Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '13

 
Kategori
Futbol
 

Lig yeniden başladı

 

Fenerbahçe son haftalarda yüksek bir taktik disiplin, etkili alan savunması ve isabetli pas yüzdesi ile oynuyor. Trabzonspor, Kasımpaşaspor, Bate, Beşiktaş ve bu haftaki Bursaspor karşılaşmalarında bu üç faktörü sergilemeyi başardı. Maçın analizine geçmeden evvel bir değerlendirme yapmak gerekiyor.

 

Son haftalarda sergilenen futbol ve alınan sonuçlar çerçevesinde 3 adet tespit yapılabilir;

 

1.     Fenerbahçe takımı haftalar ilerledikçe form tutuyor. Form grafiğini yükseltiyor. Esasen Aykut Kocaman’ ın 3 sezonunda da yaşanan bir durum bu. 3 sezondur Fenerbahçe, hep geriden geliyor. Hep kötü başlayıp iyi bitiriyor. Dolayısı ile birkaç haftadır sergilenen yüksek form düzeyinin önceki iki sezona bakarak, sezon sonuna kadar süreceğini  tahmin etmek zor değil. Peki bu form düzeyi neden ligin ilk yarısında veya en geç 20. hafta civarı yakalanmıyor? Bu, Aykut Kocaman ve teknik ekibinin cevap bulması gereken enteresan bir futbol fenomeni.

 

2.     Fenerbahçe kadrosu, üç kulvarı birden götürebilecek genişlik ve derinlikte. Forma savaşı oldukça şiddetli. Her mevkinin en az 2 alternatifi var. Örneğin, sağ bek. Bu akşam Gökhan Gönül yerine oynayan Mehmet Topuz onu hiç aratmadı.  Mehmet Topuz oynamasa, Orhan Şam veya Bekir İrtegün burada forma giyebiliyor. Aynı Mehmet Topuz ön libero, forvet arkası ve sağ kanatta da oynayabiliyor. Tıpkı çok yönlü oynayabilen Emre, Cristian, Caner, Salih ve Stoch gibi. Sadece ön libero pozisyonu için 6 futbolcu var kadroda. Hepsi de ilk 11’ de oynayabilecek kalibredeler. Devre arası transferler ile Fenerbahçe, rakiplerinden çok daha geniş kadro alternatiflerine sahip oldu. Bu sayede de zorlu maçları birer birer başarıyla aşabiliyor. Ayrıca tüm futbolcuların, bu zorlu maratonda forma şansı bulması, motivasyonu artırıyor. Krasic ve Stoch gibi üst düzey iki yıldız dahi çoğu zaman maç kadrolarında yer alamıyor. Bu, Fenerbahçe’ nin başarısını açıklayan ikinci faktör.

 

3.     Fenerbahçe’ de Aykut Kocaman kafasındaki taktik ve oyun anlayışını sahaya yansıtmayı başardı. Başarısız sonuçlar alırken de aynı sistem, oyun felsefesi ve oyuncular vardı, ancak hocanın kafasındaki oyunu sahaya yansıtmada başarılı olamıyorlardı. Son bir kaç maçtır, futbolcular kendilerini sahaya daha fazla veriyor ve hocanın istediği sistemi daha etkili bir şekilde uygulayabiliyorlar. Fenerbahçe sahada başarılı sonuçlar aldıkça, camia normalleşiyor. Camia normalleşme sürecinde ilerledikçe, bu huzur takıma yansıyor. Aykut Kocaman ve futbolcuların kredisi arttıkça, daha rahat oynadıklarını ve tribün desteği ile sahada daha fazla mücadele ettiklerini görüyoruz. Yani birbirini besleyen bir süreç yaşanıyor. Bu da başarıyı getiriyor.

 

Maçın analizine gelirsek, Aykut Kocaman’ ın rakibini iyi analiz ettiği ve Bursaspor’ a geniş alanlarda oynama fırsatı vermediğini gördük. Batalla ve Belluschi gibi iki üst düzey yıldızı her iki devrede de durdurmayı başardılar. Bursaspor’ un hücum aksiyonlarına Meireles, Emre ve sonra da Mehmet Topal ile darbe vurdular. Fenerbahçe son haftalarda yaptığı diğer iyi iş olan isabetli pas ve topa sahip olma alma felsefesi ile, maçın ilk dakikasından son dakikasına kadar kontrolü elinde tuttu. Bu kontrollü ve defansif futbol anlayışında, maç içinde yakaladığınız 3-4 net pozisyondan 1 veya 2 sini değerlendirmeniz halinde hakikaten de kolay kolay yenilmiyorsunuz. Seyir zevki olmasa da, bu tür kontrollü ve pas hakimiyetine dayanan futbol felsefesinin en önemli artısı belki de bu. Ben dahil pek çok izleyici ve yorumcu bu futbolu beğenmesek de, doğru uygulandığı zaman bu sistemden verim alınabiliyor. Bu da Aykut Kocaman’ ın sistemdeki ısrarı ve futbolcuların uygulama becerisinin artması ile gerçekleşiyor.  

 

İlk golün, tamamen Bekir’ in konsantrasyon eksikliğinden kaynaklanması, moralleri bozsa da, Fenerbahçe ilk golü yeme ve buradan maç çevirme tecrübesi ile paniğe kapılmadan, sakin ve kontrollü bir şekilde oynayarak, skoru kısa sürede Emre’ nin muhteşem golü ile değiştirmeyi başardı. Sabır, akıllı pas ve sahayı iyi kullanma faktörlerini maç boyu sürdürerek, ikinci yarıda son derece akıllı ataklar ile 3 gol daha buldular.

 

Maçta skor 4-1 olunca, eleştiri yapmak insafsızca gelebilir. Ancak, bizler yorumcu olarak duygusal bakamadığımızdan Aykut Kocaman adına bir iki hatayı da vurgulamak gerekiyor.

 

Birinci hata, maça Semih ile başlamak oldu. Semih hem fiziken diri değil, hem de hızlı Bursaspor stoperleri arasında yavaşlığı ile kayboldu. Aldığı topları ezdi. Gerçekten de çok kötü bir maç oynadı. Burada Semih yerine Sow ile tek forvet başlanıp, patlayıcı kuvveti, sürati ve etkili ortaları olan Caner solda tercih edilse idi, maç daha ilk yarıda kopabilirdi. Hocanın ikinci hatası ise, haftalardır oyunun defansif tarafında hiç bir iş yapmayan, ortalama 9.000 metre koşu istatistiği ile adeta sahada yürüyen, Alex’ in pozisyonunda onun hücum üretkenliğini de sergileyemeyen Cristian’ da ısrar etmek. Bu Cristian ile Fenerbahçe, her maçta 10 kişi mücadele ediyor. Cristian’ ın yetenekleri, uzaktan şutları veya pozisyon sezgisi iyi olabilir, ancak son bir kaç haftadır, hatta sezon başından beri Cristian eski Cristian değil. Aykut Kocaman’ ın Cristian yerine maçlara ön liberoda Mehmet Topal- Meireles ile başlayıp, Emre’ yi hücuma dönük orta saha olarak kullanması daha isabetli olacaktır. Salih’ de yine diğer bir alternatiftir. Cristian’ ı maç içinde toplu ve topsuz oyunlarına dikkat ederek, özel olarak izleyenler dediklerimizi net bir şekilde göreceklerdir.

 

Fenerbahçe 3 puanı aldı ve liderle arasındaki puan farkı 4’ e indi. Bu ne demek? Lig yeniden başladı. Artık önümüzdeki 9 hafta kıran kırana bir mücadeleye sahne olacak. Sistemini oturtan ve istikrarlı şekilde kayıpsız ilerleyen, bir adım önde olacaktır. 4 puan kapanmayacak bir fark değil.

 

http://twitter.com/bertankaya

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..