Lezbiyen kadın askerin taciz mücadelesi

Kadınlığın, hiçbir makamda erkek gözünden kaçmaz bir bedensel varlık olduğu bilinen bir gerçektir.
Hadi kendimizi kaldırmayalım.
Biyolojik etkisi dışında, salt başka özellikleri ile; itibar gören, ciddiye alınan, seksüel istek duyulmayan kadın sayısı kaçtır?

Bir, üç, beş?
Yüz, bin, milyon?

Biliyoruz ki, kadın denildiği an da düşünülen niyet; hakkaniyetli bir objektif tavır içermez.
Hele ki işin içinde makam mevki ile alakalı bir durum olmasın!
Mutlaka yataksal başarılar kazanılmıştır ve sonuca öyle ulaşılmıştır!!!

"İngiliz ordusunun başı, Kerry Fletcher davası yüzünden dertte. Orduda görev yapan 32 yaşındaki Kerry Fletcher, büyük umutlarla askeri kariyere başladığını ancak orduda uğradığı tacizler yüzünden kariyerinden vazgeçmek zorunda kaldığını belirterek dava açtı.

Alman sevgilisi Boeing 747 pilotu Mirja ile lesbiyen ilişki yaşadığının ortaya çıkması üzerine, ordu içinde erkek askerlerin tacizlerine maruz kaldığını söyleyen Kerry Fletcher "Evet, lezbiyenim. Ama çok güzel ve düzeyli bir ilişki yaşıyorum. Bu yüzden taciz ve aşağlamalara maruz kalmam insanlık dışı" dedi.

400 bin sterlin tazminat istiyor

İngiliz ordusuna karşı 400 bin sterlin (yaklaşık 1 milyon YTL) tazminat talebiyle dava açan Kerry, dünkü duruşmaya Alman sevgilisiyle geldi. İngitere Savunma Bakanlığı'nı temsil eden avukatlar, kıyasıya bir mücadele olacağını inkar etmiyor. Kerry Fletcher'a pek çok insan hakları kuruluşu destek veriyor.

Kerry Fletcher, erkek görev arkadaşlarına cep telefonuyla müstehçen mesajlar ve kendisine ait çıplak fotoğraflar göndermekle suçlanmıştı ancak bu suçlamalar kanıtlanamayarak düştü. Kadın asker Şubat 2013'de görevden ayrılacak."(hurriyet.com)

Görüyoruz ki dünya üzerinde her ülkede, kadın üzerinden değerlendirme aynı minvalde dönüp duruyor.
Kaldı ki; ordu gibi ciddi olarak değerlendirilebilecek saygınlıktaki bir kurumda, kadına uygulanan cinsiyet ayrımcılığı ve seksüel taciz geri kalmış diye nitelendirilen ülkelere örnek olacak bir Avrupa ülkesinde vuku bulmaktadır.

Örneği gördüğümüz zaman, bu düzenin hiçbir şekilde değişmeyeceği ve cinsiyet ayrımcılığının her koşulda, ilerleme sağlandığı iddia edilse de, medeniyet kulvarı üzerinde hala devam ettiği görünen bir gerçektir.

Adı geçen kadın asker, lezbiyen olduğu ortaya çıktıktan sonra erkek çalışanlar tarafından sürekli cinsel içerikli tacizlere maruz kalmış ve mesleğini sağlıklı bir ortamda sürdürememiştir.

Herhalde erkek askerlerin, erkekliğini gösterme ve kadın askere yaşantısının doyurucu olmadığı konusundaki telkinleri(!) hala nasıl bir erkek düşüncesi taşındığının göstergesidir.

O erkek askerler sanıyor ki; hayat içinde bir kadın kendi istediği tercih doğrultusunda yaşayamaz ve mutlaka bir erkeğe bağımlı olarak yaşamak zorundadır.

"Ne kaçırdığını bilmiyorsun, gel sana göstereyim" ya da" Senin gerçek bir erkeğe ihtiyacın var" söylemleri, yüzyıllardır beyin içinde gizlenmiş ve bir kıvılcımda dışarıya çıkan eril zihniyetin tezahürüdür, apaçık ve capcanlı.

Bu durumda, doğu batı farketmeden dünya üzerinde kadın olmanın zorluğunu birkez daha görüyoruz. Tabii hukuku daha fazla benimsemiş topluluklarda nispeten kadının zarar görmesi ve zararın telafisi daha adeletli olmakla birlikte, diğer topraklar üzerinde kadınlığın acı verici derecede zorluğu duyulmaktadır ve duyulacaktır.


Dileriz, vicdanlar eşit şekilde duyar ve hisseder!