Lig Bir Daha Başladı

F.Bahçe lider Trabzonsporu devirerek lige yeni bir heyecan getirdi. Ancak maçtan sonra F.Bahçeli futbolcular yine şampiyon olmuş gibi sevinerek gereksiz bir havaya girdiler. Her sene böyle derbi maçları kazanarak kalitelerini ispat eden bu futbolcular maalesef daha oynanacak bir ton maç olmasına rağmen şampiyonluk tezahüratları yaparak kendi kendilerini yakıyorlar. Bu gereksiz ve aşırı sevinç her zaman ters tepiyor ve F.Bahçe camiasına tepkiler artıyor. Bu davranışları gören diğer takımın futbolcuları ve taraftarları F.Bahçe maçlarına ayrı bir konsantre ile çıkıyorlar. Aykut Kocaman her ne kadar sevinmeyi mayısa bıraqkıyorum desede futbolcuların bu aşırı sevinç gösterilerine engel olamayarak büyük bir hata yapmıştır. 

Maça gelince F.Bahçe oyuna gerçekten ok hızlı ve istekli başladı ve bunun karşılığını 23 dakikada 2 gol ile aldı. F.Bahçeli futbolcular gerçekten de taraftarlarının isteğini sahaya yüreklerini koyarak 3 puanı fazlasıyla hakettiler. Benim her zaman en çok eleştirdiğim Topuz bu maçın adaı olmayı fazlasıyla haketti.Özellikle 2. goldeki hırsı ile gerçek Mehmet bu işte dedirtti. Emre ve Alex kalitelerini ve hırslarını sahaya yansıtınca Trabzonspor ve Şenol Güneş'in hiç bir düşüncesini uygulamaya fırsatı olmadı. Bir de Egemen'in sakatlığı ile erken oyuncu değişikliğne gitmek Şenol Hoca'nın bütün planlarını alt üst etti. Ancak Şenol Güneş bu maçı aslında Beşiktaş maçında yedekleri oynatmaya karar verdiğinde kaybetmişti. Korkunun ecele faydasının olmadığını maalesef ona Uzak Doğu felsefesinde öğretmemişler. Birçok spor yazarının Dalay Lama olduğunu zannettiği Şenol hoca Türk olduğunu hatırlamıştır umarım. 

Maçın 2. yarısında Selçuk'un 2 sarı ile kızarması Trabzonspor için avantaja dönüşemeden Glowacki'nin de acemice 2 dakika içinde 2 sarı kart ile oyundan atılmasıyla skoru koruma hesapları yapan Aykut Hoca'nın işini kolaylaştırdı. Aykut Hoca belkide sezon bıyunca en doğru oyuncu değişikliklerini bu maçta yaptı. Selçuk atılınca o bölgeye Topuz'u kaydırarak orta sahayı güçlendirdi. Dia'yı oyundan alarak Bekir'i defansın sağına Gönül'ü de Oftaştaki bölgesine aldı. Niang sola geçerken Alex forvet oynamaya başladı. Oyunun sonlarına doğru da Niang ile Özer'i Alex ile de Semih'i değiştirerek formatını bozmadan maçı sadece 2 pozisyon vererek bitirmeyi başardı. Şenol Güneş ise 2. yarıya küçük maçların büyük topçusu Yattara ile başlayarak zaten etkisiz olan kanatlarını iyice etkisizleştirerek yenilgiye davetiye çıkardı. 

Maçın hakemi kimilerine göre çok başarısız kimilerine göre ise maçın sonucuna etki edecek hata yapmadan bitirdi. Ama bana göre maçın sonucuna etki etti. Çünkü 2. yarıda Niang'ın çekildiği pozisyona penaltı vermeyerek maçın kopmasını ve Trabzonspor'un dağılmasını engellemiştir... Ayrıca yine mangalda kül bırakmayan Ermet Çakaroğlu biladerlere göre maçın hakemi bile değilmiş ki o yüzden kafası çok karışmış ve çok kötü bir maç yönetmiş. Artık birilerinin bu adamlara haddini bildirmelidir. Ayrıca maalesef Milliyet yazarı Metin Tokat'ında kuralları çok iyi bilmediğini bir kere daha gördük. 2. golden önceki Emre'nin faulü sarı kart gerektirdiği için avantaj uygulanmaz diyen biri nasıl olurda Türkiye'nin en büyük gazetelerinden birinde hakem yorumu yapabilir anlamıyorum. Oyun durduktan sonra kart göstermen gerekiyorsa gösterirsin ancak bunu süper ligde hiç bir hakem uygulamıyor. En gözde hakemimiz Cüneyt Çakır da buna dahildir. 

F.Bahçeli futbolcular bu maçı kalitelerini ve takım ruhunu sahaya yansıtarak hakederek kazanmışlardır. Ancak bu maçın anlam kazanması için hemen bu maçı unutarak Manisa maçına konsantre olmaları gerekmektedir. Yoksa her zaman olduğu gibi okyanusu geçerek derede boğulabilirler. Buradaki en büyük görevde Aykut Kocaman'a düşmektedir. Ayrıca bu maçı prim için değil şampiyon olmak için kazandıklarını ispat etmek zorundadırlar.