Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '09

 
Kategori
Güncel
 

Liberalizm din demokrasi ulusalcılık millicilik

Liberalizm din demokrasi ulusalcılık millicilik
 

http://www9.gazetevatan.com/newpics/news/290320081030366359884.jpg


Artık kalıplar üzerinden konuşur hale getirildik. Öyle konuşmasanda yaftalama bu yönde oluyor. Seni sana anlattırmıyorlar anlayacağınız. Örneğin ntv de ulusalcılık üzerine bir proğrağram yapılıyor. Sunucuları da Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır. Proğram başlıyor, o günlerde ergenekondan ulusalcılar içeri alınıyor ve artık nasıl olduysa Hulki Cevizoğlu proğrama katılıyor. 30 saniye kadar konuştuktan sonra diyor ki; ‘bakın ulusalcılık nedir? isterseniz kısaca anlatayım’ tabi ne mümkün sunucuların ikisi birden aman efendim süre falan deyip hemen kapatıveriyorlar. Stüdyoya dönülüyor. Liberal aydın stüdyo konuğumuz hazır ve başlıyor ‘ulusal terör’ nedir diye anlatmaya.Yarım saat yoruluncaya kadar anlatıyorda anlatıyor. Daha doğrusu hakaret ediyorda ediyor da diyebiliriz. İnsaf, el insaf. İdamlık mahkumlara bile son dileğin nedir diye sorarlar ve cevabını beklerler. Yaparlar yapmazlar ayrı konu. Bir durun da anlatsın nedir ulusalcılık? Kim ulusalcıysa kendini nasıl ifade ediyor ne diyor onu dinleyin. Bi cevap hakkı verin. Yok, olmaz öyle şey. Tvlere çıkıpta yaftalamayın diye reklam vermekle yapılan ne ola peki? Anadoluda buna ‘suç bastır’ deniyor ama buralarda ne denir bilemiyorum.

Aşağıdaki yazılanlara lütfen dikkat.

‘Yeni Türkiye de yalnız hoca ve mürtecilere karşı harp açılmış değildi. Bir de Galata vardı. Galata kelimesi kapitülasyon ecnebiliği yahut bu ecnebiliğin simsarlığı demektir. Emperyalizmin iktisat sancağı da onların elindeydi. Sermayeye kapılarınızı açınız, azınlıklara karşı anadoludaki kısıtlamaları kaldırınız, bireyi serbest bırakınız ve devleti işlere karıştırmayınız diyorlardı. Ankara ve Anadolu ancak böylelikle yeniden ele geçirilecek Osmanlı İmparatorluğu’nun sadece ismi değişmiş olacaktı. Turan Türkiyesine karşı hoca ve mürteciler Tanzimat ve Babıali , galata hep birlikte liberalizm ve demokrasi kazanını kaldırdılar.

Sorarım size yunan ordusu ile izmitte el ele tutuşan kuvvayi inzibatiyenin kadrosunda da bu üç unsuru bulamazmısınız. Cumhuriyet kendini saltanata, okul kendini medreseye, laik kendini şeriata, medeni kanun kendini mecelleye nasıl kontrol ettirebilir? Ve böylece bir kontrol aygıtı kurulduktan sonra işte demokrasi diye avunulabilir?

Ben tek particiyim. Çünkü başka türlü memleket üç dört siyasi partiye değil, iki medeniyete bölünür. Ben devletçiyim çünkü başka türlü Türk, Afrika yerlisi şartlarından kurtulamaz. Türk milletini bu günkü yüksek milletler seviyesine çıkartmakta ancak türk evlatlarının menfaati vardır.

Her demogog demokrasi ve liberalizm sancağının direğine sarılacaktır. Demokrasi Ankaraya babıaliyi yani Osmanlı hükümetini, liberalizm, Galatayı yani ecnebi sermayesinin hakimiyetini getirir.’

Bakın bu yazılanlar ne yeni yazılmış bir yazı ne yazan günümüz yazarlarından birisi. Yazı bize 80 sene öncesinden Falih Rıfkı Atay’dan. Yazılanlar tamamen ibretlik ve her satırı hafızalara işlenmesi gereken bir yazı. Bakın Atay ülke iki medeniyete bölünür diye açık açık yazıyor. Türkiyedeki durum ne? Bu gün Liberalizm ve demokrasi bayrağını ellerinden bırakmayanların amacı ya da ulaşacakları sonuç Ankara’ya Osmanlı zihniyetini, ekonomi de yabancı hakimiyetini getirecektir derken biz bu gün Osmanlıcılık faaliyetlerini ve Türkiye ekonomisinin artık yabancı ellerde olduğu gerçeğini nasıl inkar edebiliriz? İçtiğimiz her yudum suda dahi yabancı şirketlerin kasasına giden dolarlar gerçek değilmi?

Peki kurtuluş savaşını veren kadroya o dönemde ne denirdi bilirmisiniz? ‘Milliciler’ Dün ‘Millicilere’ saldıranlarla bu gün ulusalcılara saldıranların kimlikleri ve araçları arasında anlaşılıyor ki pek fazla fark eden bir şey yok liberalizm, din, demokrasi …

 
Toplam blog
: 166
: 1969
Kayıt tarihi
: 30.09.06
 
 

Sıcak bir Ankara yazında, 1975 yılında doğmuşum. İlk gençliğim Ankarada geçti. Üniversite yılları..