Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '10

 
Kategori
Kitap
 

Leyla Gibi

Leyla Gibi
 

Türk chick lit romanı Leyla Gibi kitapçılarda...


Leyla gibi aşkın ve hayatın kendisiyle dalga geçen, iyi niyetli ama uçarı sarışın, aşk cambazı Leyla’nın, beklenmedik bir anda kendini aşk ve nefret arasındaki çizgi üzerinde yürürken buluşunu komik bir dille anlatıyor. Öyle ki hangi tarafa düşerse düşsün canının yanması kaçınılmazdır. İşin kötü yanı o çizgi üzerinde daha ne kadar dengede kalabileceğinden kendisi de emin değildir. Ne ekersen onu biçersin diye boşa dememişler. Geride bıraktığı kırık kalpler onun açısından bakıldığında kısaca tercihlerin beraberinde getirdiği kaçınılmaz sonuçlar. Ya peki Leyla mağduru erkekler açısından bakıldığında durum nasıl acaba? Onlar bu ele avuca sığmaz havai güzeli ellerinde tutmak için çabaladıkça o sanki inadına kaçmaktadır. Ta ki kaçacak yeri kalmayana, çevresindeki çember iyice daralıp onu ve aşık olduğu iki adamı sıkıca sarana kadar. Leyla’nın abartmayı sevdiği bir gerçek. İşte bu yüzden aşık oldu mu iki adama birden aşık oluyor.

Kendi ifadesiyle ‘yeşilimtrak mavi gözleri, kendisiyle bütünleşmiş üç santimlik topukluları ve uçarı kişiliğiyle’ bu sarışını tanır tanımaz, ona vurulacaksınız.

Nezarethanede geçirdiği geceyi bile keyifli bir maceraya dönüştürebilen ya da bir polis-suçlu kovalamasına sevgili arabası ile orta yerinden dalan bir kadının sıradan olmasını bekleyemeyiz elbette.

Sorunlar mı onu buluyor yoksa o mu sorunları bilinmez ama okumaya devam ettikçe onun sizlerden çok da farklı olmadığını görüyorsunuz.

Nasıl mı? Mesela öyle ya da böyle hepiniz araba kullanırken telefonla konuşmaktan ceza veya uyarı almış yahut bir akşam gerçekten çok sarhoş olup başınızı derde sokmuş olabilirsiniz.

Hayalinizdeki işi kapabilmek için başkalarıyla yarışmak zorunda kalmış, onların sizden daha iyi olduğunu düşünerek tıpkı Leyla gibi için için kendinizi ve tırnaklarımızı kemirdiğiniz olmuştur. Ya da kaygan bir zeminde havalı havalı yürürken ayağınız kayıp düşme noktasına gelmiş, daha da beteri düşmüş olabilirsiniz. Evet muhtemelen bunların hepsi sizin de başınıza gelmiştir. Tek fark O’nun olayları eğlenceli açıdan ele alması.

Leyla’nın hayata ve aşka bakışını anlamak için biraz Leyla gibi olmak lazım aslında. Onun kadar hesapsız, onun kadar korkusuz atılmalı maceralara. Yarın olmayacakmış gibi bugünü yaşamalı ama yarının getireceği sürprizlere de açık olmalı. Aşkın bir ömürlük olduğunu bilerek doğruyu bulana kadar aramaktan yılmamalı. Bazen ünlü bir astrologdan medet umacak kadar saf olmalı. Bazen de bir milyarderi tavlayacak kadar açıkgöz. Ama belki de en önemlisi tıpkı onun gibi çocuksu olmalı.

Bu kadar da olmaz dedirtecek türden onun şıpsevdiliği. Başından geçenleri tüm içtenliği ile anlatırken Leyla’ya kimi zaman kızacaksınız. Yine de onun yüzünde beliren utangaç gülümsemenin cazibesine karşı koyamayacak, ona kaşlarınızı uzun süre çatamayacaksınız.

Tüm samimliğiyle kendinin de itiraf ettiği gibi ‘seksi olmasa da insanları çeken bir sevimliliği olduğunun bilinciyle’ elindeki gücü her fırsatta kullanmaktan çekinmeyecek. Tam da bu nedenle Leyla ile hayatın farklı yüzlerini keşfederken tüm bildiklerinizi unutmalısınız. Çünkü o herşeyi ters yüz edecek ve okuru da suçuna ortak edecek. Üstelik bunu yaparken ne kadar hevesli olduğunuza şaşırıp kalacaksınız. Neden biliyor musunuz? Bunu asla yüksek sesle söylemeseniz de şüphesiz hepinizin içinde bir Leyla var keşfedilmeyi bekleyen. Ne dersiniz Leyla’yı ve tabii kendinizi keşfetmeye hazır mısınız?

www.vefaenver.com.tr

 
Toplam blog
: 4
: 742
Kayıt tarihi
: 18.03.09
 
 

Evli,çocuklu ve çocuk ruhluyum. İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olduğumdan olsa gerek, İngiliz tari..