Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '11

 
Kategori
Öykü
 

Leyla için kendini ifade edebilmenin önemi

Bahçede tek başına oturan kız öğrencideydi gözü. Hiç kimseyle konuşmaması dikkatinden kaçmamıştı.Bir ara yanına gitmeyi düşündü. Kalktı birkaç adım attı ve vazgeçti. Önce gözlemlemesi gerektiğini düşündü.Öyle ya ürkekti bakışları Leyla'nın. Konuşmuyordu. Sadece oturduğu yerden arkadaşlarını izliyordu.Bu okula geleli birkaç gün olmuştu. Leyla daha İlk gün dikkatini çekmişti. Bir yorgunluk vardı gözlerinde, anlatsam anlarmısın beni öğretmenim diye bakıyordu gözleri. O bunları düşünürken Leyla bahçeden sınıfa doğru yürüdü.Teneffüs zili çaldı.Ve ders başladı. 

Öğretmenin dersi Leyla'nın bulunduğu sınıfaydı.Öğretmenler odasından kitaplarını aldı.Hızlıca sınıfa girdi.Öğrencilerle selamlaşarak masasına oturdu.Tanışma faslına geçmesi gerekiyordu.kendini tanıttı.Yoklama defterini açarak ismini okuduğu her öğrenci ayağa kalkıp kendini tanıtıyordu. O sırada gözü Leyla'daydı.Liste bitmişti bitmesine hala sıra ona gelmemişti. Son sözü Leyla'ya verdi.Leyla da adını ve soyadını söyleyebildi.Ve yerine oturdu.Oradan buradan konuşarak zilin çalmasını beklediler.Zil çalınca okul müdürünün odasına giderek Leyla'nın listede yer almadığını söyledi.Müdür hiç oralı bile olmamıştı.Bir daha tekrar etti söylediklerini. Yine ses çıkmadı.Üçüncü kez tekrar ederken müdürün boşver, önemli değil gibi tavrıyla irkildi.Ve izin isteyip odasından ayrıldı.Diğer öğretmenlerle konuşurken Leyla'yı sordu.Anlatılanlar karşısında şaşırmıştı.Leyla ve 12 öğrenci 10 kilometre uzaklıktaki bir köyden taşımalı olarak gelip gidiyorlardı.Ve onları, öğretmenler dahil kimse çok önemsemiyordu. Gelmeseler daha iyiydi. 

Olanlara anlam veremedi.Ama yeni geldiği için sessiz kalmayı yeğledi.Yine de birşeyler yapmalıydı.Onlar da öğrenciydi nihayetinde.Leyla'nın bulunduğu sınıfa her girişinde ilk onu kaldırırdı tahtaya. Bir soru sorduğunda ilk Leyla'yı arardı gözleri. Eğer o parmak kaldırmıyorsa başkasına söz verirdi. Hatta zorla da olsa kaldırırdı Leyla'yı. Her kaldırdığında yüzü kıpkırmızı olurdu.Bazen voleybol oynarken kasıtlı olarak topu Leyla'ya atardı 

Birkaç hafta içinde Leyla'da çok farklılılar olmaya başladı. Artık kendiliğinden parmak kaldırıyor. Yanlışta olsa cevabını gizlemiyordu hiç. Ve yüzü kızarmıyordu.Bahçede oyun oynamaya başlamıştı.Günler geçip gitmişti.Sene sonu gelmişti.Defterleri kontrol ederken gördüğü manzara gözlerinden yaşları akıtmıştı.Leyla'nın defterinin arkasında bir çetele gördü.Başlığında ise kocaman ''MATEMATİK DERSİNDE SÖZ HAKKI ALDIĞIM GÜNLER ' yazıyordu.Çetelede farklı günlerde farklı kalemlerle atılan çizgiler mevcuttu.Ve hemen altında da ''100 DEFA TEŞEKKÜRLER ÖĞRETMENİM'' ifadesi yer alıyordu. O an anladı ki problem öğrencilerde değil onlara konuşma hakkı bile tanımayan büyüklerdeydi.Leyla'nın önemsenmeyi ne kadar önemsediğini hiç unutamıyordu.Ve şükrediyordu.Onun gözlerindeki mutluluğu gördüğü için.Küçük bir bakış bile küçükleri dev yapar diye düşündü hep... 

 
Toplam blog
: 10
: 350
Kayıt tarihi
: 14.06.11
 
 

Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi İlköğretim matematik Öğretmenliği bölümü 2003 m..