Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '11

 
Kategori
Dünya
 

Libya’ya yapılan Türkiye’ye de yapılır mı?

Libya’ya yapılan Türkiye’ye de yapılır mı?
 

Osmanlı coğrafyası kanıyor.


Etrafımızda tam 20 senedir kan akıyor… Oluk oluk… 

Katliamların yaşandığı Balkanlardan Ortadoğu’ya, Kafkaslardan Orta Afrika’ya kadar olan coğrafyanın özelliği ne? 

Osmanlı’nın dağılmadan önce üzerinde oturduğu geniş topraklar olması... Dağılan İmparatorluktan ortaya çıkan 30 kadar devletten bir tek Türkiye bir “demokratik” devlet ve dolayısıyla istikrarlı tek ülke… 

Hal böyle olunca şuurun derinliklerinden yükselen bir şükran, minnet ve biraz da gurur hisleriyle doluyoruz. Atatürk’e Fatihalar gönderiyoruz. Çünkü bu ateş çemberi ortasındaki istikrar ve huzurumuzu Atatürk’e borçluyuz. Vaktiyle Atatürk, ülkeyi modern bir yapıya kavuşturmasaydı, ülkenin temellerini çağdaş esaslara göre atmasaydı, şimdi bizim de Mısır’dan, Libya’dan bir farkımız olmayacaktı! Onlardan en az 100 sene ileride olduğumuzu idrak ediyorruz. 

Bununla beraber, endişeli bir soru da zihnimizi kemiriyor: Atatürk’ün kurduğu modern Cumhuriyete rağmen Libya’nın başına gelen bizim de başımıza gelir mi? 

x x x 

Soruyu öne alırsak endişeler biraz dağılıyor… O vakit soru şu hale geliyor: “Birleşmiş Milletler” adı altında Libya’ya müdahale eden Batı bir gün Türkiye’ye de müdahale eder, başımızda bombalar patlar mı? 

Cevap: Çok şükür biz ne Libya’yız, ne de Mısır… Atatürk 90 sene önce demokrasiye giden yolu açtı ve bugün her türlü eksikliğe rağmen işleyen bir demokrasimiz var. Dolayısıyla Mısır’da ve Libya’da yaşanan “halk hareketleri”, “isyanlar” Türkiye’de yaşanmaz… Batı’nın da müdahale edeceği bir durum söz konusu olmaz! 

x x x 

Bilhassa diplomatlarımız Türkiye’ye hiçbir şekilde bir Batı müdahalesi olamayacağı konusunda ziyade iyimserler… Gerekçe olarak da, memlekette serbest seçimlerin yapıldığını, parlamentoya her etnik guruptan, her kesimden vatandaşın seçilebildiğini ileri sürüyorlar. 

Bunlar doğru… Hatta biz de “demokarasi ve özgürlükler”deki eksikikler, “insan hakları”ndaki aksamalar konusundaki bütün eleştirileri keselim. Türkiye’de Batı tarzı tam demokrasi olduğunu varsayalım! 

Bunlar daha dün, evvelsi gün İstanbul’dan Yüksekova’ya, Ankara’dan Mersin’e bütün yurt sathında “ayaklanma” provaları yapan, önderleri polis tokatlayan, taşlarla alanlara çıkan milletvekillerinden oluşan gurubu yatıştırır mı? Artık, bu guruplar bir daha sokaklara çıkmaz, taşkınlık yapmaz mı? 

Öte yandan, biz ülkede ne kadar tam demokrasi olduğunu söylersek söyleyelim bu, Batı’yı tatmin eder mi? 

Batı için hakikatler mi yoksa onun kendi algıları mı geçerli? 

Sana müdahale etmeyi aklına koyduysa, senin uluslar arası hukukta tamamıyla haklı olman Batı için bir anlam ifade eder mi? 

Müdahale için bin tane bahane bulamaz mı? 

Meselâ; “Kardeşim, doğru seçim yapıyorsunuz ama sizde dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar yüksek bir baraj var… Bu, halkın iradesinin meclise yansımasına mani oluyor… Onun için sana müdahale edeceğim.” derse, ne diyeceğiz? 

Veya “senin halkının bir bölümü ayrı bir devlet kurmak istiyor sen de engel oluyorsun… Onun için sana müdahale edeceğim” derse ne cevap vereceğiz? 

Tabii ki cevap belli: Biz bağımsız bir devletiz, bizim içişlerimize karışamazsın! 

Velâkin bunu diyebilmek için, daha önce, BM başka ülkelerin içişlerine karışırken buna karşı tavır koymak lâzımdı. 

Sen sadece kendi ülkene müdahaleye karşı çıkarsan, alacağın cevap da bellidir: BM, diğer ülkelere müdahale ederken onu meşru görmüştün, şimdi, sıra sana geldiği zaman mı gayrimeşru oluyor? 

Türkiye, Libya’ya BM müdahalesini desteklemekle çok büyük bir hata yapmıştır. Hemen tavrını değiştirmelidir. 

x x x 

RUHSAT 

AKP’nin iktidara geldiği 2002’den beri bakanlık koltuğunda oturan Prof. Dr. Mehmet Aydın, siyasetten ayrılıp, kitap yazacakmış. Bunu medyaya “Başbakan’dan ruhsat alıp bıraktım.” diye duyurmuş! 

Vay canına! Demek AKP’nin “Aydın”ı böyle oluyor. İşi, siyaseti bırakırken bile “ruhsat” alıyor! 

Demek ki mümkün olsa, bunlar “hayatı bırakırken”, ölürken bile Başbakan’dan “ruhsat” alacaklar! 

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..