- Kategori
- Blog
- Okunma Sayısı
- 141
Log ve Blog

Log, gemi seyir defteri / kütüğü olmakta.
Kurmaca-olmayan yazın türü de sayımakta.
Blog, önce weblog’dan gelmekte, o da log’dan.
Yani, bir tür ağ seyir defteri / kütüğü olmakta blog denilen şey.
Gemi kaptanına bağlı olarak, deftere geçen olayların niceliği de niteliği değişebilir.
Blog yazarına bağlı olarak, bloga geçen olayların niceliği de, niteliği de değişebilir.
Ancak, olmayan olay yazılmaz.
Yazılmadan geçilmeyecek olaylar vardır, savaş falan gibi.
Genel ansiklopedik bilgilere aykırı şeyler önesürülemez blogda.
Yoksa, dezenformasyon yapılmış olur.
Dezenformasyon da, bilgi çağının neo-faşizm türlerinden biridir. (Başka çeşit niyetine, Hollywood filmleri vardır, (eşcinselliği hastalık saymak gibi) psikiyatrik sapıklıklar vardır, Papa’nın neo-sübyancılığı ve bunu resmen örtbas etmesi vardır, ilah...)
Ana akımda Türkiye’de şu anda günde 200 blog yayınlanıyor, 20 bin kadar da blogcu var.
Yani 1 blogcu, ortalama olarak, 100 günde bir, 2,5 sayfacık yazabiliyor.
100 blogun en az 50’si din ya da benzeri amaçlarla, doğrudan bilimsel bilgilere aykırı şeyler yazmakta.
100 blogun en az 50’si yemek tarifi, burçlar, futbol maçı falan gibi, bilgiyle hiçbir ilgisi olmayan şeyler içermekte.
Bunlar çok okunmakta ve editörler tarafından asla ve kata men edilmemekte.
Onun yerine, en çok kuşkusuz politik metinler kesik yemekte.
Yayınlanan politik metinlerin de, yine en az % 50’si, tarih bilgisine aykırı uydurmalar içermekte.
Yani, günde 5-10 işe yarar blog varsa (ki o da eğer varsa), 190-195 safsata var.
Ve bunlar günde belki 100 bin kişi tarafından okunuyor.
Eskiden köşe yazıları vardı, şimdi bloglar var.
Bunda asıl neden, köşe yazısı yasaklanırken, aynı şeyi satır satır aynı yazmış blogun henüz ciddiye alınıp da yasaklanıyor olmaması.
Sonuç, körlerle sağırlar birbirini ağırlar, durumu.
1 sağlam mala karşılık, 19 çürük mal kakalama durumu, yani.
Ayrıca okur-tüketici çürük-safsata bloglara da bayılıyor.
O zaman da, blog gemisi karaya oturuyor, deniz bitti çünkü.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Valla ben henüz "birlerdeyim". Tek kişiyi yazarken bile zorlanıyorum. Allah size kolaylık versin diyeceğim ama bu da size uymaz! Bana da uymaz ya, dil alışkanlığı işte. Not: Sizin bir yazınız vardı, tuvalet veya tuvalet kültürü hakkında. Arıyorum ama bulamıyorum. Hatırlatırsanız sevinirim.
Ümit Culduz 26.02.2016 21:50- Cevap :
- Tuvalet kağıtlı fıkrayı birkaç kez kullandım. Koproloji (dışkıbilim) üzerine de birkaç metin var. Koproloji diye arayın bir, belki bulursunuz. Çetin Altan'ın üç bukleli ve bilek kalınlığında esprisini de birden çok kez kullandım diye anımsıyorum. Klozet diye arama da yapabilirsiniz. Kolay gelsin. 27.02.2016 11:44
Bu gibi sitelerde yazdıklarımızı okutabilmek için popüler olmamız ve diğer üyeler tarafından tanınmamız gerekir. Bu da biraz "yakın teması" gerektirir. "Acaba yine ne yumurtladı?" dedirtmek de meseledir. Googl'den 5000 tık geleceğine 300 ü ye yazdıklarıma tepki versin. Beni sevip sevmemeleri ise umurumda bile olmaz. Beni sevmezler de zaten ama mecbur okurlar. Evde şiir de yazarım, deneme de, öykü de. Ama bunların yeri Milliyet Blog değil. Siz "insanı" yazabiliyorsunuz. Bu sitede insandan bol ne var? Kapasite derken bunu kastetmiştim. Not: Şu "kütük" lafını da yazdım bir kenara:))
Ümit Culduz 25.02.2016 15:05- Cevap :
- Ümit Bey, insanı yazmak var, insanı yazmak var. 1 insanı yazarsanız öykü olur, 10 insanı yazarsanız roman olur, 10 bin insanı yazarsanız toplumbilim olur, var olmuş 100 milyarı yazarsanız tarih olur, var olacak 1 trilyonu yazarsanız gelecekbilim olur. Benim gelecekbilim yazdığım belli, siz ne yazdığınıza kendiniz karar verin. 25.02.2016 18:16
Yahu kütük kadar yazamadığımızdan bu sitedeyiz zaten. Yazar olsak burada işimiz ne? Oturur roman, öykü yazarız. 200 yazının 195'ini çöpe atıyorsun. E at! Geriye 5 tane kalıyorsa bu bile başarıdır. 10 senelik üyeyim. Yayına verdiğim yazı sayısı 20'yi geçmez. Diğerleri "blog" yazısı. Öncelikle bunu kavramamız gerekiyor. Okur var mı, okur?
Ümit Culduz 25.02.2016 14:38- Cevap :
- Ümit Bey, bu blog sitesi günde 200 bini gördü, sonra düştü, kendi hatasıyla. Okur tabii ki var, bana bile günde 4 bin kişi var hem de. 10 yılımız bitti burada, sorun yarına gidebilmek. Yoksa morukluğumu çoktan kabul ettim. Kimi çocuk yapar, ben kitap yazdım, adım kalsın diye. Adım kalsın diye yazıyorum yani. Yine, ne için yazdığınıza siz karar verin. 25.02.2016 18:18
Haklılık oranınız yüksek ama iyi bloglar da çıkmıyor değil, en azından bizler çabalıyoruz...
ERIC VAN BUYTEN 25.02.2016 7:52- Cevap :
- Sorun iyi-kötü blog değil. Doğruyu yazmak. Hangi konu olursa olsun, blogların % 95'i safsata. Bilimden söz etmiyorum. İlkokul bilgisinden söz ediyorum. 25.02.2016 11:51