerek.

Çünkü, özleşme; bir gün Milli Eğitim Bakanlığı’na da ulaşacaktır, ilgili birimlerine de.

 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..