Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '10

 
Kategori
Şiir
 

Leylak açmazı

Leylak açmazı
 

Ne çok yol var yürümeye
ne çok ayak izi
ne çok ruhu var insanın
engerek
çiyan
karınca dizi dizi...

evet doğruydu
parlıyordu ylıdızlar kadar
ve vadiler kadar kuşatma altındaydı
ve yolcular kadar huzursuz
iyi yürekli insanlar kadar
sırtında bıçak saplı
kötü yürekli insanlar kadar
eli kanlı
ve uzak
geceler kadar
ve yakın
geceler kadar
asla değişmeyecek
fundaların hışırtısı
asla eksilmeyecek
ruhların kanatları...
ve yalanları eksilmeyecek
gülenlerin
ve bitmeyecek dostların okşamaları...

zaten
zehri kendineydi akrebin
yelkovan hep kanat...
her perde indiğinde yazılıyor yıldızlara bir sonat...

demek rüzgar,
uğunduruk...
ve düşlerden ibaret
ve kavgalardan kıran kırana
korkunun ve acının
ve öfkenin sözü olmaz
ulur yalnız dolunayda

çorak göl havzasında
gövdesinde tuz tadı
sereni kırık
yelkeni yitik ıssız gemi
ne çok su yok yol almaya
ne çok dalga yok viraya...

içten içe gramafon yalnızlığı
’’bin elem doluyor her yeni gün
yarın olsun
yarın olsun...’’
bu körebe
bu saklambaç
demek ne çok düş var yeniden kurmaya...

kırık dökük
ve leylağa kesmiş koca dağ
domurmuş çiçek çiçek
kör karanlığa...

haydi şimdi koklama vaktidir havayı
içe çekme vaktidir leylak leylak
doldurma vaktidir ciğerleri leylak leylak
mayıs gibi
biraz haziran
açmak vaktidir dağlar gibi leylak leylak
direnmek vaktidir geceye
ne çok yol var demek
ne çok leylak gece
ne çok ateş açmış
dağların bittiği yerde gece
hem de deniz deniz
hem de leylak
hem de haziran sonu
deniz başı
öpsem sarkan duvağından
bulut bulut
leylak açmazı...

 
Toplam blog
: 281
: 324
Kayıt tarihi
: 30.04.09
 
 

1967doğumluyum. Lise mezunuyum. Okumayı ve yazmayı hep sevdim. Kelebek kanadı kırılganlığında bir ha..