Liderler ve strateji modelleri

Her siyasi bir lider; bir partinin başına geçme becerisini göstermiş, parti teşkilatı ile devlet yönetimini ele geçirmeyi hedefleyen ve devleti nasıl yöneteceğine ilişkin bir modeli, hazırlığı olan bir ihtiraslı bir kişiliktir.

İŞTE bu doğrultuda "son elli yılın" 1960 sonrasının liderlerini irdelersek herbirinin biribirinden farklı stratejileri ve yöntemleri olduğunu görebiliriz.

ANCAK öncelikle genel çerçevede strateji ve yöntemleri gözden geçirirsek;

1-Seçmenin istediklerini belirleyip bu doğrultuda strateji ve yöntem belirlemek,

2-Liderin ve partinin doğrularını seçmenlere anlatacak strateji ve yöntemleri belirlemek, gibi temel iki ana yöntem olduğunu söyleyebiliriz.

İşte seçmenin istediklerini belirleyen strateji ve yöntemin kazanma şansının, liderin ve partinin doğrularını kabul ettirmeye çalışan strateji ve yöntemden daha yüksek olduğunu ve aradaki farkın iktidarı ele geçirme ile ideolojiyi kabul ettirme farklılığının olduğunu söylemek için çok şey bilmeye gerek olmadığını düşünüyorum.

İktidarı ele geçirmek için yola çıkmış gibi görünen ancak seçmenlerin beklentilerinden öteye ideoloji dayatması yapanları anlamak çok zordur. Bu durumda iktidara gelmenin ilk yolu seçmenlerin çoğunluğunun beklentilerine cevap verecek strateji ve yöntemi olan partinin yeterli oyu alamaması halinde, yaklaşık partilerin koalisyonuyla mümkün olabilecektir.

Türkiye gibi refah ve eğitim düzeyi düşük ülkelerde bir ideoloji tercihi düzeyine ulaşılmadığından; beklentilere cevap verecek lider ve partilerin şansı yüksek olduğundan bu durumu fark eden ve buna göre hareket edenlerin şansı yükselirken, diğerlerinin ne yapmak istediğini anlamak mümkün müdür.?

İşte seçmen bekletilerine cevap vermeyi ilke edinen ile kendi tercihlerini dayatanların ayırımını buyrun siz yapın...