Leyla...

Kadına Şiddet dün vardı, bugün de var, yarın da olacak! 

Böyle geldi böyle gidecek. Kadın kısmı eziyet görecek, dünyaya geldiğine bin pişman edilecek. Bi kere "kız" doğduğunda sevinilmedi ki bebekliğini, çocukluğunu bilsin. Anasından sevgi, babasından ilgi görmedi ki, büyüsün de everilsin bebek oynamadan bebeler doğurup baksın denildi. 

Koklamadığı yavrusunu bir başkası koklasın diye 13'ünde, 14'ünde Kıymak; Şiddet değil de ne? 

İşte örnek: Bursa'nın Gürsu ilçesinde yaşayan Leyla, 28 yaşında 3 çocuklu ve 4.cü' ye hamile olduğu halde boğularak öldürüldü. En küçük oğlu Gökhan'dan ise arefe gününden beri haber yok! 

Leyla'yı biraz tanıyor gibiyim... Memlekette onlardan o kadar çok var ki ! Az biraz güzel, eli yüzü düzgün ama okutulmamış ! İnek sağmak, koyun gütmek, üç beş iğne oyasından başka bildiği şey olmadığından emin olan ailesi onu evlendirmiş. Hemde alel acele. Sebebi; köyde Leyla'nın adı "zikredilir" olmuş da ondan. 

Şiddet değil de bu ne?  

Çocuk yaşta el evine gönderilen kız aç açık kalınca başka "ellere" muhtaç olmaz mı? Hele cahilse... İllede olur. Yaşlı bir adamdan cep telefonu, bayramlık giysi, kolye vs. bile alır. Üstüne üstlük, kocası da bunlara göz yumarsa... Vay o leylanın haline. Gözüne çocuk mu görünür, koca mı? Facebook'a bile girmiş rahmetli. 

*25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde* yapılan çeşitli panellerde "Kadın Danışma Merkezleri" kurulacağı müjdesi (!) verildi. 

Leyla'nın anlamları: Uzun ve karanlık gece / Dalgın ya da sarhoş / Arabi ayların son gecesi imiş. 

Karagözlü Leyla! Ben bu adama varmam, bana kıymayın deseydin ya... Ah be Leyla. 

Gülriz Yiğit